Sosyal medyada mağdur olan ve haksız yere kendileriyle alakalı olumsuz paylaşım yapılan kişilerin kanuni haklarını araması gerektiğine de değinen Yıldırım sözlerine şöyle devam etti:
“5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun internet ortamındaki yayınlarda kişilik haklarının korunması amacıyla 2007 yılında kabul edilmiş olup halen yürürlüktedir. Bu kanun kapsamında; kişi içeriğin yayından çıkarılmasını ve erişimin engellenmesini talep edebilir. İçeriğin yayından çıkarılması; öncelikle içerik sağlayıcıdan ya da yer sağlayıcıdan talep edilebilir. Erişimin engellenmesi ise; Sulh ceza hâkimliğinden talep edilebilmektedir. Buna göre; hâkimlik 24 saat içerisinde karar vermek zorundadır. Kararın kesinleşmesi ile hâkimlik bu kararı Erişim Sağlayıcı Birliğine göndererek, erişim sağlayıcın yayının en geç 14 saat içerisinde bu kararı yerine getirmesi gerekecektir. Ayrıca kişiler kişilik haklarının ihlali durumlarında TCK kapsamındaki suçlara ilişkin savcılığa şikâyette bulunabileceklerdir. Özel hukuktaki Koruma sisteminde açılabilecek davalar ise; son verme davası, saldırı tehlikesinin önlenmesi davası, tespit davasıdır.
YILDIRIM, “HERKES HAKLARINI KANUN ÇERÇEVESİNDE ARAMALI”
Son verme davası; Son verme davası kişilik haklarına yapılan saldırının sonlanmadığı, devam ettiği durumlarda kişinin saldırının durdurulmasını talep ettiği davadır. Kişi bu durumda saldırıya son verilmesi için saldırıyı yapana bu davayı karşı açabilir. Saldırı Tehlikesinin Önlenmesi Davası ise; Henüz herhangi bir saldırı olmasa da yakın zamanda kişinin kişilik haklarının ihlal edileceğine veya mevcut saldırının devam edeceğinin belli olması ‘saldırı tehlikesinin önlenmesi’ davası açılabilir. Tespit Davasında ise; kişi durumun tespiti için dava açabilir ve kişiliğine karşı gerçekleştirilen eylemin hukuka aykırılığını tespit ettirebilir. Tespit davası kararının yayınlatılmasını da talep edebilir. Anayasa’nın 32. maddesinde Düzeltme ve Cevap Hakkı; temel hak ve hürriyetler arasında sayılmış ve kişilerin kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması halinde bu hakları kullanabileceği vurgulanmıştır. Cevap; kişilik hakkını ihlal niteliğindeki yayınların gerçek olmadığına dair açıklamalarken, düzeltme ise; yayındaki gerçek dışı unsurların düzeltilmesine dair açıklamalardır. Ayrıca kişi meydana gelen zarara göre maddi ve manevi tazminat talebinde de bulunabilecektir. Bazı durumlarda kişinin vekaletsiz iş görme davası açması da söz konusu olabilmektedir. Örneğin ünlü bir sanatçının fotoğrafının izinsiz yayınlanarak gelir elde edilmesi durumunda, bu şekilde elde edilen gelirin talep edilmesi söz konusu olacaktır.” dedi.
Yorumlar kapalı.