Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, ‘Millet İttifakı köprüden önceki son çıkışa dikkat etmeli’ başlıklı yazısında güçlü ve laik bir devletin önemini, Afganistan gibi bir örneğin ardından çok daha iyi anlaşıldığını söyledi.
“Dindar bir Müslüman olan Tayyip Erdoğan’ın Kahire’ye gittiğinde Mısır’a ve tüm İslam dünyasına hitaben ‘Laik devlet modelinin benimsenmesi şart’ demesi ve siyasal İslam rejimine karşı çıkmasını daha iyi kavrıyorsunuz” ifadesini kullanan Alçı, Türkiye’deki sorunların hiçbirinin çözülemez olmadığını fark ettiğini belirtti.
Alçı, “Elbette aksayan çok şey var, demokratik hukuk devleti olmayı hala başaramadık. Ama güçlü bir devletiz. Bir geleneğimiz var. Bir millet olmayı başarmışız. Ekonomik olarak sıkıntılar yaşıyoruz ama kendi ayaklarımızın üzerinde durabiliyoruz. Bunların her biri çok kıymetli” dedi.
Ardından İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Cumhurbaşkanlığına aday değilim, başbakanlığa adayım” şeklindeki açıklamasına değinen Alçı, bu ifadeyle önemli bir tartışmanın başladığını kaydetti.
“İYİ Parti çevreleri partisiz bir adayın ittifakın ortak adayı olacağını ve o aday kazandıktan sonra Cumhurbaşkanlığı sisteminin bırakılarak güçlendirilmiş parlamenter modele geçileceğini söylüyorlar” hatırlatmasında bulunan Alçı, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’ın bu konudaki yazısını “İktidar medyasında bu yazının yayınlanıp, manşetten de anons edilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum” diye değerlendirdi.
Alçı, Türkiye’de gelecek dönemde bu konunun çokça tartışılacağını söyledi. Herkesin bu meseleyi yeniden değerlendireceği görüşünü dile getiren Alçı, “Fakat tek bir şeyi peşinen söylemek istiyorum” diyerek şunları yazdı:
“Cumhurbaşkanlığı sisteminden Başbakanlık modeline bir dönüş elbette olabilir ama ne zaman? Şayet 25 Haziran 2023 tarihinde Başkanlık seçiminin birinci turu, 9 Temmuz 2023’te de ikinci turu yapılırsa kim seçilirse seçilsin bu değişim hayal olur.
Eğer Türkiye Başbakanlık sistemine geçecekse bunu iktidar ve muhalefet kesinlikle önümüzdeki 1.5 sene içinde tartışıp kararlaştırıp beraber yapmalı. Önce 2023 Haziran’da Başkanlık seçimi sonra da yeni Başkan ile parlamentarizme geçiş diye bir ihtimal yok.
‘Başbakanlık modeline geçilecekse şimdiden hazırlıklar başlamalı’
2023’te yapılacak seçim her halükarda çok zorlu ve sert geçecek. Eğer bu seçim yapılırsa ben 1 Kasım 2015’e benzer bir atmosferde seçime gireceğimizi düşünüyorum. O halde eğer muhalefetin istediği ve iktidar medyasında da nabız yoklandığı gibi Başbakanlık modeline geçilecekse şimdiden hazırlıklar başlamalı.
‘Cumhurbaşkanı kesinlikle tam yetkisiz ve tam güçsüz olmalı’
Tam yetkisiz ve tamamen sembolik Cumhurbaşkanlığı makamı anayasal olarak planlanmalı. Eski parlamentarizmden farklı olarak Cumhurbaşkanı kesinlikle tam yetkisiz ve tam güçsüz olmalı. Cumhurbaşkanlığı devletin ve milletin birliğini temsil etmeli ve yeniden Çankaya’ya taşınmalı.
‘Mevcut Beştepe külliyesinin yapımı zaten Başbakanlık merkez ofisi diye başlamıştı’
Yeni sistemde Cumhurbaşkanı adeta Norveç Kralı gibi sembolik ve siyaset-üstü olmalı. İç politikanın p’si bile Çankaya’ya girmemeli. Yeni Cumhurbaşkanı’nı yeni parlamento seçmeli. Devleti Başbakan yönetmeli. Başbakanlık makamı güçlü olmalı. Mevcut Beştepe külliyesinin yapımı zaten Başbakanlık merkez ofisi diye başlamıştı.
Bu modele göre 25 Haziran 2023 seçimi yepyeni bir parlamentoyu belirler ve 301’i bulan hükümeti kurar. Hükümet kurulduktan sonra ancak bambaşka yeni hükümet kurulursa Başbakan düşer. Bu koşullarda Tayyip Bey de Kemal Bey de Meral Hanım da Başbakan olabilir. Ana muhalefet de kim olursa olsun bugünkünden daha güçlü olur.”