Japonya’da 2012’de başladığı Tokyo Yabancı Diller Üniversitesi Türkçe bölümünü başarıyla bitiren İmajo, aynı üniversitede antropoloji alanındaki yüksek lisans eğitiminin ardından doktora çalışmalarına başladı. İmajo, “Türk kültürünü tanımak ve anlamak” konulu doktora tezini tamamlamak için araştırmalarını sürdürüyor.
10 yıldır aralıklarla Türkiye’ye gelip giden 27 yaşındaki İmajo, doktora tezi için de çeşitli şehirlerde kısa süreli kaldı.
Son olarak geçen yıl aralık ayında Nevşehir’e gelen İmajo, 6 aydır yaşadığı Hacıbektaş ilçesinde doktora tezini hazırlıyor. Yaklaşık 5 yıl önce İstanbul’a geldiğinde kursta bağlama çalmayı öğrenen İmajo, Türk halk müziği ile de yakından ilgileniyor.
İmajo, Türkiye’de birçok kültürün bir arada olmasının oluşturduğu zenginlikten etkilendiğini ve her yıl Anadolu’ya geldiğini belirtti.
Mezun olduğu Türkçe bölümünü merak nedeniyle tercih ettiğini dile getiren İmajo, Türkiye ve Türk insanını tanıdıktan sonra doğru karar verdiğini anladığını aktardı.
Yaklaşık 6 yıl önce Ankara’yı ziyaretinde bir mekanda dinlediği müziğin ardından türkülere ilgi duymaya başladığını anlatan İmajo, “Ankara’daki bir mekanda müzik dinlerken Türk halk müziği aşığı oldum. O günden beri aynı zamanda bağlama aşığıyım. 2017 yılında İstanbul’a geldiğimde 5 ay boyunca bağlama kursu aldım. Japonya’ya gittikten sonra da çalışmayı sürdürdüm.” dedi.
İmajo, türküleri seslendirirken söz yazarlarının yaşadığı duyguları hissettiğini söyledi.
“Türk halkını çok samimi buluyorum”
Türkiye’de insanların misafirperverliklerine hayran olduğunu dile getiren İmajo, şöyle konuştu:
“Karadeniz, Ege, İç Anadolu başta olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinde bulundum. Sadece Güneydoğu’ya gidemedim. Her gittiğim yerde farklı şeylerle karşılaşıyorum bu da çok hoşuma gidiyor. Türkiye’deki farklı kültürlerin zenginlik oluşturduğu kanaatindeyim. Türk halkını çok samimi buluyorum. Kendi halkım biraz mesafelidir. Bizim halkımızın da samimiyete aslında çok ihtiyacı var. Ben de Türkiye’ye geldikten sonra sosyalleşme açısından açıldım. Türk halkından etkilendim. Türküler, deyişler söylüyorum. İnsanların hayatının türkülere yansıdığını düşünüyorum. Bu türkülerde hem eski insanlara saygı var hem de yeni yorum ve icralara açık. Bu nokta benim çok hoşuma gidiyor. Türkülerdeki sözlerdeki yaşanmışlıkları hissediyorum.”
“Burada, emekli olmuş biri gibi yaşam sürüyorum”
İmajo, çeşitli turlara katılarak birçok ili gezme imkanı bulduğunu, ilk kez 2015’te ziyaret ettiği Hacıbektaş ilçesinin mistik yapısından etkilendiğini, Hacı Bektaş Veli’nin öğretilerini kendine yakın bulduğunu ve değer verdiğini belirtti.
Eylülde ülkesine dönmeyi planladığını ancak güzel dostluklar kurduğu Türkiye’ye yeniden gelmek istediğini kaydeden İmajo, “Burada, emekli olmuş biri gibi yaşam sürüyorum. İnsanlarla muhabbet etmeyi, daha çok çarşıda dolaşmayı tercih ediyorum. Evde olduğum günler okumalar yapıyorum. Hacı Bektaş Veli, ‘okunacak en büyük kitap insandır’ der. Antropoloji insan bilimi, insanı okumaya geldim. Bu söze kendimi çok yakın buluyorum.” ifadelerini kullandı.
İlçe sakinlerinden Cemile Şaşmaz da İmajo ile zaman zaman çay bahçesinde oturup sohbet ettiklerini aktararak, “Çok güzel bir insan. İçiyle dışı, sazıyla sözü bir. Ben onu çok seviyorum. İmajo, büyük bir örnek diye düşünüyorum.” dedi.