Sarı, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, müsilajın ortaya çıkmasında denizin yeterli düzeyde soğuyamaması, azot ve fosfor yoğunluğunun çok yüksek olması ve denizin dibiyle yüzeyi arasında karışımların azlığının etkili olduğunu anlattı.
Yüzeyde birkaç gün öncesine nazaran daha az görülse de denizin içinde müsilaj tehdidinin devam ettiğini vurgulayan Sarı, deniz salyasının kümeleşip ağırlaşarak dibe çöktüğünü aktardı.
Denizin dibindeki oksijenin tükenmesiyle bu bölgelerde yaşayan organizmaların çoğunluğunun öldüğünü bildiren Sarı, “Kıyıya gelen müsilaj alt kısımda oksijenin bitmesine neden oluyor ve canlı organizmaların ölümlerine neden oluyor. Son 5 gündür liman, balıkçı barınağı gibi alanlarda sıkışıp kalmış olan müsilajın altında balık ölümleri görülüyor. Gümüş balığı sürüler halinde buralarda dolaşıyor ama müsilajın etkisiyle bir kısmı ölmeye başladı.” diye konuştu.
Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizi’nin azot ve fosfor yükünün azaltılması için harekete geçilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.