CHP İzmir İl Başkanlığı’nın sözleşmeli memurlara kadro verilmemesi ve belediye çalışanlarına toplu sözleşmelerden kaynaklı zimmet çıkarılması ile ilgili düzenlediği basın açıklamasına katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, şunları söyledi:
“BUNLARIN DERDİ KOLTUKLARINI KORUMAK”
“İlk seçimde dostlarımızla birlikte iktidara geldiğimizde, öncelikle toplu sözleşme hakkı olup grev hakkı olmayan bu ucubeyi değiştireceğiz. Toplu sözleşme hakkı var ancak eğer grev hakkı yoksa bu, savaşta askerin silahına mermi vermemektir. Bunu değiştireceğimizi söylemek istiyorum. Adeta devlet, sizlerden, zimmet çıkararak haraç alıyor. Sözleşmeli memur uygulamasını da kaldıracağız. Maalesef neredeyse alfabenin tamamına yakın çeşitli çalışma konuları var. Bunları değiştireceğiz. Türkiye’de yoksulluk var, memur maaşları azaldı. Soframızda sadece geçen yıla göre bin 199 yumurta azalmış. Temel gıda ürünleri öyle… 128 ekmek kaybınız var. Çalışanlarımız yoksul durumda, esnaf perişan. Elektrik zamlarıyla esnaf dükkanına kiracı olmuş durumda. Elektrik faturaları kirayı geçti. Mazot zamlarıyla nakliyeci, minibüs, servis esnafı kontak açamaz durumda, taksici esnafıyla birlikte. Gübre ve mazot fiyatlarıyla üretim durma noktasına gelmiş. Çiftçi ekemiyor. Sokaktan geçinen insanlar var, güvencesizler. Fabrikalar, esnaf, işletmeler kapanıyor. Türkiye’nin sorunu ekonomi, işsizlik. Doğuda her üç gençten ikisi işsiz. TÜİK verilerine göre her üç gençten biri işsiz. Genç işsiz sayımız yüzde 50’ye varmış, geniş tanımlı işsiz sayısı 10 milyonu aşmış. Memurun iki maaşı bile yoksulluk sınırının altında kalıyor ama bunların derdi kendi koltuklarını korumak.”
“TÜRKİYE’DE NE KADAR NAMUSSUZ, SAHTEKAR, HIRSIZ VARSA BU SUÇ İŞLERİ BAKANIYLA FOTOĞRAFI VAR”
Cumhur İttifakı’nın seçim mevzuatında değişiklik öngören kanun teklifine de değinen Ağbaba, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Hazine ve Maliye Başkanı Nureddin Nebati’ye tepki gösterdi. Ağbaba, şöyle konuştu:
“Cumhur İttifakı ile çırağı, Seçim Kanunu ile ilgili değişiklik getiriyorlar. Mübarekler barajı yüzde 10’den 7’ye indirdiklerini söylüyorlar ama yapılan şey, örtülü bir baraj getirmek, demokrasiye kurşun sıkmak. Bu kurşunun önüne siper olacağımızı bilin, bu yasa onları vuracak. Cumhuriyet Halk Partisi, seçimde birinci parti olacak. Tüm anketler bunu gösteriyor. Seçim Yasası değiştirerek milletin gündemini değiştiremezler. Türkiye, adeta bir vasıfsızlığa teslim olmuş durumda. Şu bakanlara bir bakın. Hazine ve Maliye Bakanı, bir konuşma yapıyor, ‘Biz kabile devletiyiz’ diyor. ‘Önünüzde sorun olursa mevzuatı, bürokrasiyi aşarız. Cumhurbaşkanı, diktatör var; tek adam var’ diyor. ‘Türkiye Hukuk devleti değil’ diyor. Türkiye’yi kuralların ve kurumların yaşadığı bir ülkeye dönüştürmek bizim boynumuzun borcu. Bir başka bakan var; suç işleri bakanı. Uyuşturucu ile ilgili bir toplantıda Genel Başkanımıza laf söylüyor. Genel Başkanımız, ömründe ne kirli ne de kanlı el tutmuş. Türkiye’de ne kadar namussuz, sahtekar, hırsız varsa bu suç işleri bakanıyla fotoğrafı var. Daha dün utanmaz adam, kendi adına 10 milyon euro rüşvet isteniyor, 2 milyar dolarla dünyanın en büyük dolandırıcılığını yapanla (Thodex’in sahibi Fatih Faruk Özer’i kastediyor), uyuşturucu içenlerle yan yana fotoğraf veriyor. Genel Başkanımıza laf söylemek için önce o pis ağzını yıkaman lazım. Uyuşturucu yüzde 800 artmış bunun döneminde. Fuhuş yüzde 700 artmış, hala utanmadan konuşuyor. Türkiye’yi bu vasıfsızlıktan, çete düzeninden kurtaracağız. Bu iktidarı hep beraber göndereceğiz.”