Yönetmenliğini Cem Karcı’nın üstlendiği, senaryosunu Gülizar Irmak’ın kaleme aldığı Star TV’nin yeni dizisi Ömer, yayınlandığı ilk günden bu yana büyük ses getirdi.
Başrollerini Selahattin Paşalı, Gökçe Bahadır ve Barış Falay’ın paylaştığı Ömer dizisi, muhafazakar ailelerin çocuklarına nasıl baskı kurduğunu farklı bir dille anlatıyor. Her kesimden oldukça büyük ilgi gören dizi yeni bir tartışmayı da başlattı.
Cumhuriyet yazarı Yazgülü Aldoğan, Ömer dizisiyle ilgili yaptığı değerlendirmede “Dindar gençler, büyüklerine YETER ARTIK diyor” ifadelerini kullandı.
Yazgülü Aldoğan’ın yazısının tamamı şöyle;
“İktidarın bilerek ve isteyerek ikiye böldüğü toplum, her konuda ayrışıp birbirine karşı tavır alırken Star TV’de yayımlanmaya başlayan bir dizi, kafaları karıştırdı. Pazartesi akşamları, Yasak Elma dizisinin karşısına çıkan Ömer, dindar kesime mi, laik kesime mi, yoksa herkese mi hitap ediyor? Ömer’in tanıtımları dindar ve muhafazakâr kesime hitap edecek biçimde hazırlanmıştı. Konu ilerledikçe, herkesin ilgisini çekmeye başladı. Anlatılan hikâye, dindar ailelerin çocukları üzerinde nasıl bir baskı kurduklarını, eğitimlerinden eş seçimlerine kadar, her kararlarına nasıl karıştıklarını dramatik bir işleyişle sergiliyor. Bu da muhafazakâr kesimi kızdırır hatta şikâyet ettirirken diğerlerinin ilgisini çekiyor.
CAMİDEN ÇIKMA
Ömer, cami hocası bir babanın müezzin olması istenmiş oğludur. Ve şimdi de ailesi ona kendi çevrelerinden helal süt emmiş gelin adayı bulur durur. O ise eşinden ayrılıp mahallelerine, aile evine geri dönmek zorunda kalan çocuklu, dul bir kadına ilgi duyar. Ve bu her ikisinin de ailesinde büyük bir tepkiye yol açar.
OYUNCU SEÇİMİ
Projenin etkinliği sadece konusu değil, muhteşem bir kast ve ekip seçimine de dayanıyor. Gülseren Budayıcıoğlu’nun proje tasarımında İsrail’de çekilen Shtisel dizisinden esinlenen senaryoyu Gülizar Irmak yazıyor. Yönetmen, Ezel’den tanıdığımız Cem Karlı. Ama seyirci tabii ki oyunculara hayran.
Son iki yılın ödüllü oyuncuları Selahattin Paşalı ve Merve Dizdar, cami hocası Barış Falay’ın çocukları rolünde. Gökçe Bahadır, Ömer’in âşık olduğu çocuklu dul, Gamze’ye oymuş gibi hayat veriyor. Yazmaya gerek var mı? Hepsi çok doğal, çok başarılı. Dizide fiziksel şiddet yok ama psikolojik şiddet ve baskının din ve iman kullanılarak hangi boyutlara varabileceği çok net gözüküyor. Yahudi İsrail’le Müslüman Türkiye’nin ne ilgisi var derseniz, Yahudinin de Müslümanın da yobazı, birbirine benziyor. Hikâyenin çarpıcı tarafı, aile baskısının sadece kız değil, erkek çocuk üzerinde de ne kadar ileri gidebileceğini göstermesi.
ERKEĞE DE BASKI
AİLE tarafından seçilecek bir kızla evlenmesi istenilen genç, erkek. Ama babası onu bakire bir kızla evlendirmek konusunda kararlı. Oysa kahramanımız dul ve çocuklu bir kadına tutuldu. Üstelik kadının yaşı da oğlandan biraz büyük, aile perişan. Ya tersi olsaydı? Erkek, dul, çocuklu ve yaşça büyük, genç ve bakire bir kızla evlenmesinde her iki tarafın ailesi için de sakınca olmaz, uygun bulunurdu. Boşanmış, çocuklu ve yaşça büyük kadın ne durumda? Ailesini dinlemeyerek evlendiği eşi tarafından maddi manevi aldatıldığı için anne evinde sığınmış, istenmiyor. Genç adama ilgisiz değil ama ailelerden gördüğü tepki, bir de mahallenin baskısı yüzünden ikilem içinde. İşte bu gerekçi senaryo, reytingleri yükseltiyor. Aşkı için babasına karşı çıkıp evlenmiş imamın kızı Nisa (Merve Dizdar) bile ağabeyinin aşkını onaylamıyor! Ömer ve Gamze’nin öyküsü, seçim sonuçları için de yol gösteriyor. Dindar gençler, büyüklerine YETER ARTIK diyor.”
Yorumlar kapalı.