Emniyet mensupları, bir süredir sorunlarını sosyal medyada dile getirerek bunların çözülmesini talep ediyor. Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle yeniden düzenlenen şark görevi süreleri de polislerin itiraz ettiği konular arasında yer alıyor.
Emniyet Teşkilatı Sendikası Genel Başkanı İsmail Okumuş, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, emniyetteki sorunların çözülebilmesi için tüm emniyet personelinin sendikalı olabilmesinin önünün açılması gerektiğini belirterek, “2012 yılında sendikalaşma yoluna gitmiştik. Sığınabileceğimiz güvenli liman aramıştık” dedi.
2012 yılında sendikalarına izin verilmediğini ve Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar ile sadece Emniyet’teki diğer hizmetler sınıfına sendikalaşma izni verildiğini anımsatan Okumuş, diğer hizmetler sınıfında örgütlü 16 sendika bulunduğunu söyledi. Okumuş, “Sekiz yıldır Emniyet teşkilatında 16 tane sendika olmasına rağmen elle tutulur bir tane kazanım elde edemediler. Bu bağlamda bizler, farklı bir sinerji ile yola çıktık. Çünkü biz, sendikanın bizler için ne kadar değerli olduğunun çok iyi farkındayız” diye konuştu.
Sendika hakkı için ödedikleri bedeli “Soruşturmalar, ihraçlar, sürgünler… İliklerimize kadar yaşadık bunları” diye açıklayan Okumuş, “Zorla kazanılmış bir hak. Gerçekten taktire şayan bir mücadele ile biz bu kazanımı elde ettik. İnşallah ilerleyen süreçte de geneli etkileyeceğiz diye düşünüyoruz” dedi.
Emniyet teşkilatının yüzde 3’nün sendikalı olduğunu kaydeden Okumuş, elde edecekleri kazanımlarla bu oranın artacağını belirtti. Okumuş, “Sendikanın ne kadar önemli olduğunu emniyet hizmetleri sınıfındaki arkadaşlarla yaşayarak öğreniriz” diye konuştu.
“BİR SONRAKİ EVRE AİHM OLACAK”
Polislerin de sendikalı olabilmesi için açtıkları davanın Anayasa Mahkemesi’nin önünde olduğunu ve 4,5 yıldır bundan sonuç beklediklerini aktaran Okumuş, Yüksek Mahkeme’nin kararına göre dosyayı AİHM’ye taşıyacaklarını belirterek şunları söyledi:
“Çünkü Avrupa’da sendikası olmayan devlet yok. Bu kadar net konuşuyorum. Hatta kimisinde bir sürü sendika var. Emniyet camiası ve polisler adına söylüyorum. Bizde de iç hukuk yollarını tüketme bakımından Anayasa Mahkemesi’ne yapılmış bir müracaat var. İç hukuk yolları bittikten sonra bunun bir sonraki evresi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olacaktır. Biz, Emniyet-Sen’i kurarken uluslararası sözleşmeleri baz aldık. Sözleşmeler ‘Emniyet teşkilatının sendikalaşma hakkını sınırlandırabilirsiniz’ der. Ama şu an ülkemizde yasaklanmış durumda. İnşallah bunun da ilerleyen süreçte, bir bütün olarak taleplerini en üst perdeden dile getirebileceği bir sendikası olmasını canı gönülden istiyorum.”
Okumuş, Emniyet personelinin fazla mesai, tayin, angarya gibi sorularının sendikalı olduklarında çözülebileceğini belirterek şöyle konuştu:
“Emniyet teşkilatı mensubu arkadaşlar sendikalı olduklarında şu saydığınız sorunların hepsi çözüm yoluna ulaşacaktır. Bizim meslek büyüklerimiz geçmiş zamanlarda derlerdi ki ‘Bir polis memuru öğretmenin tam üç katı maaş almaktaydı’. Şu an yaklaşık onların iki katına yakın fazla çalışmamıza rağmen emin olun öğretmenden daha düşük maaş alıyor olabiliriz. Çünkü sendikaları var. Konfederasyonların genel başkanları hep eğitimci. Haliyle tüm meslek grupları adına masaya oturan ve bunların başını çekenin eğitimci olması, onların pozitif ayrımcılığa tabi tutulduğunun en büyük göstergesi.”
“ÜSTÜNDEN 42 SENE GEÇMİŞ”
Siyasilerin bir kanun maddesini değiştirerek Emniyet personelinin sendikalı olmasının önünün açabileceğini aktaran Okumuş, 80’lerde polislerin dernekler üzerinden ayrışmasının gerekçe gösterilmesinin haksızlık olduğunu dile getirerek, “Polisin ısrarla sağ, sol eksenli çatışmasını sürekli ortaya koymak haksız bir durum. Aradan 42 sene geçmiş. Sonuçta ileriye bakıyoruz. 21’inci yüzyıldayız. Hepimiz üniversite mezunuyuz” dedi.
“Örgütlü mücadele ses getirir” diyen Okumuş, polisin sosyal medyadan sesini duyurmaya çalıştığını aktararak, “Meslektaşlarımızın sesini en üst perdeden dile getirebilecek bir nokta olması lazım” diyerek sendikalaşma taleplerinin karşılanmasını istedi. Okumuş, polislerin sosyal medyada kendi isimleriyle hesap açamadığını, ancak farklı isimlerden hesap açarak taleplerini dile getirdiğini açıklayarak, “Aslında yasa dışı hiçbir şeyleri yok. İstekleri samimi bir şekilde haklarını dile getirmek. Yapılan bir haksızlığa karşı bir ses olabilmek” diye konuştu.
Okumuş, 3600 ek gösterge taleplerinin de karşılanmasını isteyerek, “Mesela il emniyet müdürü 3600 ek gösterge alırken il jandarma komutanı 4800 ek gösterge alıyor. ‘Eşit işe eşit ücret’ dendi. Onlarınkini de eşitleyin” dedi.
Yorumlar kapalı.