Akbaşoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, bir televizyon kanalında enflasyon ile ilgili açıklamalarına ilişkin düzeltme yapmak istediğini belirterek, “Kastımızla lafzımız arasında ortaya çıkan fark nedeniyle farklı değerlendirmeler söz konusu oldu.” ifadesini kullandı.
Pandemi dolayısıyla fiyat artışları ve enflasyon oranlarındaki yükselme nedeniyle bütün dünyada yaşanan duruma ilişkin değerlendirme yaptığını anlatan Akbaşoğlu, enflasyon oranını ifade ederken 4-5 kat artan fiyatlardan bazı örnekler verdiğini söyledi.
Akbaşoğlu, 25-26 dolar olan bir varil petrolün 96 dolara çıkması nedeniyle yaklaşık 4 kat arttığına dair örneği de bu konuşmasında verdiğini dile getirerek, “Avrupa’da da dünyada da son 40-50 yılın en büyük fiyat artışlarının olduğunu, enflasyon oranlarının arttığını, bununla beraber bazı ürünlerde de 4-5 kat fiyat artışının söz konusu olduğunu beyan etmiştim. Bu konuyla ilgili lafzımızla kastımız arasındaki bu farkı da kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.” dedi.
EYT platformu temsilcileri ile görüşme
Akbaşoğlu, bu hafta TBMM Genel Kurulunda uluslararası sözleşmelerin görüşüleceğini bildirdi.
EYT federasyon ve platformundan 9 temsilcinin oluşturduğu bir heyetin kendisini Meclis’te ziyaret ettiğini belirten Akbaşoğlu, detaylı bir görüşme yaptıklarını, temsilcilerin, taleplerini sözlü ve yazılı olarak ilettiğini aktardı.
Akbaşoğlu, asgari ücret, memur ve emeklilerin durumunun ele alınması, 3600 ek gösterge, belediyelerdeki çalışanlar dahil olmak üzere bütün sözleşmeli çalışanların kadroya geçirilmesi ve EYT’lilerinin durumunun ele alındığı 5 aşamalı süreç yönetimi üzerinde çalışıldığını ifade etti.
Görüşmede, şu anda 3600 ek göstergeyle ilgili çalışmaların yapıldığını, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi konusu karara bağlandıktan sonra EYT’lilerin durumunun masaya yatırılacağını söylediklerini dile getiren Akbaşoğlu, temsilcilerin memnuniyetlerini ifade ettiğini söyledi. Akbaşoğlu, daha sonra tekrar bu hususların değerlendirileceğini bildirdi.
“Halkımızın rıza göstermeyeceği muhakkak”
Muhammet Emin Akbaşoğlu, muhalefetteki 6 siyasi partinin genel başkanının, güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili sorularına cevap vermeye yanaşmadığına ifade ederek, şunları kaydetti:
“Teklifinizde cumhurbaşkanını kim seçecek? Doğrudan halk mı yoksa parlamento mu seçecek? Şayet ‘Halk seçecek’ diyorsanız, o zaman halk tarafından doğrudan seçilen bir cumhurbaşkanının sizin tabirinizle ‘salon cumhurbaşkanı’ olmayacağı aşikar. Dolayısıyla çift başlılığın, cumhurbaşkanı ve başbakan arasındaki yetki anlaşmazlığı ve çatışmasının tekrar Türkiye’nin gündemine geleceği muhakkak. Öte yandan halktan bu yetkiyi alıp ‘Parlamento, cumhurbaşkanını seçsin’ teklifinde bulunuyorsanız, halkımızın doğrudan seçme yetkisinin kendisinden alınmasına rıza göstermeyeceği muhakkak. Böyle bir açmaz içerisinde olduğunuz için mi bu açıklamaları öteleyip duruyorsunuz? En son ’28 Şubat İttifakı’ olarak bunu 28 Şubat’ta net bir şekilde açıklamak zorunda olduğunuz da muhakkak.”
“Tezleri çöktü”
CHP yetkililerinin “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içerisinde kolektif bir anlayışla çok güzel hizmetler de yapılabilir” noktasına geldiğini söyleyen Akbaşoğlu, “Bütün tezlerinden, yani Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kriz ürettiği yaklaşımından uzaklaştıklarını kendileri ifade etmiş oldular.” dedi.
Akbaşoğlu, muhalefetin “sistemden kaynaklanan birtakım krizler olduğu, bundan dolayı Parlamenter Sisteme geçilmesi gerektiği” yönündeki tezinin de çöktüğünü ifade etti.
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Akbaşoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “28 Şubat mağduru” olduğu yönündeki açıklamasına ilişkin, “28 Şubat mağduru olduğunu ifade edenlerin, 28 Şubat’ın temsilciliğini üstlenenlerden birisi olması ve aslında aynı yaklaşımı bugün de sergilemeleri manidardır. Bu konudaki yaklaşımı kamuoyunun takdirine sunuyorum.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun 5 genel başkanın teklif etmesi halinde cumhurbaşkanlığı adaylığını kabul edeceğine yönelik açıklamasının sorulması üzerine Akbaşoğlu, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusuyla ilgili zaten zaman zaman kendi kendine bu vazifeyi üstlendiği söylemi tezahür ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ‘Çık karşıma’ şeklindeki beyanları, o konudaki arzu ve isteğini ifade ediyor.” değerlendirmesini yaptı.
Akbaşoğlu, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda diğer bütün partiler de müttefik olurlarsa 10 kere Sayın Cumhurbaşkanı’mızın karşısına çıkıp yenildiği gibi, 11’inci kez de yenilmeyle karşı karşıya kalacağını ifade etmek isterim.” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın “Ortak aday fikrine açığız.” açıklamasını da değerlendiren Akbaşoğlu, şöyle konuştu:
“Üçüncü ittifak diye ifade edilen, aslında bir danışıklı dövüşün ve aynı irade tarafından dizayn edilen bir oyun kurucu yaklaşımın yansıması olarak aslında CHP’nin başını çektiği 6’lı ittifakın tam göbeğinde ve merkezinde HDP bulunmakta. CHP HDP’yi takip etmekte, diğer 5 parti de CHP’yi takip etmekte. Aslında bu ittifak 6 artı 1’den müteşekkil. 7 partinin bir araya gelerek bir adayda birleşmesinin mahzurlu olduğunun ama altısının, HDP’nin de farklı bir kulvarda bir ittifak kanalındaymış gibi, aynı isme müştereken evet demesinin daha fazla oy almaya dönük bir yaklaşımla danışıklı dövüşün devam ettiğini ifade edebilirim.”