Saadet Parti’li Karaduman: Bu durum 20 yıl önce iliklenen gömleğin düğmesinin yanlış iliklenmesinin sonucu

Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdülkadir Karaduman, hayat pahalılığı ve katlanan elektrik ve doğal gaz faturalarına ilişkin “Bugün ülkemiz deneme yanılma yöntemiyle idare edilmeye çalışılsa da artık bu düzenin devam etmesi mümkün değildir. Mevcut durum sadece son üç-dört yıl içinde yapılan birtakım yanlışlar neticesinde ortaya çıkmamıştır. Bu durum 20 yıl önce düğmesinin yanlış iliklenmesinin bir sonucudur” değerlendirmesini yaptı.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdülkadir Karaduman, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Karaduman’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“VATANDAŞIN BELİNİ BÜKMEK DEĞİL KIRMA NOKTASINA GELMİŞTİR”

İnsanlarımız her geçen gün daha da fakirleşiyor. Buna rağmen iktidar maalesef bu ekonomik krizin faturasını ortadan kaldırmak bir tarafa, adeta toz pembe hayaller satıyor. Sağanak şeklinde gelen zamlar da vatandaşlarımızın belini bükmek değil belini kırma noktasına gelmiştir. İnsanlarımız ne faturasını ödeyebiliyor ne markete gidebiliyor. Meyve ve sebzelerin artık tane ile satıldığı haberlerine şahitlik ediyoruz. Bugün salatalığın tanesi beş lira, patlıcanın tanesi altı liraya dayanmış vaziyettedir. Bütün bunlar devam ederken akaryakıt fiyatları her geçen gün zamlanıyor. Buralarda artık adeta tabela görevlisi istihdam etme zorunda kalmış vaziyettedir. Marketlerde etiket görevlisi istihdam etme zorunluluğunda bırakılmıştır. Geçtiğimiz yıl ekonomik krizin maliyetleri artırdığını söylediğimiz o günlerde bensin 7 lira 20 kuruş, mazotun fiyatı 6,60 liraydı. Bugün benzinin de mazotun da litre fiyatı 16 liraya çıkmış vaziyettedir.

ÜRETİM YAPANLARIN MALİYETİ MİNİMALİNİZE EDİLMELİDİR

Eğer önlemler alınmazsa çiftçi nasıl üretecek sorusuna mutlaka cevap bulunmalıdır. Mazotun bu hale gelmiş olması ile ilgili bir düzenleme yapılmayacaksa o zaman geçtiğimiz yıl bugünü mumla aratır hale gelecektir. Bugün bu adımlar somut şekilde mutlaka atılmalıdır. Tüketiciler artan bu fiyat artışı ile ilgili feryat ediyorsa, üretim yapan bütün vatandaşlarımızın maliyeti minimalize edilmelidir. Aksi takdirde seneye yarım salatalık beş lira, yarım patlıcan altı lira demek zorunda kalırız. Allah muhafaza.

METAL YORGUNLUĞU DEĞİL TÜKENMİŞLİĞİN GÖSTERGESİDİR: Geçtiğimiz günlerde TBMM’den apar topar geçirilen iki kanun teklifinden sonra faturaları da fahiş bir şekilde artmış oldu. Yapılan bu zamlardan sonra kilovat kotası yükseltildi. Şimdi ise yine yeni bir düzenlemenin yapılacağı, mevcut iktidar tarafından ifade ediliyor. Kilovat kotasının yükseltilmesi ve yeni bir düzenlemenin daha yapılacağı ifadesi, başlı başına TBMM’nin işlevsizleştirildiğinin ve istişare mekanizmasının ortadan kaldırıldığının açık bir şekilde göstergesidir. Bu iktidarın artık metal yorgunluğu değil tükenmişliğinin bir göstergesidir. Bir ay bile geçmeden, iktidar kendi yasasının düzenlemek zorunda kalıyorsa bitmişliğin, tükenmişliğin göstergesidir.

BU DURUMUNU 20 YIL ÖNCE DÜĞMENİN YANLIŞ İLİKLENMESİNDEN DOLAYI YAŞIYORUZ

Bugün ülkemiz deneme yanılma yöntemiyle, ‘ya tutarsa’ mantığıyla idare edilmeye çalışılsa da artık bu düzenin devam etmesi, sürdürülebilmesi mümkün değildir. Mevcut durum sadece bir iki kanunun çıkarılmasıyla meydana gelmemiştir. Mevcut durum sadece son üç-dört yıl içinde yapılan birtakım yanlışlar neticesinde ortaya çıkmamıştır. Bu durum 20 yıl önce iliklenen gömleğin düğmesinin yanlış iliklenmesinin bir sonucu olarak bu süreçleri hep beraber yaşıyoruz. Dolayısıyla bu hadiseleri son üç-dört yıl ile sınırlı tutmak yaşanan bu problemlere üç maymun pozisyonunda kalmaktan başka bir anlam da asla ifade etmez. Bu zamlar ülkenin borç, faiz ve daha fazla borç, daha fazla faiz sarmalı içinde olmasının bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Bu, iktidarın yönetemezliğinin bir neticesidir, faturası vatandaşımızın sırtında kambur olarak varlığını güçlendirmeye devam etmektedir. Son dört yılda elektriğe yapılan zam yüzde 370’i geçmiş vaziyettedir. Orta Vadeli Programların yürürlüğe girdiği günden bugüne konutlardaki elektriğe yapılan zam oranı yüzde 300’ü geçmiş vaziyettedir. Bütün bunlar, hükümetin açıkladığı programların da hükümetin de iflasının göstergesidir. Ülkemizin ekonomisinin katma değer sağlayan alanlarda, son dört yılda işyeri elektriğinde zam oranı yüzde 718’i geçmiş vaziyettedir. Hükümetin ‘bu hayat pahalılığı nereden geliyor’ sorusu abesle iştigaldir. Zamlar enflasyonu tetikliyor, mağdur olan yine vatandaşlarımızın kendisi oluyor. Enerji bir ülkenin en hayati meselesidir. Türkiye enerjide dışarıya bağımlı bir ülkedir. Enerjide dışarıya bağımlılığı azaltacak bir ülke olabilme imkânımız bile isteye bu imkanlar ortadan kaldırılmış. Türkiye, enerjide bütünüyle dışa bağımlı hale gelmiştir. Kontrolsüz özelleştirme politikaları nedeniyle milli enerji şirketleri bir bir elden çıkarılmış ve özelleştirme kapsamına alınmış. Enerji üreten ve dağıtan bütün kurumlarımızın, sermayeye peşkeş çekilmiştir.

DEVLET KONTROLÜNDE YÜRÜTÜLMESİ ELZEMDİR

Savunma sanayi, enerji, elektrik; her türlü iletişim ağının devlet kontrolünde yürütülmesi elzemdir. Devlet kâr amaçlı bu faaliyetleri yürütemez. Toplumun refahı devletin en büyük vazifesidir. Enerjinin verimsiz kullanılması ve sürekli artan talep nedeniyle, ithal oranımız sürekli şekilde artmaktadır. Gittikçe derinleşen enerji bağımlılığı krize ve milli güvenlik sorunu haline gelmiştir. Saadet Partisi bu sorunlara çözüm önerilerimizi de ifade ediyoruz. TEİAŞ acilen özelleştirme kapsamından çıkarılmalıdır. Özelleştirilmiş kurumlarımızın ivedilikle kamulaştırılmalıdır. Hammaddelerin üretimi konusunda yatırımlar yapılmalıdır. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yatırımlar artırılmalı ve kaynaklar çeşitlendirilmelidir. İlgili kanun ve mevzuatlar tüm paydaşların katılımıyla yeniden hazırlanmalı ve güncellenmelidir. Milli güvenliği doğrudan ilgilendiren kurumlarımızın özelleştirme kapsamına alınması doğru değildir. Enerji alanı kamunun tekelinde olmalıdır. Mali dengenin sağlanması adına özelleştirme ve borçlanma mantığı terkedilmeli, ARGE faaliyetlerine kaynak ayrılmalı ve yatırımlar desteklenmelidir. Bu adımları eğer AK Parti iktidarı uygulayabilirse, insanlarımızın elektrik ve doğal gaz faturalarından adeta yüreği yanmış insanların feryadını ortadan kaldırabilmemiz mümkündür.”

Karaduman, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, zamlar geri çekilene kadar elektrik faturasını ödemeyeceğini duyurmasına ilişkin soruya Karaduman, şu yanıtı verdi:

“Elbette bugün elektrik faturalarındaki zamlar, bütün insanlarımızın belini bükmüştür. İnsanlarımız elektrik faturalarını ödeyemez hale getirilmiştir. Ama ben bir vatandaş olarak da bunun çözümünün elektrik faturasını ödememekte olduğunu görmem. Elbette bu açıklamayla ilgili gerekli takdiri kamuoyu yapacaktır. Kamuoyu bu açıklamaya gereken cevabı ya destek ya tenkit anlamında verecektir. Ben bu açıklamayı kamuoyunun takdirine arz ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü kez Cumhurbaşkanı adaylığı ile ilgili tartışmalara ilişkin soruya Karaduman, “Saadet Partisi olarak hukukçu arkadaşlarımızla bir çalışma ortamı içindeyiz. Gerekli kanaatlerimizi ilerleyen günlerde paylaşmış olacağız” dedi.

 

Saadet Parti’li Karaduman: Bu durum 20 yıl önce iliklenen gömleğin düğmesinin yanlış iliklenmesinin sonucu

Yorumlar kapalı.