TÜİK 2006 yılından beri her yıl, gelir dağılımı yanında yaşam koşulları ve yoksulluk gibi konulara ilişkin bilgileri içeren Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması yapıyor.
Doğruluk Payı’nın aktardığına göre, TÜİK ve Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), finansal sıkıntıda olma durumunu ifade etmek için “maddi yoksunluk” kavramını kullanıyor.
TÜİK’in ve Eurostat’ın ortak kullandıkları tanıma göre; aşağıda belirtilen dokuz maddenin en az üçünün ekonomik olarak karşılanamaması, maddi yoksunluk durumu olduğunu gösterirken bu maddelerden en az dördünün karşılanamaması ise ciddi maddi yoksunluk durumuna işaret ediyor.
Maddeler şu şekilde:
-Çamaşır makinesi
-Renkli televizyon
-Telefon
-Otomobil
-Beklenmedik harcamalar
-Evden uzakta bir haftalık tatil
-Kira, konut kredisi, borç ödemeleri
-İki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek
-Evin ısınma ihtiyacı
Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarına göre, 2019 yılında Türkiye nüfusunun yüzde 26,3’ü belirtilen ihtiyaçların en az dördünü karşılayamayarak ciddi maddi yoksunluk yaşadı. Bu oran, 2018 yılında yüzde 26,5 olarak gerçekleşmişti.
Bunun yanı sıra Avrupa’da, 2010 yılından bu yana yaşanan en yüksek ciddi maddi yoksunluk seviyesi, yüzde 9,9 olarak 2012 yılında gerçekleşmişti. Ancak 2013 itibarıyla bu oranda bir azalış eğilimi olduğunu söylemek mümkün. Bununla birlikte, 2019 yılına baktığımızda ise Avrupa nüfusunun yüzde 5,5’inin ciddi maddi yoksunluk içinde olduğu görülüyor.
CİDDİ MADDİ YOKSUNLUK ORANI EN YÜKSEK 2. ÜLKE TÜRKİYE
2019 yılında Avrupa’da ciddi maddi yoksunluk çeken nüfus oranının en yüksek olduğu ülkeler; Türkiye ile beraber Bulgaristan, Romanya, Yunanistan, Sırbistan ve Romanya iken bu oranın en düşük olduğu ülkeler ise İsviçre, İsveç ve Lüksemburg oldu.
Tabloda da görülebileceği üzere; 2019 yılında ciddi maddi yoksunluk oranının en yüksek olduğu ikinci ülke, yüzde 26,3 ile Türkiye oldu.
Bununla birlikte, Avrupa’da ciddi maddi yoksunluk yaşayan nüfus oranının 2016 yılından beri en çok azaldığı ülkeler ise sırasıyla Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Yunanistan ve Hırvatistan oldu. Türkiye’de ciddi maddi yoksunluk durumuna baktığımızda ise 2016 yılından beri bir düşüş yaşandığı görülüyor.
Öte yandan, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’nda yer alan kalemlere baktığımızda ilginç bilgilere rastlıyoruz. Araştırma sonuçlarına göre, 2019 yılında en yüksek gelir grubunun toplam gelirden aldığı pay 1,3 puan azalarak yüzde 46,3’e geriledi. Bununla birlikte, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik kesimin toplam gelirden aldığı pay ise 0,1 puan artarak yüzde 6,2’ye yükseldi.
Eğitim durumuna göre yoksulluk oranına göz attığımızda ise okur-yazar olmayanların yüzde 26,1’inin ve bir okul bitirmeyenlerin yüzde 22,4’ünün yoksul olduğunu görüyoruz. Bu oran lise altı eğitimlilerde yüzde 13,4 iken lise mezunlarında %6,9. Yükseköğrenim mezunlarının ise 2018’de yüzde 2,2’si yoksul iken, 2019’da yüzde 2,5’i yoksul olarak karşımıza çıkıyor.
Bunun yanı sıra, Türkiye nüfusunun yüzde 58,7’si evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayamıyor. Yine araştırmaya göre, Türkiye’de iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını karşılayamayan nüfus oranı yüzde 33,6 iken beklenmedik harcamaları karşılayamayan nüfus oranı ise yüzdee 29,7. Son olarak nüfusun yüzde 71,1’i konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri ya da borçları olduğunu beyan etti.
Araştırmanın sonuçları 11 Eylül 2020 Cuma günü yayınlandı.
Yorumlar kapalı.