Muhsin Yazıcıoğlu davasında 19 sanığın yargılanmasına devam edildi: ‘Bu bir suikasttır’

Büyük Birlik Partisinin (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmalara FETÖ'nün talimatıyla müdahale ettikleri iddiasıyla dava açılan 19 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya katılan Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, “‘Bu bir suikasttır’ derken suikast davasının açılmamış olması, işin basit insanları hiçbir zaman kale almayan, akıllarıyla oynayan yere doğru sürülmesi gerçekten tuhaftır. Bu tuhaflığa bütün kamuoyunun dikkatini çekiyorum” dedi.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklardan bazıları katıldı, farklı davalar nedeniyle cezaevinde bulunan 3 sanık ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.

Duruşmada, Yazıcıoğlu’nun oğlu Fatih Furkan Yazıcıoğlu, ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu ile taraf avukatları hazır bulundu.

Tanık olarak dinlenen Abdullah Önder, FETÖ’nün Elazığ avukatlar sorumlusu olduğunu, dosyadaki tutuklu sanıklarından avukat Mustafa Atalar’ın kendisine bağlı olduğunu belirterek, FETÖ’nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanına suikast timinde yer aldığı gerekçesiyle mahkum olan dosyanın da sanıkları olan Aydın Özsıcak ve Davuç Uçum’u, Atalar vasıtasıyla tanıdığını kaydetti.

Örgütle sohbet toplantılarında tanıştığını, 2010 yılından itibaren öğretmenler grubunda birim sorumlusu olarak görev yapmaya başladığını, daha sonra avukat il sorumlusu olduğunu belirten Önder, helikopterden parça sökülmesine ilişkin dosyada gizlilik kararının kalmasının ardından askerlerin avukatlarının örgüt mensubu olan Mustafa Atalar olduğunu ifade ederek, “Atalar, ‘benden istendi yaptım o dönemde siz yoktunuz’, dedi. Kim diye sorunca Turan Canpolat’ın istediğini söyledi. Turan Canpolat, daha öncesinde avukatlar ve askeriyede birim sorumluluğu yapmış.” ifadelerini kullandı.

Daha sonra örgütün sözde Gaziantep bölge avukatlar sorumlusu Kamil Bakum ve bazı sorumluların toplantı yaptığını, kendisini almadıklarını aktaran Önder, “Sonrasında beni çağırdılar, yüzler gülüyordu, Kamil Bakum bana hitaben ‘abartılacak bir durum değil’ dedi. Olayı küçümseyici bir tavır içine girdiler.” dedi.

Toplantı sonrası Mehmet Durakoğlu ile konuştuğunu ve toplantıya katılanların olayı ciddiye almadıklarını konuştuklarını ifade eden Önder, Durakoğlu’nun daha sonra FETÖ’nün Gaziantep bölge sorumlusu firari sanık Mehmet Kocatürk ile görüştüğünü “Durum vahimdir, bu konunun halledilmesi lazım” dediğini kendisine anlattığını belirtti.

Konunun Türkiye sorumlusuna aktarıldığını ve Fetullah Gülen’e iletildiğini kaydeden Önder, Gülen’in “Nasıl tedbirsizlik yapılır, bu bomba elimizde patlar” diyerek tepki gösterdiğini kaydetti.

“Bazı görüntüler var ki içiniz kaldırmaz”

Daha sonra 2015 yılında operasyonların, gözaltıların çoğaldığını ve avukatlar birimi olarak, mahrem yapılanmadakilerin kendilerine ulaştıklarını belirten Önder, “Bu konular konuşulurken Mustafa Atalar ile yine aynı konu gündeme geldi. Atalar, ‘bende bir flaş bellek var, belgeler var, görüntüler var’ dedi. ‘Nasıl görüntüler’ diye sorunca ‘olayın öncesi-sonrası bütün her şeyi kameraya çekmişler’ dedi. ‘Görebilir miyim?’ diye sordum, ‘Sizin yetkiniz yok, bazı görüntüler var ki içiniz kaldırmaz. Elazığ’da Bank Asya’daki kasada saklıyorum’ dedi. ‘Bana ver, ben teslim ederim’ dedim ancak yine yetkimin olmadığını, TSK biriminden birisine verebileceğini söyledi.” dedi.

Daha sonra il sorumlusu Mehmet Durakoğlu’na iletildiğini ve ABD’ye götürüldüğünü kaydeden Önder, Durakoğlu’nun “Biz bu işi tereyağından kıl çeker gibi hallettik.” dediğini aktardı.

Durakoğlu’nun kendisine bölge sorumlusu Mehmet Kocatürk’ün, hakim-savcı sorumlusu ve asker sorumlusunun görüştüğünü ve Kocatürk’ün de “Abilerden biri halledecekler’ dedi ve sonrasında takipsizlik verildi.” dediğini anlattı.

Mahkeme Başkanının “Helikopterin düşmesi ya da düşürülmesiyle ilgili bir görüşme oldu mu?” sorusuna tanık Önder, “2013 Aralık ayı gibi Elazığ’da birim sorumlusuyla İzmir gezisi düzenlenmişti. Tarihini de Zaman Gazetesinde dershanelerle ilgili çıkan haberden hatırlamıştım. Yamanlar Koleji’nde bir F16 maketi vardı. Maketin esprisi nedir, bunu ‘büyüğümüze’ hediye ettiler dedi. Daha sonra Mehmet Durakoğlu ile yaptığımız konuşmada, yine maketten bahsettik, maketin Muhsin Yazıcıoğlu helikopterinin üzerinde uçan uçağı temsil ettiğini söyledi. ‘Nasıl yani’ diye sordum, ‘O olayla ilgileniyorlar, daha sonra onları harcadılar. Suriye’de uçağın düşürülmesi vardı ya o abiler orada şehit oldu’ dedi.” şeklinde cevap verdi.

Duruşma, verilen aranın ardından devam edecek.

Milli Yol Partisi Genel Sekreteri Haşim Yanar, ANKA’ya yaptığı açıklamada, dava için şunları söyledi:

“Temel mesele ana dava dosyasının açılması ve dosyanın örgütlü suç veya suikast suçundan yapılmasını sağlama. Türkiye genelinde ana dava dosyasının açılması ve örgütlü suç kapsamında ele alınması için imza kampanyası da başlatıldı. Israra ve kamuoyunun tamamında suikast olduğu inancı yaygın olduğu halde, siyaset de bunu yer yer dile getirdiği halde, suikastın kim yapıldığına ilişkin adres gösterildiği halde, siyasi irade ilgisizliğini gösteriyor, meseleyi kaza gibi bakıyor. Sanki bu verilen kararlardan memnunmuşlar gibi siyasi iradenin görüşü devam ediyor. Ana dava açılmasıyla alakalı imza kampanyası başlatıldı. İrfan Bulut ve arkadaşları öncülüğünde.”

 

Muhsin Yazıcıoğlu davasında 19 sanığın yargılanmasına devam edildi: ‘Bu bir suikasttır’

Yorumlar kapalı.