Murat Şeker’den Şahan Gökbakar’a ‘dijital platform’ tepkisi: Şöhretini sinemaya borçlu bir insan seyircisine ve sektöre ayıp ediyor

Murat-Şeker’den-Şahan-Gökbakar’a-‘dijital-platform’-tepkisi--Şöhretini-sinemaya-borçlu-bir-insan-seyircisine-ve-sektöre-ayıp-ediyor

Koronavirüs salgınından itibaren sinema salonlarına giden seyirci sayısı gün geçtikçe düşmeye devam ediyor. 2022 verilerine göre salona giden seyirci sayısı salgın öncesine ulaşamadı.

Salonların boş kaldığı dönemde bazı senarist ve yönetmenler, filmlerini sinema salonları yerine, dijital platformda yayınlamayı tercih ediyor. Gülse Birsel’in Yılbaşı Gecesi ve Şahan Gökbakar’ın Recep İvedik 7 filmi de sinema yerine Disney Plus’ta izleyicisiyle buluşuyor.

Yönetmenliğini Murat Şeker’in üstlendiği “Çakallarla Dans 6” filmi vizyona girdiği hafta sonu, sezonun en iyi gişe açılış rakamına ulaşarak, “Bergen” filminden sonra yılın en iyi başlangıcını yapan yerli film olarak sinema salonlarına umut oldu.

“Film sinema salonunda mı izlenir, dijital platformda mı?” tartışmaları devam ederken, yönetmen Murat Şeker’den konuyla ilgili dikkat çeken açıklamalar geldi.

“BİZ TÜRK SİNEMASININ NEFERİYİZ”

Murat Şeker, Çakallarla Dans’ın kendine has bir seyircisi olduğunu belirterek, “Filmin hayranlarıyla gönülden gönüle kurduğumuz bir köprü var. Böylesine bir dönemde bile seyircinin yoğun ilgi göstermiş olması bunun ispatı. 200 bin rakamı gerçekten çok iyi bir rakam çünkü uzun süreden beri kapalı gişe salonlar olmamıştı. Bize de ekip olarak büyük bir motivasyon kaynağı oldu açıkçası. Sektör de çok mutlu oldu. Çok fazla telefon alıyoruz sinema salonu sahiplerinden, ‘Allah razı olsun, sayenizde aylar sonra rahatladık.’ gibi şeyler söylüyorlar. Biz Türk sinemasının neferiyiz. Tüm sektör olarak hepimiz aynı gemideyiz ve Türk halkı da bunu her zaman destekledi, desteklemeye de devam ediyor.” dedi.

Şahan Gökbakar’ın sinema salonları ile dijital platformları kıyaslamasının kategorik olarak hatalı olduğuna işaret eden Murat Şeker, şunları söyledi:

“Türk sinemasının gişe rekortmeni olan şahıs olmasa başka türlü algılayabilirdik bunu, ama şöhretini sinemadan alan insan söylediğinde biraz talihsiz olarak değerlendirilir. Çünkü dijital platformlar televizyonun ikamesi, alternatifidir, sinemanın değil. Dolayısıyla burada bir yanlış örneklem var. Bu aslında biraz şuna benziyor; maçı izlemek için stadyuma gitmek yerine evden daha ucuza hem de hiç zahmet etmeden maçı izleyebilirsin. Ama hiçbir aktivite bir futbol maçını özellikle bir derbi maçını, ki bizim popüler gişe filmleri ona tekabül ediyor, stadyumda izlemekten daha keyifli olabilir mi? Yani bir arada aynı şeyleri hissetmesi duygusu nasıl karşılaştırılabilir. Dijital platformlar, televizyonda olduğu gibi evde oturularak bireysel, evde tüketilen oluşumlar. Sinema ise kitlesel, bir arada olmayı gerektiren bir eğlence biçimi. Dolayısıyla Şahan’ın örneği yanlış, mantıksız ve talihsiz bir paylaşım olmuş.”

“ŞANINI, ŞÖHRETİNİ SİNEMAYA BORÇLU BİR İNSAN, KENDİ SEYİRCİSİNE VE SEKTÖRE AYIP EDİYOR”

Yönetmen Şeker, Gülse Birsel ile Şahan Gökbakar’ın dijital platforma iş yapmasını ayırmak gerektiğine değinerek, “Gülse Birsel de bir televizyon yıldızı. Genelde de şu an daha çok aslında, televizyon dizilerinin versiyonları dijital platformlarda yapılıyor. Sinemadan platforma transfer olan az örnek var. Gülse Birsel zaten özünde bir televizyon yıldızı. Dolayısıyla Şahan’la durumu farklı. Türkiye’de bütün şanını, şöhretini sinemaya borçlu bir insan kendi seyircisine ve sektöre ayıp ediyor. Yani bizim filmlere gidenler daha fazla para vererek enayi mi oluyor yani? Ne alakası var. O zaman evde kahve içmek varken neden Türkiye’nin her tarafında bu kadar kahve dükkanı açılıyor? İnsanların sosyalleşmesini, bir araya gelmesini engelleyecek her türlü açıklamayı ben abesle iştigal olarak görüyorum. Kaldı ki platform yöneticilerinin bile bu Şahan’ın bu değerlendirmesinden memnun olacaklarını düşünmüyorum. Bizim de filmlerimiz platformda oynuyor ama bu demek değil ki ‘Sinemaya gitmeyin, orası pahalı’. Bu çok tehlikeli bir yaklaşım. Sosyalleşmeyi engelliyorsun. Oldu olacak pandemiye geri dönelim. Maça da sinemaya da tiyatroya da gitmeyelim. Ayrıca Recep İvedik filminin galası bir sinema salonunda yapılıyor ve vizyondaki filmlerde şu an reklamı da dönüyor. Sinemalara gidilmemesi öneriliyorsa neden oraya reklam veriyorsun?” değerlendirmesinde bulundu.

“Çakallarla Dans 6” filmi, vizyona girdiği ilk hafta sonu, sinemaseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaşarak 196 bin 658 kişi tarafından izlenmişti.

ŞAHAN GÖKBAKAR’DAN SİNEMA MALİYET HESABI

Şahan Gökbakar Instagram hesabından bir takipçisinin “Recep İvedik’in neden sinema salonlarında vizyona girmediği” yönündeki eleştirisine dair şu açıklamayı yapmıştı:

“Bence dijital paltformda olması bu dönemde seyircimiz için daha iyi. 1 bilet = 50 tl minimum. 4 kişi gitsen 200 tl. Yoluydu, yediğin içtiğindi 300-350 tl. Sadece 1 kere izleyeceksin. Aşağı yukarı bu paraya 1 yıl boyunca Disney abonesi olup istediğin kadar ve istediğin kişilerle ‘Recep İvedik 7’ izleyebilirsin. Hem de başka binlerce film dizi vs de cabası. Hangisi daha iyi olmuş?”

Bu arada, Recep İvedik 7’yi seyircisiyle buluşturan Disney Plus, Türkiye abonelik fiyatlarını güncelledi. Platformun aylık ücreti 64,99 TL, yıllık ücreti ise 649.90 TL oldu.

Exit mobile version