Marmara Denizi’nde ortaya çıkan müsilaj sorununu çözmek için çalışmalar devam ederken, gelirini denizden kazanan ya da tekne kullanan, su sporu yapan birçok kişi, deniz salyasının getirdiği zorluklarla yüz yüze geliyor.
Başta balıkçılar olmak üzere, şehir hatları, İstanbul Deniz Otobüsleri ya da yolcu motorları çalışanları zaman zaman yoğunlaşarak iskele, balıkçı barınakları ile marina içlerinde yoğun görülen müsilaj tabakalarının getirdiği zorlukları yaşarken dalgıçlar da bu durumdan olumsuz etkileniyor.
Müsilajın Anadolu Yakası’nda yoğun olarak görüldüğü noktalardan biri olan Küçükyalı Balıkçı Barınağı’nda faaliyet gösteren yatçılık ve yelken eğitmeni Beyza Bulut, 6 yaşından bu yana deniz sporlarıyla ilgilendiğini, şu anda eğitmenlik yaptığını anlattı.
Müsilajın tekne motorlarındaki deniz suyu filtrelerini tıkadığını ve arızalanmasına da yol açtığını dile getiren Bulut, “Rüzgar esmediğinde bir yerde uzun süre birikme olduğunda müsilaj ciddi bir kokuya sebep oluyor. Ayrıca küçük balıklar su yüzeyinin üzerine atladıklarında müsilajın üstünde kalıp ölüyor. Ağırlıkları müsilaj tabakasını aşmaya yetmiyor. Denize çıkarken bazen halatlarımız da müsilaj nedeniyle batmadığı için pervaneye takılıyor. Bu motora ciddi zarar veren bir durum haline geliyor” diye konuştu.
“Ekosistemi yok ediyor”
Çevre felaketine dikkati çeken haberler yapan gazeteci ve dalgıç Gökhan Karakaş da 18 yıldır dalış yaptığını, mart ayından beri deniz salyasının ciddi bir problem oluşturacağını duyurmaya çalıştığını belirterek, ” Bazen ‘Müsilaj kayboldu’ haberleri görüyoruz. Suyun üzerinde görülmeyebilir ancak deniz altında çok daha yoğun halde bulunuyor. Deniz altında müsilajın kütleler halinde üzerimize geldiğini görüyoruz.” dedi.
Karakaş, şöyle devam etti:
“Sürekli kara parçasını andıran bir bulutun içinde yüzüyoruz. Jelimsi olduğu için aslında dokunmaya kalktığımızda kayıp gidiyor. Tortu halinde tüplerimize, regülatörlere, dalış yeleğimize yapışıyor. Su altında da üstünde olduğu gibi kütleler halinde bu oluşum var. Büyük Okyanus’ta atık plastiklerden oluşan adalar gibi müsilaj da kütleler oluşturuyor. Müsilaj su altında bir ada gibi dolaşarak ekosistemi yok ediyor.”
Deniz salyasının dalış turizmine de büyük etkisi olacağını dile getiren Karakaş, “Önceki dalışımda vatoz görmek için dalmıştık, Marmara’da vatoz sokak hayvanı gibidir ancak bir tane bile vatoza rastlamadık. Bırak vatoz görmeyi, başka canlı da göremedik..” dedi.
AA ekibini teknesinde ağırlayan amatör denizci İlke Cengiz ise müsilaj nedeniyle en çok motor soğutma suyu borularının tıkanması yüzünden sıkıntı yaşadıklarını söyledi.
Anadolu Ajansı ekibi ile seyirdeyken de motoru müsilaj nedeniyle arıza yapan Cengiz’in teknesi başka bir tekne tarafından iskeleye çekildi.
Cengiz, 8 yıldır amatör denizcilik yaptığını ifade ederek, teknesiyle çok sık denize çıkıp uzun seyirler yaptığını ancak müsilajın ciddi sıkıntılar oluşturmaya başladığını söyledi. Geçen hafta yine tekne motorunun müsilaj nedeniyle arıza yaptığını ve başka bir teknenin yardımıyla iskeleye dönebildiğini ifade eden Cengiz, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sizinle yaptığımız seyirde de şahit oldunuz motor soğutma devir daim suyu için denizden çekilen su borusunu müsilaj tıkadı ve motorumuz hararet yaparak çalışamaz hale geldi. Yine başka bir teknenin bizi çekmesiyle iskeleye dönebildik. Denizimizi öldürdüler. Ben büyük bir aşk ile denize bağlıyım. Ayrıca müsilaj halatlara bağlanıp, yüzmesini sağlıyor. Tonoz halatlarımızın batması gerekir ki pervanelere dolanıp büyük hasar vermesin ancak batmadıkları için teknelerimize büyük hasar veriyor. 3 hafta önce daldığımda gördüm, denizin dibinde ölüp kalmış belki de binlerce gümüş balığı yavrusu var. Tarlada ölmüş çiçekler gibi görünüyorlardı.”