Elysee Sarayı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Cezayir Bağımsızlık Hareketi’nin (FLN) 17 Ekim 1961’de Paris’te 5 Ekim 1961’de yürürlüğe giren sokağa çıkma yasağını protesto etmek için gösteri düzenlediği hatırlatıldı.
Söz konusu sokağa çıkma yasağının sadece Cezayirlilere yönelik olduğu ve bunun yerel saatle 20.30’dan itibaren geçerli olduğu ifade edilen açıklamada, 17 Ekim 1961 akşamı sokağa çıkma yasağına rağmen 25 binden fazla kişinin Paris’in birçok noktasında bir araya geldiği kaydedildi.
“Çok sayıda yaralının yanı sıra onlarca kişi öldürüldü, cesetleri Seine Nehri’ne atıldı”
Açıklamada, “Baskın acımasız, şiddetli ve kanlıydı. 12 bine yakın Cezayirli yakalandı ve Courbetin Stadı, spor kompleksine ve başka yerlerdeki merkezlere yerleştirildi. Çok sayıda yaralının yanı sıra onlarca kişi öldürüldü, cesetleri Seine Nehri’ne atıldı. Çok sayıda aile o gece kaybolan yakınlarının cesetlerini hiçbir zaman bulamadı.” ifadeleri kullanıldı.
Emmanuel Macron’un hayatını kaybedenleri saygıyla andığı belirtilen açıklamada, bu “trajedinin” uzun süre unutturulduğu, inkar edildiği veya gizlendiği kaydedildi.
Açıklamada, bu olaylara ilişkin ilk anma törenlerinin 2001-2014 döneminde Paris Belediye Başkanlığı yapan Bertrand Delanoe ve diğer yetkililer tarafından düzenlendiği bildirildi.
Olayların 60. yıl dönümünde Macron’un, Paris’in banliyölerinden Colombes’daki Bezons Köprüsü’nün altında ve Seine Nehri’nin kenarında düzenlenen anma törenine katıldığı hatırlatılan açıklamada, “Macron, gerçekleri kabul etti. O gece (dönemin Paris Polis Müdürü) Maurice Papon’un yetkisi altında işlenen suçlar, Cumhuriyet için affedilemez.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Fransa’nın tüm tarihine açıklıkla baktığını ve açıkça belirlenen sorumluluklarını kabul edeceği kaydedilerek, Fransa’nın bunu öncelikle kurbanlara ve yakınlarına borçlu olduğunun altı çizildi.
Macron’un, bugün Paris’te söz konusu tarihte Cezayir’in bağımsızlık mücadelesine destek için barışçıl gösteri düzenleyen Cezayirlilere yönelik katliamda hayatını kaybedenler için yapılan anma törenine katılmasıyla ülkede ilk kez bir cumhurbaşkanı bu olaylara ilişkin anma töreninde yer almış oldu.
Katliamda hayatını kaybedenlerin anısına çelenk bırakan Macron, ardından bir dakikalık saygı duruşunda bulunmuş ve törendeki yetkililer ve katliam sırasında yaşamını yitiren Cezayirlilerin aile mensuplarıyla bir süre konuşmuştu.
17 Ekim 1961’de Paris’teki Saint-Michel Köprüsü’nün yanı sıra Bezons Köprüsü’nde Cezayirliler öldürülmüş ve nehre atılmıştı.
300’den fazla kişi öldürülmüştü
Kurbanların yakınlarının tüm çabalarına rağmen katliamı 37 yıl görmezden geldiği değerlendirilen Fransa, 1998’de katliamla ilgili 40 kişinin ölümünü kabullenmişti.
Ardından 17 Ekim 2001’de Paris Belediye Başkanı Delanoe tarafından hayatını kaybedenleri anmak için Saint Michel Köprüsü’ne levha dikildi. Fransa, katliamı bugüne kadar “devlet suçu” olarak tanımadı.
Fransa’da 5 Ekim 1961’de Paris’te ve çevresinde yaşayan Cezayirliler için sokağa çıkma yasağı konuldu.
30 bine yakın Cezayirli, Paris’teki sokağa çıkma yasağına tepki göstermek ve ülkelerindeki bağımsızlık mücadelesini desteklemek için 17 Ekim 1961’de barışçıl gösteri düzenledi. Ancak eylemciler, dönemin Paris Polis Müdürü Maurice Papon’un emri üzerine polisin sert müdahalesiyle karşılaştı.
Katliam sırasında toplam kaç kişinin hayatını kaybettiği resmen tespit edilemese de 300’den fazla Cezayirlinin öldürüldüğü belirtiliyor.
Tarihçi Jean-Luc Einaudi, 1999’da Papon’a karşı açtığı davayı kazandı. Böylece katliamın kasıtlı yapıldığı resmileşti.
Katliamın yaşandığı yerlerden biri olan Seine Nehri’ndeki Saint Michel Köprüsü’ne 17 Ekim 2001’de katliamın anısına levha yerleştirilmişti.
Fransa’da 2012’den bu yana olayla ilgili anma törenleri düzenlenebiliyor.