Oyuncu Nurseli İdiz: Erzincan’dan taksiye binip Nişantaşı’na gittim

Armağan Çağlayan'ın Youtube kanalındaki 'Dur Bi Dinle' programına konuk olan oyuncu Nurseli İdiz yaşadığı sıkıntıları anlattı.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Armağan Çağlayan’ın YouTube’da yayınlanan programına konuk olan oyuncu Nurseli İdiz, muhasebecisi yüzünden tüm servetini kaybettiğini dile getirdi. Kariyerinde ve özel hayatında yaşadığı sıkıntılardan sağlık sorunlarına kadar hakkında merak edilenleri anlattı.

İşte İdiz’in öne çıkan açıklamaları:

“BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’Nİ KAZANMIŞTIM”

Lise 1’de ‘Midas’ın Kulakları’ oyununda 1,5-2 dakikalık bir rolüm vardı. Berberin karısı rolündeydim. Deli bir kadın… Çok etkilendiler ve bana ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü verdiler. 14 yaşında karar verdim konservatuara gitmeye. Burada Yıldız Kenter’in devlet konservatuarı vardı. Zuhal Olcay ile Derya Baykal da benden 4 yaş büyüktü. Onların TRT 1’de dizilerini gördüm. Çok hayran oldum. “Ben de Ankara Devlet Konservatuarına gideceğim” dedim. Liseyi bitirince Boğaziçi Üniversitesini kazandım. O zaman benim bölümüme (ekonomi) 450 puan ile giriliyordu. Ben 525 puan aldım normal düz liseden ve konservatuara gittim… Boğaziçi’nde okusam ne olurdu bilmiyorum. Birkaç bankayı ben krizlerden önce batırırdım…

“ELİMDEKİ HER ŞEYİ KAYBETTİM”

Maddi olarak şöhreti beceremedim. Bir takım yanlışlıklar yaparak elimdeki her şeyi kaybettim. Sonra bende ruhsa sıkıntılar başladı. Bu şöhretin bedeli değil. Kendi piyasaya karşı güçlü duramamanızın bedeli. Biz televizyonun ilk kurbanlarıydık…

Şimdi gençler akıllı. Yatırım yapıyorlar, paralarını dikkatli kullanıyorlar. O zaman menajer diye bir şey yoktu. Halkla ilişkiler diye bir şey yoktu. Bir de biz akademisyen olarak geldiğimiz için sudan çıkmış balık gibiydik. O yüzden bu piyasayı idare etmekte çok zorlandım.

Benim serbest düşüşüm 50-51 yaşlarında başladı. Kafayı çekip çekip Yunan Konsolosluğu’nu arayıp ‘Topraklarımızı geri verin bize’ dedim. Allah’tan konsolosluğun bekçisi çıkmış. Sabah saat 5’ti çünkü…

“ERZİNCAN’DAN TAKSİYE BİNİP NİŞANTAŞI DEDİM”

Erzincan’da turnemiz bitti. Ertesi gün uçak var. Can Hoca ile kavga ettim. Can Hoca da aksidir yani… Taksiye binip ‘İstanbul Nişantaşı’ dedim. Yoldayken de evi aradım, biber dolması yapın adam aç dedim. Adamı yedirdik, içirdik, güzelce ağırlayıp parasını da verip gönderdik. 800 lira ödedim. Erzincan, Erzincan olalı ilk defa böyle bir şey görmüştür… Aynı şeyi Elif de İtalya’da yapmış… Ben onları okulla Roma’ya gönderdim. Oradan taksiye binip Floransa’ya gitmiş.

Ben araba kullanmıyorum. Taksiye verdiğim parayla İstanbul’da kesin 2+1 ev alınırdı. 2007-2008’e kadar özel arabam ve şoförüm vardı. Alışmışım…

Oyuncu Nurseli İdiz: Erzincan'dan taksiye binip Nişantaşı'na gittim

“NİŞANTAŞI’NA DENİZ TAKSİ ÇAĞIRDIM”

Bir ara Ada’ya gitmeye takmıştım. Bu hastalık dönemleri. Deniz taksiyi aradım. “Nişantaşı’na deniz taksi istiyorum” dedim. “Yani Kabataş’a gelin, ben oraya ineceğim” dedim. Adam onu anlamadı. “Oraya gönderemeyiz” dedi. “Fatih Sultan Mehmet nasıl karadan gemileri indirdiyse, öyle bir şey yapacaksınız” dedim.

MUHASEBECİ YÜZÜNDEN 15 YILLIK BİRİKİM GİTTİ

Muhasebecinin hiçbir yerde kaydı yokmuş. Biz ailece biraz safız. Ben hiç gelir vergisi nedir, KDV nedir bilmiyordum. Başında da durmadık. Vergi dairesi bir geri döndü. Korkunç bir şeyle karşılaştık. Yalı, 6 tane ev gitti, 2 tane cip gitti, 15 yıllık birikimim gitti. Sonra bu piyasada duyuldu. Bu sefer gelen işlerin fiyatları düşmeye başladı. Gelirim, giderimi karşılamadı. O zaman bütün dengelerim bozuldu.

Borç harç mevzusu o kadar ön plana çıktı ki, kariyerim unutuldu.

Gülse bana ‘Alkolik Nurseli’ rolünü teklif ettiğinde “İyi oturuyor rol” dedim. Ama şuanda şeftali suyu ya da soğuk çay gördüğümde bile midem dönüyor. Çok güzel ve çok keyifli bir roldü.

Oyuncu Nurseli İdiz: Erzincan’dan taksiye binip Nişantaşı’na gittim

Yorumlar kapalı.