Yeni Şafak yazarı İlahiyat profesörü Hayrettin Karaman, “Evlenmek maksadıyla karşılıklı olarak görüşmek, başka zaman bakılmaması gereken (yüz, diz altı, bilekler gibi) yerlere bakmak ve aday ile konuşmak caizdir” dedi.
Hayrettin Karaman, Yeni Şafak’taki köşe yazısında okuyucusundan gelen soruları yanıtladı.
Karaman’ın köşesinin ilgili kısmı şöyle:
Soru: Nasılsınız iyisiniz inşallah. Size kendimle ilgili bir şey soracaktım. Hocam, ben dini yaşantıma dikkat eden biriyim, bu yaşıma kadar da Allah’a şükür karşı cinsle uygun olmayan bir ilişki, arkadaşlık vs olmadı. Dikkat ederek yaşamaya çalıştım. Üniversite okuyorum ve okulumun son senesi bir kızı görüp beğendim. Kendisi ile evlenme niyetimi kendisine söyledim, o da beni tanımak isteyeceğini söyledi. Farklı bir şehirde ve sadece telefon ile konuşuyoruz. Bu konuşma da birbirimizi tanımak maksatlı. Benim bu süreçle ilgili size danışmak istediklerim var. Lütfen cevaplarsanız beni aydınlatırsanız çok mutlu olurum.
1) Hocam bizim bu şekilde evlenmek maksatlı telefonla konuşmamız günah mıdır? Söz ya da nişan oluncaya kadar bizim konuşmamız günah mı olmuş oluyor? Bu da flört gibi mi oluyor?
-Bu flört olmuyor; tanıma ve tanışma oluyor. Evlenmek maksadıyla karşılıklı olarak görüşmek, başka zaman bakılmaması gereken (yüz, diz altı, bilekler gibi) yerlere bakmak ve aday ile konuşmak caizdir. Bunu Peygamberimiz (s.a.) tavsiye etmiştir.
2) Bu telefon konuşmalarında ya da mesajlaşmalarda iltifat etmek ya da sevgi sözcükleri kullanmanın bir sakıncası var mı?
-Kişi, evleneceği, beğendiği, sevdiği birine bunları söyleyebilir, bunda sakınca yoktur.
3)Ben küçük bir şey de olsa kendisine hediye almayı düşünüyorum, içimden gelerek bir mahzuru var mıdır?
-Mahzuru yoktur. Hediyeleşmek sünnettir. Evleneceğin kimseye hediye almak ise daha uygun bir davranıştır, sevgiyi arttırır.
4)İleride Allah nasip eder de nişanlanırsak yalnız, baş başa kalmadan herhangi temas olmadan dışarıda görüşmek yemek yemek ve konuşmanın bir sakıncası var mıdır?
-Sakınca olmadığını yukarıda ifade etmiş olduk.
5) Bana evlilik öncesi bu zamanlarla ilgili bir abi, büyük olarak nasıl bir öğüt verirsiniz?
-Sen dindar bir kişisin; evleneceğin kız da dindar olmalıdır. Hiçbir kimse kusursuz değildir, genel olarak uygun olan bir eşin bu genel iyiliğini/uygunluğunu geçersiz kılmayan kusurları olduğunda onu büyütmek olmaz. Herkes kusuru önce kendinde aramalı, sonra karşı tarafa bakmalı, düzelmek ve düzeltmek için en uygun yöntemi seçmeli, sabırla zamanını beklemelidir. Meşru olmak şartıyla farklı görüşler, tercihler ve istekler olabilir; birliğin ve huzurun devamı karşılıklı anlayış ve fedâkârlığa bağlıdır. Küslük olduğunda uzatmamalı, ilk selâm veren (barışan) olmaya gayret etmelidir…
Yorumlar kapalı.