Armağan Çağlayan’ın YouTube’ta yayınlanan “Dur Bi Dinle” isimli programına katılan Türk halk müziğinin ünlü sesi Kubat, hayatıyla ilgili bilinmeyenleri anlattı. Belçika’da büyüyen sanatçı, güzel sesi nedeniyle çocukken kilise korosundan davet aldığını belirterek, baş solistlik yaptığını söyledi.
Şarkıcı, “Kilise korosunda şarkı söyler misiniz dediler. Babama söyledim; ‘Ne güzel işte, Müslüman evladı olarak git söyle, orası da Allah’ın evi’ dedi. Orada da Meryem Ana’nın, Hz. İsa’nın hikâyesini söylüyorsun. Böylece iki yıl kilise korosunda baş solist oldum. Oranın da akustiği bana çok şey katmıştır” ifadelerini kullandı.
1998 yılında Türkiye’nin Eurovision elemelerine katılan ve ikinci olan Kubat, o anısını da Çağlayan’a anlattı ve şöyle dedi: “Ben albüm hazırlığı yapıyordum. Çok güzel bir şarkı vardı, ‘Dertli Saz’ diye, onu albüme koymak istedim. Şarkının sahibi, ‘Bir şartım var, Eurovision’a gidersen, veririm şarkıyı’ dedi. Kalabalık bir ekiple sahneye çıktık, elemelere katıldık ve ikinci olduk. Tüzmen birinci oldu. Eurovision’a iyi oldu gitmedik ama şarkıyı albümde okudum.”
Babasının vefat ettiğini ama ailesinin hâlâ Belçika’da yaşadığını söyleyen Kubat, kendisinin de çifte vatandaş olduğunu, hatta bu nedenle iki kere askerlik yapmak zorunda kaldığından da bahsetti. Ünlü isim, “2003’te Burdur’da bedelli askerlik yaptım. 5 bin Euro’ydu. O zaman beş taksitte ödeniyor ve ilk taksitten son takside kadar 6 aydan fazla kalamıyorsun Türkiye’de. Meğer ben 8 gün fazla kaldığım için askerliğim yanmış. Mahkemelerle uğraştık ama olmadı. Ardahan’da 14 ay askerlik yaptım. O yüzden çok tertibim vardır benim” diye konuştu.
Özel hayatıyla ilgili de bilgi veren ünlü sanatçı, eşi Eylem Eraydın’la evlenme hikâyesini anlattı. Kubat, “Evlenme niyetinde olan bir adam değildim. Hayat arkadaşımı bulmuştum, 5-6 yıllık bir ilişkimiz vardı Eylem Hanım’la. 40 yaşıma bastığım gün Brugge’de ona sürpriz yaptım. Brugge’de 240 bin Türk vatandaşı var, 170 bini Afyon Emirdağlı. Onların organizasyonuyla Brugge Belediye Binası’nda sembolik bir nikâh kıydık. Sembolik, çünkü evraklarımız yetişmedi. 10 gün sonra da Türkiye’de resmen evlendik. 5 yaşında bir kızımız var, adı Ayza. Ay yüzlü kız demek. Erkek olsaydı, Ironman, Spiderman, Batman, Seymen koyardım herhalde. Kız olunca, adını annesi koydu. Bir sanatçı geliyor, müthiş resim yapıyor kızım” dedi.