Nazım Hikmet Ran ölümünün 58. yılında anılıyor

Nazım Hikmet, 58. ölüm yıldönümünde düzenlenecek programla anılacak

Dünyaya Türk şiirini anlatan şair Nazım Hikmet, bundan 58 yıl önce vatanına olan hasretini gideremeden vefat etti. Türkçe’nin büyük şairi Nazım Hikmet’in şiirleri bugün dünyanın dört bir yanında yankılanıyor. İşte, Nazım Hikmet’in hayatı…

NAZIM HİKMET RAN KİMDİR?

Memleket hasreti ile Moskova’da yaşamını yitirmişti Nazım Hikmet. Şiirleri elliden fazla dile çevrildi. Dünyanın okuduğu bir isim oldu. Kuvay-i Milliye Destanı ile İstiklal Savaşı’nın en nadide eserini yazmıştı.

15 Ocak 1902 yılında Selanik’te dünyaya gelen Nazım Hikmet, ilk şiiri Feryad-ı Vatan’ı 1913 yılında kaleme almıştır. Mekteb-i Sultani’de öğrenim görmeye başlayan Nazım Hikmet, bir aile toplantısında yazdığı kahramanlık şiirini okuması ile Bahriye Nazırı Cemal Paşa tarafından keşfedildi. Bahriye Mehtebi’ne giderek öğrenimini başarı ile tamamladı. Mezuniyetinin ardından Hamidiye gemisinde stajyer subay olarak göreve başladı. Bir süre sonra bazı nedenlerden dolayı ordudan ayrıldı.

Bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra Moskova’da Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi’nde Siyasi Bilimler ve İktisat bölümü okudu. İlk şiir kitabı 28 Kanunisani’i Moskova’da yayınladı. Ardından Türkiye’ye dönerek Aydınlık Dergisinde çalışmaya başladı. Dergide yazdıkları şiir ve yazılardan ötürü hakkında 15 yıl hapis istendi. O sırada Sovyet Rusya’ya gitti. 1928 Af Kanunu ile cezası kaldırıldı. Tekrak Türkiye’ye dönerek Resimli Ay dergisinde yazılar yazmaya başladı. 1938 yılında burada da yazdıklarından dolayı 12 yıl hapis cezası aldı.

1951 yılında Bakanlar Kurulu tarafından Türk Vatandaşlığından çıkarılan Nazım Hikmet, büyük dedesinin memleketi olan Polonya vatandaşlığına geçti ve Borzecki soyadını aldı.

3 Haziran 1963 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

ŞAİR YAŞAMI

Nazım Hikmet ilk şiirlerini hece ölçüsü kuralları içinde yazdı. Yazdıkları le kısa zamanda diğer şairlere fark attı. Hece ölçüsü ile yetinmeyerek şiirleri için başka formlar bulma arayışına girdi. Sovyet Rusya’da kaldığı yıllar sırasında şiirlerinde bulmaya çalıştığı yeni ve farklı formlara ulaştı. Bu sebeple hem içerik hem de biçim yönünden dönemin şairlerinden farklı bir yol izledi. Şiirlerinde uzun yıllar benimsediği hece ölçüsünden vazgeçerek serbest ölçüde yazmaya başladı. Yine o dönem Sovyet şairlerinden esinlenerek şiirlerine farklı bir boyut kazandırdı. Yazdıkları Fikret Kızılok, Cem Karaca, Fuat Saka, Grup Yorum, Ezginin Günlüğü, Zülfü Livaneli gibi usta sanatçılar tarafından seslendirildi. Buna ek olarak birçok eseri de Yeni Türk’ün eski üyelerinden Selim Atakan tarafından bestelendi.

Yine Fuat Saka tarafından iki adet şiiri bestelenerek albüme dahil edildi. UNESCO tarafından Nazım Hikmet Yılı olarak kabul edilen 2002 yılında dönemin ünlü bestecisi Suat Özönder, “Şarkılarda Nazım Hikmet” isimli albüm oluşturdu.

DAVA VE SÜRGÜN YILLARI

  • 1925 – Ankara İstiklâl Mahkemesi Davası
  • 1927 – 1928- İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Davası
  • 1928 – Rize Ağır Ceza Mahkemesi Davası
  • 1928 – Ankara Ağır Ceza Mahkemesi Davası
  • 1931 – İstanbul İkinci Asliye Ceza Mahkemesi Davası
  • 1933 – İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Davası
  • 1933 – İstanbul Üçüncü Asliye Ceza Mahkemesi Davası
  • 1933 – 1934 – Bursa Ağır Ceza Mahkemesi Davası
  • 1936 – 1937 – İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Davası
  • 1938 – Harp Okulu Komutanlığı Askerî Mahkemesi Davası
  • 1938 – Donanma Komutanlığı Asker
Exit mobile version