Karantina, evden çalışma, evden eğitim derken pek çok kişi tablet, cep telefonu ve bilgisayarlarını daha çok kullanır oldu. Peki bunun görme bozukluğuna küresel ölçekte bir etkisi olduğunu biliyor muydunuz?
Hollanda ve Çin’de yapılan araştırmalar, Covid-19 pandemisi sebebiyle getirilen kısıtlamalar neticesinde görme bozukluklarının arttığını ortaya koyuyor. Uzmanlara göre bunun sebebi insanların hem iş hem eğitim hem de boş zaman aktivitesi olarak ekranları daha sık kullanması. Yani gözlerimiz sürekli yakın bir yere odaklanıyor ve uzağa bakmanın faydalarından yararlanamıyor.
Çin’de yapılan bir araştırmada, yaşları 6 ila 8 arasında değişen 120 bin çocuğun göz sağlığı incelendi. Karantina önlemlerinin sürdüğü 2020 yılı boyunca, bu çocuklarda miyop görülme sıklığının, geçmiş yıllara kıyasla üç kat arttığı görüldü. Uzmanlar özellikle küçük çocuklarda görme bozukluğunun ürkütücü sonuçları olabileceği konusunda uyarıyor.
Bunun sebebi miyop olan bir kişinin teknik olarak kendiliğinden iyileşmemesi. Ve miyop ne kadar erken başlarsa ileride o kadar şiddetli olur. Yani miyopta göz numarası büyüdüğünde, geçen zamanda küçülmesi gibi bir durum söz konusu değil. Eğer göz bebeği 6 ila 10 yaşları arasında çok fazla büyürse, bu, ilerleyen dönemlerde ciddi uzağı görememe problemlerine yol açabilir. Bu da retina zedelenmelerine, göz içindeki yüksek basınçtan kaynaklanan katarakta ve hatta yaşamın ilerleyen dönemlerinde körlüğe bile yol açabilir.
Dünyanın yarısı miyop olacak
Göz sağlığı üzerine araştırmalar yapan Brien Holden Enstitüsü’ne göre bu yüzyılın ortalarında yaklaşık beş milyar insan, ki bu dünya nüfusunun yaklaşık yarısına karşılık geliyor, miyop olacak. Özellikle sanayileşmiş ülkelerde bu sayı geçtiğimiz yıllarda oldukça arttı. Araştırmalar, eğitim olanaklarındaki artış ve eğitim seviyesinin yükselmesi ile görme bozukluğu görülme sıklığı arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu gösteriyor.
Münster Üniversitesi Oftalmoloji Bölümü Direktörü Nicole Eter, “Artış, temelde bilgisayarların, akıllı telefonların ve tabletlerin çok erken ve yoğun kullanımının yanı sıra, gün içinde dışarıda geçirilen zamanın giderek kısalmasından kaynaklanıyor” diyor.
Asya ülkelerinde ise bu durum daha vahim. 1960’lı yıllarda Hong Kong, Tayvan ve Güney Kore’deki 20 yaş arasında miyop oranı yüzde 20 ile 30 arasında değişiyordu. Şimdi ise bu rakam yüzde 80’den fazla. Çin’de ise şu an her beş gençten dördü miyop. Bu oranın yüzde 95’lere kadar çıktığı Asya ülkeleri var. Avrupa’da ise genç yetişkinlerin yaklaşık yarısı miyop.
Miyop riski sadece akıllı telefonla veya kitapla artmıyor, yakın mesafedeki bir nesneye uzun süre bakmakla da artıyor. Burada en önemli faktör ise mesafe. Kişinin düzenli olarak yukarı bakması gerekiyor ve bu risk özellikle dışarıda geçirilen süre ile azalıyor. Bunun sebebi gün ışığının göz bebeğinin daha fazla büyümesini engellemesi. İskandinavya’dan yapılan araştırmalar da miyop vakalarının karanlık mevsimlerde artarken yılın daha güneşli zamanlarında durgunlaştığını gösteriyor.
Elektronik cihazlar
Dijital medyanın ve akıllı telefonların aşırı kullanılması da tek başına daha miyop riskini arttırmasa da çocukların gözlerini tahriş edebilir, yorabilir, kurutabilir, dikkat dağınıklığına sebebiyet verebilir ve bulanık görmeyi tetikleyebilir. Yine akşamları akıllı telefaugenarztmyopiaon kullanımı uyku bozukluğuna da yol açabilir.
Münster Üniversitesi’nden Eter, “Ekranların yüksek mavi ışık içeriği, sizi uykulu yapan melatonin hormonunun salınımını engelliyor” diyor. Uzmanlara göre birçok cihazda mavi ışığı azaltan bir gece modu olsa da yatmadan yaklaşık iki saat önce bu cihazlara bakmayı bırakmak gerekiyor. Bu sebeple ebeveynlere, özellikle de küçük yaş gruplarında çocuğu olanlara, çocuklarına ekran süresi kısıtlaması yapmaları öneriliyor.
Bonn Üniversitesi Göz Kliniği’nden Bettina Wabbels, “Oftalmolojik açıdan bakıldığında, bilgisayarlar, akıllı telefonlar ve tabletler üç yaşına kadar olan çocuklar için hiç uygun değil” diyor. Wabbels, bu cihazların 4-6 yaş arasındakiler için günlük otuz dakikadan fazla kullanılmamasını öneriyor ve “İlkokul çağında, oftalmolojik açıdan günde en fazla bir saat ve on yaşından itibarense günde iki saate kadar dijital medya kullanımı kabul edilebilir” diyor.
Kaynak: Alexander Freund © Deutsche Welle Türkçe