Telefon bağımlılığı üzerine çalışan, “Dikkati Dağılan Zihin: Yüksek Teknoloji Dünyasında Antik Beyinler” kitabının yazarı psikolog Larry Rosen’in söylediğine göre, ortalama bir genç yetişkin, telefonunun kilidini her gün 70 defadan fazla açıyor, kilitlemeden önce 3 ila 4 dakika kontrol ediyor ve aynı işlemi yaklaşık 10 dakika sonra tekrarlıyor.
İnsanların çoğunlukla iletişimle ilgili şeyleri kontrol ettiğini belirten Rosen, “Bir sosyal medya sitesine girdiğimizde, artık onu kontrol etmeye ve cevap vermeye yönelik ‘sosyal bir sorumluluk’ hissediyoruz. Bu siteleri kullanmak mecburiyetinde kalıyorlar çünkü bütün arkadaşları orada” diyor.
KAYGI, STRES, UYKU BOZUKLUĞU
Popular Science Türkiye’nin aktardığına göre, yapılan araştırmalarda bu teknoloji ne kadar uzun süre kullanılırsa, olumsuz sonuçlarla o kadar fazla karşılaşıldığı bulundu.
Bu davranış kaygıdan strese, uyku bozukluğuna ve önüne bakmadan yürümeye kadar değişen belirtilere katkıda bulunuyor. Üstelik telefonlardaki uygulamalar da bu şekilde tasarlanıyor.
Rosen, “Bu uygulamaları üreten şirketler, sizin onları kullanmanızdan menfaat sağlıyor. Psikologları ve davranış bilimcileri işe alarak, gözlerinizi oraya çekip orada tutmanın en iyi yollarını buluyorlar ve bunda da çok iyiler” diyor.
KADEMELİ ŞEKİLDE BIRAKILMALI
Laboratuvar verilerine göre insanlara bir mesaj gelirse ve bu kişilerin telefonlarına dokunmasına izin verilmiyorsa, galvanik cilt yanıtları (ciltte meydana gelen elektriksel tepkiler) yükseliyor ve bu durum, ortada bir kaygı tepkisi olduğunu gösteriyor. Mide ağrıtan bu his; hem ağır, hem de orta ölçülü akıllı telefon kullanıcılarında oluyor.
Psikolog Rosen, telefonu tamamen bırakmak yerine bir tür sistematik duyarsızlaşma işlemi öneriyor.
“Genelde insanlara 15 dakika ile başlamalarını söylüyorum. Telefonunuza veya bilgisayarınıza bakın ve ardından telefonunuzu sessize alıp, alarmı 15 dakikaya ayarlayın. Ters şekilde önünüze koyun ve böylelikle herhangi bir bildirim görmezsiniz” diyen Rosen, telefonu görüş alanına koymanın çok önemli olduğunu ve bunun, beyine kaygılanmaya gerek olmadığını, çünkü cihazın hâlâ kullanıcının elinin altında olduğu sinyali gönderdiğini söylüyor.
Rosen bu sürenin 30 dakikaya kadar uzatılarak tekrar edilmesi gerektiğini belirtiyor.
GECE TAMAMEN KAÇINILMALI
Telefonun yatmadan bir saat önce kenara bırakılması gerektiğini belirten Rosen, ABD Ulusal Uyku Derneği’nin onlarca yıldır yaptığı bu önerinin, artık bir standart halini aldığını ifade ediyor.
TELEFONUN CAZİBESİNİ AZALTMAK
Telefonun cazibesini azaltmanın, bağımlılıktan uzaklaşmaya yardımcı olabileceğini söyleyen Rosen şunları öneriyor:
- Bildirimleri ve uyarı işaretlerini mümkün olduğu kadar kapatın
- Uyarıları, aileniz veya eşiniz gibi özel insanlar için açık bırakabilirsiniz fakat bildirimleri herkes için kapatın
- Sosyal medya uygulamalarına ait her simgeyi ayrı bir klasöre yerleştirin. Bu sayede, herhangi birine erişmek için gereken dokunma sayısı iki katına çıkıyor
- Ardından, tüm bu klasörleri en son ekrana taşıyın. Böylelikle, oraya ulaşmak için çok çalışmanız gerekiyor
- Eğer bu yeterli gelmediyse, sosyal medya uygulamalarını tamamen silebilir ve bunun yerine internet sitesinden girebilirsiniz
- Hatta internet tarayıcınızdaki çerezleri bile engelleyebilirsiniz ve böylece her seferinde oturum açmak zorunda kalabilirsiniz
- Kendiniz ile bu hizmetler arasına ne kadar çok bariyer koyarsanız, sosyal medya hesabınızı ziyaret etmeyi o kadar uzun süre yeniden düşüneceksiniz
- Eğer öz telkine iyi tepki veren türden biriyseniz; kilit ekranında kullanabileceğiniz ve sizi telefonu bırakmaya ikna etmeye çalışan türden duvar kağıtlarından birini kullanmayı deneyebilirsiniz
Yorumlar kapalı.