Milli Eğitim Bakanı Selçuk açıkladı: Bursluluk sınavı ve Adaylık Kaldırma Sınavı ertelendi

Milli-Eğitim-Bakanı-Ziya-Selçuk,-yüz-yüze-eğitimin-başlama-tarihini-açıkladı

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, HaberTürk TV’de canlı yayınlanan “Açık ve Net” programında soruları yanıtladı.

Yerinde karar dönemine 2 Mart’tan itibaren geçildiğini hatırlatan Selçuk, bu nedenle valiliklerin tedbirlerini iller seviyesinde aldıklarını, 9 il hariç bütün ortaokul ve liselerde bir kapanmanın söz konusu olduğunu söyledi.

Bakan Selçuk, bazı illerde ilkokul seviyesinde de kapanma olduğunu hatırlatarak, “İller kendi durumlarını dikkate alarak ona göre bir karar verme sürecini harekete geçiriyorlar. Önümüzdeki süreç, kabine toplantılarında tümüyle değerlendiriliyor. Önümüzdeki hafta da böyle bir değerlendirme Cumhurbaşkanımızın başkanlığında hayata geçecek. Bu sürecin yeniden yorumlanması konusunda yeni kararlar alınabilecek.” diye konuştu.

Eğitimciler olarak okulların hep açık olmasını istediklerinin altını çizen Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak önce sağlık dediğimizde OECD ülkeleri içinde Türkiye, en çok okul kapatan dördüncü ülke. Bu bize şunu gösteriyor, Türkiye çok kontrollü gidiyor. Türkiye önce sağlık prensibini çok dikkate alıyor. Bu bağlamda önümüzdeki süreçte vakaların artması, Sağlık Bakanlığımızın çalışmaları ve Bilim Kurulu’nun önerilerini toplamsal olarak değerlendirdiğimizde elbette bazı kararlar çıkabilir. Ancak bizim gönlümüzden geçen tabii ki okulların açık olması.

Özellikle okul öncesi ve ilkokul seviyesinde okulların her zaman açık tutulması konusunda dünya bilim insanlarının ortak bir görüşü var. Hatta 10 yaş altına maske takılmaması yönünde de bazı görüşler var. Bütün bunları değerlendirdiğimizde, dikkat ederseniz hep köy okullarını açık tuttuk. İlkokul ve okul öncesini açık tutmaya çalıştık. Sınav gruplarını fırsat eşitliği açısından açık tutmaya çalıştık. Yaptığımız araştırmalar şunu gösterdi; eğitimsel kayıplar anlamında en çok zorlandığımız alanlar köy okulları, ilkokullar ve sınav gruplarıydı. O yüzen bunların açık kalması yönünde ısrarla bir duruş sergiledik. Köy okullarına öncelikler tanıdık. Ramazan boyunca bazı izleme ve derleme çalışmaları yapacağız, bunun sonucunda da restoran ve kafelerle ilgili bir değişiklik olacağı için okulların tek başına nasıl bir etki oluşturacağına dair de bir fikrimiz olacak. Ramazan süresince bir azalma olursa daha fazla açılması yönünde bir karar alınabilir. Seyreltilmiş olarak bütün sınıf seviyelerinin açılması, ondan sonrada daha fazla açılması söz konusu olabilir. ”

“Peyderpey aşılamalar yapılıyor, bir problem yok”

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, öğretmenlerin aşılanması konusuna değinerek, şunları aktardı:

“Öğretmenlerle ilgili ilk önce köy okullarından başlamak üzere öğretmenlerimizin yüzde 10’u, Kovid-19 geçirenler hariç aşılandı, ikinci aşıları da devam ediyor. Bir milyon 259 bin öğretmenin öncelikli olarak köy okullarından başlamak üzere tanımladığımız öğretmenler var. Peyderpey aşılamalar yapılıyor, bir problem yok. Bazen aşıların gelmesinde gecikmeler olduğu için bu öğretmenlerimizin aşılanmasına da yansıyor. Önümüzdeki günlerde bunun hızla artacağını söyleyebilirim. 125 bin öğretmenimizin aşılanacağını da buradan söylemiş olayım. Bizim öğretmenlerimiz çok kıymetli ve öncelik olarak aşılanmalarını benim istemem çok doğal. O yüzden bunu sürekli olarak takip ediyoruz. Aşılar geldiğinde bu aşıların peyderpey olacağını söyleyebilirim. Aşı konusuyla ilgili Türkiye’nin bir sıkıntısı yok.”

Eğitimde farklı bir geleceğin söz konusu olacağına vurgu yapan Selçuk, şunları kaydetti:

“Önümüzdeki yıldan itibaren gerek öğretmen gerekse öğrencilerin eğitiminde bir dönüşüme de başlayacağız. Bununla ilgili saha çalışmaları yapıyoruz ve geleceğe yönelik kestirimlerde bulunuyoruz. Sınavlara hazırlanan öğrenciler için fırsat eşitliği salgın döneminde çok daha iyi bir noktada. Orta ve liselerde akademik problemimiz çok daha az ilkokullara göre. O yüzden İYEP diye bir program başlattık. İhtiyaç duyan çocuklarımıza bireysel olarak eğitim veriyoruz. Önümüzdeki hafta Ulusal Destekleme Programı diye açıklayacağımız programında bir parçası. Türkiye’nin koşularını dikkate alarak karar vermek zorundayız ki bu da okullarımızı daha çok kapalı tutmaya yöneltti.”

Bakan Selçuk, 2 Temmuz’da okulların kapanacağını ilan ettiklerine dikkati çekerek, “Yazın bütün öğrencilerimize gönüllü olarak okullar açık gelin diyemeyiz. Onların tatili de önemli. Bizim bütün alanlarda eğitimlerimiz ve rehberlik hizmetlerimiz devam edecek. ‘İsteyen öğrencilerimiz gelsin, isteyen veli göndersin.’ diyeceğiz. Biz iki yıl önce çocuklarımızın tamamını ölçme imkanı bulduk. Bizim elimizde bu anlamda bir baz var.” dedi.

Eğitim kalitesinin ölçülmesi

Uzaktan eğitim konusunda eğitim kalitesinin nasıl ölçüldüğü sorusunu cevaplayan Selçuk, şunları söyledi:

“Salgın öncesi bütün illerimizde bir Ölçme Değerlendirme Merkezi kurduk. Bizim sorularımızın ve diğer ölçme içeriklerimizi genelde akademisyenlerimiz hazırlıyordu. Fakat yeni nesil dediğimiz sorulara uyulması için binlerce öğretmenimize bununla ilgili eğitim verdik. Pandemi öncesi, bazılarına uzaktan sınav yapabilmekle ilgili altyapı çalışmaları yaptık. Dünya standartlarında soru hazırlayan binlerce öğretmenimiz var şimdi. Soru paketleri vardır, onların da dönüştüğünü görüyoruz.”

Bakan Selçuk, 2023 eğitim vizyonu kapsamında okullar arasındaki imkan ve öğrenme farkını azaltma yönünde olduklarını söyleyerek, “Bunu azaltmazsak ne olur, sınav merkezli bir eğitim olur. Sınav merkezli eğitim olursa ne olur, o dediğiniz ticari boyutu da gündeme gelir. Bunu ortadan kaldırmanın yolu, bütün okullarda temel standartlarda baz oluşturmaktır. EBA destek merkezlerinin tamamına yakınını neden daha fazla ihtiyaç duyan okullara açtık. Neden 1000 meslek lisesi seçip, başarı düzeyi düşük olan, gelir seviyesi düşük olan 1000 okulu seçtik ve o 1000 okulda özel bir proje yapıyoruz. Bu bazı oluşturmak için biraz süreye ihtiyaç var. Ondan sonra eğitimde sınav amaç olmaktan araç olmaya doğru geçecek.” değerlendirmesinde bulundu.

Çevrim içi eğitim

Çevrim içi eğitimle hizmet içi eğitimin sayısının arttığını belirten Selçuk, normalde yüz yüze 25 bin kişiye hizmet içi eğitim verilebilirken pandemi sürecinde 3 milyon eğitimin verildiğini, 178 bin öğretmenin de uluslararası dijital beceri sertifikası aldığını kaydetti.

Çevrim içi derslere öğrencilerin erişme imkanıyla ilgili bilgi veren Selçuk, şunları ifade etti:

“EBA’dan gördüğümüz, erişemeyen öğrenciler yüzde 4’lük bir kesim var. Bu kesim fazla görünüyor, şundan dolayı, bilgisayarı var ama canlı derse katılmıyor. EBA destek merkezinden girenleri saydığımızda öğrencilerin tamamına yakınını kapsıyoruz. Bir çocuk EBA destek merkezine gelip orada eğitim alıyorsa, internet hizmeti orada veriliyorsa bunu da sayıyoruz. 750 binden fazla tablet dağıtıldı, 25 GB internet paketi içerisinde. Bunlar dağıtıldıktan sonra dağıttığımız her bir tablete bakıyoruz ne kadar kullanılıyor. Kaç dakika kullanılıyor.”

Exit mobile version