Kurtulmuş, partisinin il başkanlığınca bir otelde düzenlenen “Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması” programında yaptığı konuşmada, salgınla başlayan ve sonrasında dünyanın hemen hemen tüm ülkelerini saran zor bir süreçten geçildiğini söyledi.
“Pandemi sırasında dünyanın hemen hemen bütün ülkelerini etkisi altına alan olağanüstü yüksek bir ekonomik türbülans. Dünyadaki enerji fiyatları başta olmak üzere bütün imalatı ve üretimi etkileyen bütün girdilerde olağanüstü fiyat artışları. Değerli metallerin, endüstriyel metallerin yükselmesi, lojistik maliyetlerin artması.” ifadelerini kullanan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye 2021’de bütün dünyadaki ekonomilerin çoğunda ciddi şekilde pozitif olarak ayrıştı hem çok yüksek bir büyüme hızına ulaştı hem Türkiye’nin cari açığı ciddi şekilde makul seviyelere gelmiş oldu. Türkiye büyük bir ihracat çıkışı yakalamış oldu. Bunların hepsini biliyorsunuz. Tabii ki bu arada diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de başta enflasyon, hayat pahalılığı olmak üzere üretim maliyetlerindeki artışlar olmak üzere vatandaşlarımızın günlük hayatını etkileyen ve maalesef hayat standartlarını olumsuz yönde etkileyen birtakım gelişmeleri hep beraber yaşadık, yaşıyoruz. Bizim hükümet olarak başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere AK Parti’nin bu konudaki hassasiyeti açıktır.”
Siyaseti halkın rızasını kazanmak, duasını almak için yaptıklarını kaydeden Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Bu anlamda da halkımızın çektiği eğer güncel hayatın içerisinde bazı sıkıntılar varsa bunların hiçbirisini göz ardı etmeden bunların hepsini nasıl çözülebileceğini ortaya koyuyor ve elimizden geldiğince eskilerin tabiriyle eldeki imkanlar müsaade ettiği oranda bunları çözebilmek için gayret sarf ediyoruz. Bundan sonra da sarf edeceğiz. Bu sürecin geçici olduğunu biliyoruz. Bunun bir parantez olduğunu biliyoruz ve vatandaşlarımızın üzerindeki özellikle hayatın pahalılaşmasıyla ilgili yükleri en az seviyeye indirerek bu anlamda vatandaşımızın daha güçlü bir şekilde yarınlara ilerlemesi için gayret sarf ediyoruz.”
“Bölgede biran evvel sulh ve selametin sağlanması için gayret sarf ediyoruz”
Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın 36. günü geride bıraktığını anımsatan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yakılan yıkılan şehirler, milyonlarca insanın göç etmek zorunda kalması ve fevkalade dramatik bir tablonun hem Ukrayna halkının üzerinde hem de Rusya-Ukrayna savaşı dolayısıyla iki tarafta ortaya çıkmış olması. Bunların gayet iyi değerlendirilmesi gerektiğini biliyoruz. Türkiye olarak bu süreçte de fevkalade hassas ve titiz bir şekilde bu sorunun çözülebilmesi için Cumhurbaşkanımız bütün imkanlarını seferber ederek hükümetimiz bu sorunun çözülerek bölgede bir an evvel sulh ve selametin sağlanması için gayret sarf ediyoruz.”
En son bütün bu gayretlerin sonucu olarak İstanbul’da iki tarafın müzakere masasına oturduğunu aktaran Kurtulmuş, müzakere sürecinin açılış toplantısını da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığını belirtti.
Türkiye’nin bu bölgede yüklenmiş olduğu fonksiyon ve bundan sonraki dünya sisteminde etkili bir şekilde rol almasını gösterecek bir özellik olması bakımından fevkalade tarihi bir toplantı olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu süreçte maalesef bütün dünya Türkiye’nin su süreçteki tavrını olumlu bulurken burada güçlü bir şekilde Türkiye’nin eğer iki taraf arzu ederse arabuluculuk yapabileceğini görürken ve bu anlamda bütün dünya ülkeleri Türkiye’yi takdir ederken ne yazık ki bizde hiçbir şeyden memnun olmayan muhalefet Türkiye’nin bu süreçte takınmış olduğu tavırlardan rahatsızlık duyuyor. Hem bir taraftan ‘Artık sizin itibarınız kalmadı, Türkiye’yi itibarsızlaştırdınız.’ diyerek propaganda yapıyorlar. Hem Türkiye’nin bu savaşın sona erdirilmesi konusunda fevkalade itibarlı bir arabuluculuk görevini ya da iyi niyetli uzlaştırıcılık görevini yapmasından da rahatsızlık duyuyorlar.”
“Türkiye kilit bir rol oynamıştır”
Ukrayna-Rusya savaşı sürecinin başından bugüne kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en az 40 üzerinde devlet ve hükümet başkanıyla görüştüğünü, bu kapsamda ziyaretler gerçekleştiğini aktaran Kurtulmuş, “Dolayısıyla bu savaş sürecinde Türkiye’nin takınmış olduğu rol hem Ukrayna hem Rusya ile yakın ilişkisi olan, Rusya ile olan yaptırımları uygulamayarak Rusya ile konuşabilen tek ülke olarak Türkiye kilit bir rol oynamıştır.” ifadelerini kullandı.
Dünya sistemindeki savaşların sebebinin dengesizlik durumu olduğunu anlatan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Denge varken nihayetinde anlaşma oluyor ama dengesizlik ortaya çıktığı için dünyanın birçok yerindeki güç merkezleri dünyanın her yerinde kendi güçlerini çıkarmak için dünyayı bir mücadele alanı haline dönüştürdüler. Bir tarafta Çin bir tarafta ABD, Avrupa Birliği, Rusya. Bunlar hemen hemen dünyanın her yerinde büyük mücadeleler vermeye başladılar. Bunu yaparken de son 20 yılda dünya tarihinin daha evvel görmediği ya da görse bile adını böyle koymadığı farklı savaş türleriyle de dünyayı tanıştırdılar. Bunlardan biri ‘vekalet savaşları’ adı altında gündeme gelen ne yazık ki Türkiye’yi yakından etkileyen, ilgilendiren özellikle Orta Doğu coğrafyasında Suriye, Irak, Yemen, Libya. Büyük güçlerin maşalarıyla yani ellerine silah tutuşturdukları terör örgütleriyle ülkeleri istikrarsızlaştırmak, o bölgede kendi güçlerini artırmak ve o bölgelerde kendilerini aranan bir ülke haline koymak istekleridir. Özellikle Orta Doğu coğrafyasında, Suriye’de, Irak’ta, Yemen’de, Libya’da büyük güçlerin maşalarıyla, yani ellerine silah tutuşturdukları terör örgütleriyle ülkeleri istikrarsızlaştırmak, o bölgedeki kendi güçlerini artırmak ve o bölgelerde kendilerini aranan bir ülke haline koymak istekleridir. Burnumuzun dibinde PKK’ya, PYD’ye, DEAŞ’a. Bu tür örgütlere bu kadar çok silahı kim verdi? Binlerce tır, binlerce uçak. Bu insanların eline neredeyse uçakları da tahsis edecek şekilde kimler silahlandırdı? Bunlara siyasi destekleri kim verdi? On yıllardır, bunlara lojistik, istihbarat destekleri kimler verdi? Bu oyundan çok çekmiş bir ülkenin evlatları olarak konuşuyorum. Batmanlılar da bunlardan çok çekti. O çukur eylemleri sırasında Batman, çukur eylemlerine müsaade etmeyerek bu uluslararası terör çetelerinin ekmeğine yağ sürülmesine müsaade etmediler. Allah hepinizden, bütün Batmanlılardan razı olsun.”
Kurtulmuş, “Bu bölgede, bu savaşların, mücadelelerin, çatışmaların, çelişkilerin devam ettiği coğrafyanın tam da merkezinde Türkiye vardır. İşte Karadeniz’de Rusya ile Ukrayna meselesi. Güneyimizde Suriye’nin üzerinde terör örgütleri üzerinden verilen mücadeleler, Irak aynı şekilde. Kafkaslar’a geçin, Kafkaslar’daki yapı, Balkanlar’daki birilerinin şu anda, ‘Balkanlar’ı böyle karıştırabilir miyiz?’ denemeleri içerisinde olması. Daha güneye gidin, Mısır’ın siyaseten parçalanması, Yemen’in uzun yıllardır süren iç savaş içerisinde olması, aynı şekilde Libya’nın.” diye konuştu.
Kurtulmuş, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Öyle görünüyor ki bir müddet daha bu saydığımız bütün bölgeleri, Karadeniz, Balkanlar, Kafkaslar, Orta Doğu ta Afrika’nın kuzeyine kadar gidin bu coğrafyanın ortasında Türkiye vardır. Tarihçilerin ‘Bereketli Hilal’ dediği bu coğrafyanın merkezi Mezopotamya da bunun içerisindedir, Orta Doğu’nun önemli bir merkezi olarak bütün bu coğrafyanın merkezinde Türkiye vardır. Türkiye’nin bu bölgede güçlü ve büyük bir ülke olarak ayakta durmaktan başka şansı yoktur. Her alanda güçlü olan, eğitimde, sağlıkta, teknolojide, üretimde, ekonomide ama hepsinden önemlisi toplumsal dayanışma, birlik ve beraberlik bakımından fevkalade güçlü olan bir ülke olmak mecburiyetindedir.”
Programa, AK Parti Batman Milletvekili Ziver Özdemir, AK Parti İl Başkanı Abdullah Akif Gür ve sivil toplum kuruluş temsilcileri ile kanaat önderleri katıldı.