Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) okulları bugün tüm sınıf seviyelerinde yüz yüze eğitime açıyor. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 6 Ağustos tarihinde yapılan devir teslim konuşmasında bu kararlılığı açıkça dile getirerek, “Salgın dolayısıyla çocuklarımızın bedensel ve zihinsel olarak daha fazla olumsuz etkilenmelerine müsaade edemeyiz. Artık okulları kapalı tutma lüksümüz yoktur” demişti.
Kabine’de de bu karar alındı ve süreç başladı. Sağlık ve İçişleri Bakanlıkları da gerekli kararları alarak okulların açılmasına destek veriyor. MEB ve Sağlık Bakanlığı birlikte ‘Kovid-19 Salgınında Okullarda Alınması Gereken Önlemler Rehberi’ hazırladılar.
Bugün 18 milyonu aşkın öğrenci ve 1 milyon 130 bin öğretmen ders başı yapıyor. Güvenlik elemanından servis sürücüsüne, kantinciden temizlik görevlisine çok sayıda personelin de işlerinin başında olacağı düşünülürse 20 milyondan fazla kişi bugün okullarda olacak. Ancak bir yandan da pandemi devam ediyor.
Okullarda pandemi dönemi öncesiyle bugün arasında ne farklar olacak, ne gibi tedbirler alındı, öğrenci, öğretmen ve veliler nasıl uygulamalarla karşılaşacak?
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Hürriyet gazetesinden Nuran Çakmakçı’nın sorularını yanıtladı. Çakmakçı’nın soruları ve Özer’in bunlara verdiği yanıtlar şöyle:
Öğrenci devamlılığı zorunlu mu?
Okullarımız tüm kademelerde haftada beş gün ve yüz yüze eğitimle açılıyor. Yüz yüze eğitime katılım zorunlu olacak. Ancak yönetmelikte tanımlı mazereti olanlar, Sağlık Bakanlığı e-nabız sistemindeki kronik hastalıklar listesinde yer alan hastalığa ait raporu olan öğrenciler ve Kovid-19 tanılı veya temaslı olan öğrencilerimiz okula gelmeden EBA-TV ve dijital platformlar üzerinden derslerini takip edebilecekler.
Mazeret kapsamına neler girecek?
Evden çıkması sağlığı açısından risk oluşturan ve buna dair sağlık kurulu raporu bulunan özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilere rehberlik ve araştırma merkezlerince alınan “evde eğitim” kararı doğrultusunda ders yılı boyunca il/ilçe milli eğitim müdürlüğünün planlamasıyla evde eğitim hizmeti verilecek ve bu öğrenciler mazeretli sayılacak.
Diğer taraftan Sağlık Bakanlığı e-nabız sistemindeki kronik hastalıklar listesinde yer alan hastalığa ait raporu olan öğrencilerle, koronavirüs hastası ya da temaslısı olduğu için tedavi veya karantina sürecinde olan öğrenciler de mazeretli sayılacak. Bu öğrenciler TRT EBA ve EBA dijital platformu aracılığıyla eğitime evde devam edecek.
‘Testlere elektronik takip’
Koronavirüs süreciyle ilgili elektronik takip sistemi nasıl bir fayda sağlayacak?
Bildiğiniz gibi tüm okullarımızdaki durumu izleyen bir elektronik takip sistemi geliştirdik. Öğrenci ve personelin hasta, temaslı veya risklilik durumları Millî Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasındaki veri entegrasyonu yolu ile izlenecek ve okullara gerekli bildirim yapılacak. Diğer taraftan öğretmen ve çalışanlarımızın aşı durumu ve kimlerin PCR testi yaptırması gerektiği de bu sistemden takip edilecek. Dolayısıyla okul yöneticilerimiz, ilçe ve il milli eğitim müdürlerimiz süreci yakından takip edebilecekler ve gerekli önlemleri alacaklar.
Yüz yüze eğitim ders saatleri azaltılmadan yapılacak. Ders süreleri 40 dakikayı aşmayacak. Teneffüs saatleri farklı zamanlarda düzenlenecek. Sınıfta öğrencilerin oturma düzeni yüzleri aynı yöne dönük olacak şekilde oluşturulacak. Yüksek sesle yapılan egzersizler, açık alanda ve arada en az 2 metre mesafe bırakılarak sürdürülecek. Beslenme saatleri mümkün olduğunca farklı zamanlara yayılacak.
Sınıfta koronavirüs çıkan öğrenci olursa ne yapılacak?
Böyle bir durumda Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan ‘KOVID-19 Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi’ne göre hareket edilecek. Hasta öğrencilerimizin diğer öğrencilerden ivedilikle ayrılıp, sağlık kurumuna başvurmaları sağlanacak. Okulda iken semptom göstermeye başlayan öğrencilerin en kısa sürede ailesi ile iletişime geçilecek ve hasta öğrenci ayrı bir yerde izole edilecek.
‘Öğrencilerimiz için aşı veya PCR zorunluluğu yok’
Öğrenciler için aşı veya PCR zorunluluğu yok değil mi?
Öğrencilerimiz için aşı veya PCR zorunluluğu yok. Şu anda odağımız öğrencilerimizin temasta olacağı öğretmen ve diğer personelimiz.
Öğretmen ve diğer çalışanlar için aşı gönüllü, ancak PCR zorunlu mu?
Öğretmen ve diğer personelimiz için aşı zorunluluğu yok. Ancak aşı olmayanlar haftada iki kez PCR yaptırmak zorunda. Aşı olma gönüllülük esasına dayalı olmasına rağmen birinci ve ikinci doz aşı olan öğretmen oranlarımız sürekli artıyor ve Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde. Diğer ülkelerdeki öğretmen oranlarına göre de oldukça iyi durumda. Örneğin öğretmenler arasında iki doz aşı olma oranı Finlandiya, İsveç ve Almanya’nın üzerinde.
Velilere çağrı: Lütfen aşılarını olsunlar
Son olarak, okulların açılmasına ilişkin olarak velilere ne söylemek istersiniz?
Öğrencilerimizin sağlığı için lütfen velilerimiz de aşılarını olsunlar ve özellikle ev dışı ortamlarda Sağlık Bakanlığı tarafından belirtilen kurallara uysunlar.
Yorumlar kapalı.