Muğla’nın Marmaris ilçesinde bulunan Kızılbük Koyu’na yaklaşık 30 yıl önce başlatılan ve sonrasında Sinpaş GYO’ya satılan otel-devremülk projesi tepkilere rağmen devam ediyor.
Bölgeden gelen son görüntüler ise facianın boyutunu gözler önüne seriyor.
Marmaris Kent Konseyi’nin resmi sosyal medya hesabından paylaşılan görüntülerde, inşaatın el değmemiş koyların dinamitle patlatılarak devam ettirildiği görülüyor. Görüntüler, “İmdat. Marmaris’in Milli Park Alanı içindeki el değmemiş koylarını beton yığınına çevirmek için dinamit patlatıyorlar. Burası Kızılbük Koyu…” denilerek paylaşıldı.
MARMARİS BELEDİYESİ’NDEN AÇIKLAMA
Marmaris Belediyesi tarafından projeyle ilgili yapılan açıklamada “İçmeler İmar planı notlarında geçen “İmar planı yerel koordinat sisteminde, imar uygulamaları da ulusal koordinat sisteminde hazırlanarak çakıştırıldığından, imar planı ada kenarı hatları ile imar uygulama hatlarının uyuşmadığı durumlarda imar uygulama hatlarına uyulacaktır.” maddesi doğrultusunda ve T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 06/07/2020 tarihli görüş yazısı ve bu alanla ilgili alınmış olan aplikasyon belgesi doğrultusunda 23/09/2020 tarihinde Belediyemizce imar durumu düzenlenmiştir” denildi.
Açıklamada, “Marmaris Milli Parkı Uzun Devreli Gelişme Revizyonu Planında da belirtildiği üzere emsal artışı olmaksızın onaylı imar planı bulunan alanlarda onaylı planlar geçerli olacaktır. Anılan inşaatta 1987 yılından sonra herhangi bir emsal artışı olmamıştır. Maliklerince de düzenli olarak yenileme ruhsatı düzenlenmiş, yukarıda belirttiğimiz gibi en son olarak da 2018 tarihinde Marmaris Belediyesince yenileme ruhsatı düzenlenmiştir. Bu bağlamda ilgili plan ve kanunlar ile anayasal eşitlik ilkesi çerçevesinde 2518 parseldeki inşaat için Marmaris Belediye Başkanlığınca yapı ruhsatları düzenlenmiştir” ifadeleri kullanıldı.
BİLİRKİŞİ RAPORU ZARARI ORTAYA KOYDU
Muğla Valiliği, büyük tahribat yaratan inşaat için 13 Ağustos 2021’de ‘ÇED gerekli değildir’ kararını vermişti. Marmaris Kent Konseyi ise bölümü, Muğla 3’üncü İdare Mahkemesi’nde bu kararın iptali için dava açmıştı.
Bilirkişi raporunda, tesisin Milli Park’ı, kıyıyı, ormanı ve endemik türleri tahrip ettiği ve raporda yasalara aykırılık oluşturan birçok konuya dikkat çekildiği belirtilmişti.
53 sayfalık bilirkişi raporundan bir bölüm şöyle:
“Dava konusu parselin bulunduğu alan doğal ve ekolojik değeri yüksek alanlardır. Plan kapsamında kalan alanlarda, arazi kullanımı ve yapılaşmanın plan, fen, sanat, sağlık ve çevre şartlarına uygun olarak oluşmasının sağlanması, afet etkilerinin azaltılması; doğal, tarihi, kültürel çevrenin ve ekosistemlerin korunması, yaşatılması ve geliştirilmesi gereklidir. Bu alanları tehdit edici yönde ve tahribata açacak yapılaşma kararları getirilmemelidir ve koruma-kullanma dengesi gözetilmesi gereklidir. Her türlü yapılaşma koşullarında çevreyi kirletmeyecek önlemler alınmalıdır. Parsele ilişkin yapılaşma özellikleri ile çevresindeki alanın doğal özelliklerinin planlama aşamasında dikkate alınması ve koruma kararlarına dönüştürülmesi zorunludur. Ancak keşif sırasında çekilen fotoğraflardan da görüleceği üzere doğa ve ekosistem üzerinde ciddi bir tahribat meydana gelmiştir. Çevreyi kirletmeyecek önlemler alınmamıştır.”
Yorumlar kapalı.