Ali Limoncu ya da herkesin tanıdığı şekliyle ‘Limoncu Ali’, Adana’nın ilk saz evinin kurucusu. Saz evi kurmakla kalmamış başta Müslüm Gürses ve İzzet Altınmeşe olmak üzere birçok ünlü sanatçıya bağlama ve ses eğitimi vermiş. 4 yıl önce hayata veda ettikten sonra da baba mesleğini oğlu Halim yaşatmış. Ama pandemi onların da üzerinden silindir gibi geçmiş. Bu tarih kokan mekan şimdi kapanma tehlikesiyle karşı karşıya.
Sözcü’den Deniz Ayhan’ın haberine göre, CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, Müslüm Gürses’in hocası Ali Limoncu’nun, kendisi gibi sanatçı olan oğlu Halim Limoncu’yu ziyaret etti, müzisyenlerin derdini dinledi. Halim Limoncu da babasını, sanat dünyasını, pandeminin sanatçılara vurduğu darbeyi, anlattı:
SU KABAĞINDAN SAZ
“Babam 1929 Adana doğumlu. Çocukluğundan beri müziğe hevesliymiş. Postanenin attığı telefon tellerini alıp su kabağına tel yapmış. Sonra ünlü müzisyen İboş Ali Ağa ile tanışmış. Çukurova Radyosu’nun kuruluşunda yer almış. Müzeyyen Senar, Gönül Yazar’ın sahnesinde bağlama çalıyor. Neşe Karaböcek’in sahnesinde “Kızım seni Ali’ye vereyim mi?” türküsünü söylemiş. Ben çocukken Müslüm Gürses bu dükkana çok gelirdi. İzzet Altınmeşe babamın türkülerini söylerdi.
NEŞET ERTAŞ İLE BAĞLAMA
Neşet Ertaş, Halit Araboğlu, Aşık Veysel ve Müslüm Gürses babamla birlikte bağlama çaldı. Çoğu buraya uğrardı. ‘Mektup yazdım köşeli, senden ayrı düşeli, hesap ettim üç aydır, senden ayrı düşeli’ türküsünü müzik dünyasına kazandıran da babam oldu. Sözleri Karacaoğlan’a ait olan ‘Bana Kara Diyen Dilber’ adlı eserin müziği de babamın. Son türküsü de ‘Adana’ya gidek mi, şalgamından içek mi?’ oldu. Şimdi ben ve kızlarım geleneği sürdürüyoruz.
MÜSLÜM FİLMİNDEKİ ERKAN CAN
‘Müslüm’ filminde Erkan Can’ın usta oyunculuğuyla hayat bulan saz ve bağlama ustası, şair, eğitmen, halk ozanı olan babam Ali Limoncu, pek çok sanatçı yetiştirdi. Filmde Müslüm Gürses’in çocukluğunu oynayan Şahin Kendirci’nin seslendirdiği ‘Adana’ya gel gidek’ adlı şarkıda da babamın emeği var. Babam bu mekanı 1956 yılında Adana Vakıflar Sarayı’nda kuruyor, saz evinde müzik enstrümanları yapıp satmaya başlıyor. Hakkı Bulut ve Vahdet Vural gibi ünlü isimlere de eğitim veren bir ustaydı.
KRİZ BİZİ DE VURDU
Burası Adana’nın ilk saz evi ve 65 yaşında. Ama şimdi kapanma tehlikesiyle karşı karşıyayız. Ekonomik kriz ve pandemi nedeniyle birçok müzisyen gündelik işlere başladı. Kemanını, darbukasını satıp lokantada çalışan sanatçılarımız var. Geçim derdi var ve müzik zaruri olmaktan çıktı. İnsanlar önce evine ekmek götürmeye çalışıyor. Adana’da zengini de garibanı da bize gelir. Aradığı her şeyi bulur. Şimdi çarşıda yeni yapılanmadan bahsediliyor, esnafı mağdur etmesinler. Müzikle uğraşan, iyi insandır.”
Şevkin: Sanatçılar geri plana itildi
Halim Limoncu’yu ziyaret eden CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin de SÖZCÜ HaftaSonu’na yaptığı açıklamada, “Adana’nın tarihi Vakıflar Çarşısı’nda 35’i gelinlikçi 100 esnaf ve 3 de düğün salonu var. Çoğunluğu kadın emekçilerden oluşuyor. Ama geri plana itildiler, zor durumdalar. Müzisyenler, sanatçılar 2 yıldır açlıkla karşı karşıya, intihar edenler oldu. Şimdi de müzik yayını 24.00 ile sınırlı. Müziğe, sanata, sanatçıya değer vermeyen toplumlar, her alanda geri kalmaya mahkumdur” dedi.
Yorumlar kapalı.