Türk tiyatrosunda tek kişilik oyunların virtüözü: Müşfik Kenter

Kent oyuncularının kurucularından, sinema ve tiyatro oyuncusu, seslendirme sanatçısı Müşfik Kenter'in vefatının ardından 9 yıl geçti.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Diplomat Ahmet Naci Kenter ile Olga Cynthia çiftinin en küçük çocukları olarak 1932’de İstanbul’da dünyaya gelen Müşfik Kenter, eğitim hayatına Ankara’daki Çankaya İltekin İlkokulu’nda başladı.

Sanatçı, Cebeci Kurtuluş Ortaokulu’nun ardından gittiği Atatürk Lisesi’nden birinci sınıfta ayrılarak, 1947’de Ankara Devlet Tiyatrosu çocuk bölümünde tiyatroya adım attı.

Daha sonra Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nde eğitimine devam eden ve okulu 1955’te yüksek dereceyle bitirerek Devlet Tiyatrosu’na giren Kenter, sanat yaşamına “Oğuz Ata” oyunuyla başladı.

Kenterler, dörtlü olarak uzun yıllar tiyatro yaptı

Usta sanatçı, 1959’da Ankara Devlet Tiyatrosu’ndan ayrıldı ve İstanbul’a giderek, kardeşi usta oyuncu Yıldız Kenter’le birlikte Muhsin Ertuğrul’la çalışmaya başladı.

Oyuncu Şükran Güngör ve Kamuran Yüce ile bu dönemde bir araya gelen Kenterler, dörtlü olarak uzun yıllar tiyatro yaptı.

Kenter kardeşler, Muhsin Ertuğrul’un desteğiyle Kent Oyuncuları topluluğunu oluşturdu. Topluluk, Site Tiyatrosu adıyla 1959-1960 sezonunda Muhsin Ertuğrul yönetiminde oyunlar sahnelemeye başladı.

İlk olarak ABD’li yazar W. Gibson’un “Salıncakta İki Kişi” adlı oyunu sahneleyen topluluğun çekirdek kadrosunda, Yıldız ve Müşfik Kenter ile Genco Erkal, Şükran Güngör ve Sadri Alışık yer alıyordu. Site Tiyatrosu, 1962’de Kent Oyuncuları adını aldı.

Kenter kardeşler ve Şükran Güngör, Kenter Tiyatrosu’nu yapmak için tüm paralarını ortaya koyarak, büyük bir turneyle Anadolu’yu gezdi. Koltuk satma kampanyasıyla destek toplanan tiyatro binası, 1968’de tamamlandı.

Müşfik Kenter, ablası Yıldız Kenter ile meslek hayatlarının başlangıcından itibaren eğitim de vererek, bütün birikimini tiyatroya aktarmaya, katkılarını arttırmaya çalıştı ve Türk tiyatrosuna yeni isimler kazandırdı.

Tiyatro edebiyatının en önemli rollerini sahneye başarıyla taşıdı

İngiliz Kültür Heyeti ve Rockefeller’den burslar alarak ABD ve İngiltere’de tiyatro araştırmaları yapan ve incelemelerde bulunan Kenter, İngiltere, Amerika, Fransa ve Almanya’nın da içinde bulunduğu birçok ülkede sahne aldı.

Usta oyuncu, William Shakespeare, Anton Pavloviç Çehov, Maksim Gorki, Bertolt Brecht, Eugene Ionesco, Harold Pinter, Edward Albee, Arthur Miller gibi yazarların oyunlarını sahneledi ve oynadı. “Hamlet”, “Cyrano de Bergerac” ve “Sustalı Mack” gibi tiyatro edebiyatının en önemli rollerini sahneye başarıyla taşıdı.

“Tek kişilik oyunlar, büyük de­neyimleri olan ve biraz da virtüöz olan sanatçıların yapacağı oyunlar­dır” diyen Müşfik Kenter, Murathan Mungan’ın Orhan Veli şiirlerinden düzenlediği “Bir Garip Orhan Veli” isimli oyunu 30 yıldan uzun süre sahneleyerek, aynı oyuncuyla Türkiye’de en uzun süre sergilenen eserlerden birine imza attı.

Özgün sesiyle hafızalarda da yer edinen sanatçı, 1980 ve 1990’lı yıllarda yayımlanan televizyon dizisi “Alf”te unutulmaz uzay karakteri “Alf”i seslendirdi.

Müşfik Kenter, diziye ilişkin bir röportajında “Alf, gerçekten güzel bir dizi. Ben seslendirdim diye söylemiyorum. Birçok şeyi içeren bir dizi. Biraz yoksun bulunduğumuz hoşgörü ortamını getiriyor. Alf, bütün bir kuşaklar zinciri var diyebiliriz. Çocukta, gençlere, orta yaşlı ve yaşlı insanlara giden bir bileşim var gibi. Hepsinin huylu huysuz taraflarını anlatıyor. Bütün bunlara karşı hoşgörü gösterilmesi isteniyor. Dizide en çok sevdiğim taraf bu.” değerlendirmesini yapmıştı.

Birçok unutulmaz rolü canlandırdı

Yerli ve yabancı filmlerle belgesel ve reklamlarda seslendirme de yapan Kenter, sanat yaşamı boyunca gerek sahnede, gerek beyazperdede ve gerekse televizyonda birçok unutulmaz rolü canlandırdı.

Tiyatro oyunculuğunun yanında sinema oyunculuğuna da önem veren Kenter, “Dişi Kurt”, “Sessiz Harp”, “Dişi Örümcek”, “Murtaza”, “Şeytanın Kurbanları”, “Bozuk Düzen”, “O Kadın”, “Üç Arkadaş”, “Seni Kalbime Gömdüm” gibi sinema filmlerinde oynadı.

Türk sinema tarihinin unutulmazları arasına yazılan 1965 tarihli “Sevmek Zamanı” filminde de usta oyuncu, melankolik, tutkulu bir karakter olan Halil’i canlandırdı.

Kenter ayrıca, “Avrupa Yakası”, “Mevlana Aşkı Dansı”, “Sessiz Gemiler”, “Elveda Yabancı”, “Çöl Faresi”, “Emekli Başkan”, “Geçmiş Bahar Mimozaları”, “Ateşten Günler”, “Gecenin Öteki Yüzü”, “Kurtuluş”, “Hayat Bazen Tatlıdır”, “Şapkadan Babam Çıktı”, “Zümrüt” isimli televizyon dizilerinde de yer aldı.

Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarından emekli olduktan sonra, Haliç Üniversitesi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü Başkanlığı ve Bakırköy Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmenliği görevlerinde bulundu.

Müşfik Kenter, ilk kez 1966’da “Bozuk Düzen” filmiyle 3. Antalya Film Şenliği’nde “En İyi Erkek Oyuncu” ödülünü kazanırken, “Olağanüstü Yorum Ödülü”, “Afife Ödülleri Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü”, “Afife Ödülleri En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu”, “8. Uluslararası Kukla Festivali Onur Ödülü”, “Antalya Film Festivali Yıldırım Önal Özel Ödülü” ve “Adana Sakıp Sabancı Vakfı Yaşam Boyu Başarı Ödülü”nün de aralarında bulunduğu çok sayıda ödülün sahibi oldu.

Usta sanatçı, yaşamı boyunca 5 evlilik yaptı, Melissa, Balam ve Elvan adında üç kızı, Mahmut adında ise bir oğlu dünyaya geldi.

Akciğer kanseri nedeniyle tedavi gören Müşfik Kenter, 15 Ağustos 2012’de 80 yaşında hayatını kaybetti. Kenter’in cenazesi, Kilyos Aile Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Sanatçının rol aldığı bazı tiyatro oyunları ise şöyle:

“Nasreddin Hoca Birgün”, “Çözüm”, “Kuvayi Milliye”, “Huysuz İhtiyar”, “Anlat Şehrazat (Binbir Gece Hikayeleri)”, “Martı”, “Helen Helen”, “Lütfen Kızımla Evlenir misin?”, “İvanov”, “Nükte”, “Ramiz ile Jülide”, “Ver Elini Brodway”, “Konken Partisi”, “Görünmez Dostlar”, “Van Gogh”, “Kim Kimi Kiminle”, “Kökler”, “Kahramanlar Ve Soytarılar”, “Arzu Tramvayı”, “Vanya Dayı”, “Çöl Faresi”, “Buzlar Çözülmeden”, “Ders”, “İnsan Denen Garip Hayvan”, “Ayak Takımı Arasında”, “Sandalyeler”, “İçerdekiler”, “Salıncakta İki Kişi”, “Kim Korkar Hain Kurttan”, “Bedel”, “Üç Kız Kardeş”, “Bir Garip Orhan Veli”, “Üç Kuruşluk Opera”, “Kapıcı”, “Yarın Cumartesi”, “Öfke”, “Nalınlar”, “Mary-Mary”, “Antigone”, “Mikadonun Çöpleri”, “Cyrano De Berjerak”, “Hamlet”, “On İkinci Gece”, “Deli İbrahim.”

Türk tiyatrosunda tek kişilik oyunların virtüözü: Müşfik Kenter

Yorumlar kapalı.