Konya Teknik Üniversitesi (KTÜN) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Eren ve ekibinin “AFAD Obruk Projesi” kapsamında Konya Ovası’ndaki obruk oluşumlarına yönelik araştırmasında gözlemledikleri yüzey yarıkları, gün geçtikçe etkisini artırıyor.
Yer altı su seviyesindeki azalmaya bağlı oluşan yarıklar, Çumra ve Karapınar’ın bazı kırsal mahallelerinde yerleşim yerlerini de tehdit ediyor.
Prof. Dr. Eren, Çumra’nın Adakale Mahallesi’nde kuruyan Hotamış Gölü havzasında görülen yarıklara ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Orta ve Batı Anadolu havzalarının önemli sorunlarından birinin düşen yer altı su seviyesiyle oluşan zemin çökmelerine bağlı gelişen yüzey deformasyonu olduğunu aktaran Eren, şöyle konuştu:
“Yer altı su seviyesi düştükçe ovadaki sedimentler, farklı sıkışma, yüzey yarıkları ve faylanmaları şeklinde yüzeyde deformasyonlar oluşturuyor. Çumra ilçesine bağlı Adakale Mahallesi’nde 7 kilometre zon boyunca yüzey yarıklarını izliyoruz. 2020’de yaptığımız ölçümlerde düşey olarak yüzey faylanmaları boyunca yaklaşık 1 metrelik düşey çökmenin, şimdi biraz daha hızlanmış olduğu görünüyor. Çökme hızı biraz daha arttı. 2008’den bu yana oluşan yüzey faylanması ve yarıkların yıllık çökme hızı 8,5 santimetre civarındaydı. Bu yıl biraz daha artmış. Mezarlıktaki gözlemlerimizde bu ortaya çıktı.”
Konya Kapalı Havzası’nın güney doğu bölgesinde bu yarıkların sıklıkla görüldüğünü anlatan Eren, “Hotamış bölgesi, Karapınar Siyeklik ile Seyit Hacı bölgesinde bu yüzey deformasyonlarına rastlıyoruz. Aynı şekilde Tuzlukçu, Akşehir, Aksaray, Karaman, Niğde, Bolvadin, Manisa, Aydın gibi Orta ve Batı Anadolu havzaları, günümüzde yer altı su seviyesinin alçalmasına bağlı olarak kelimenin tam anlamıyla çöküyor.” diye konuştu.
Prof. Dr. Eren, Adakale Mahallesi’nin yakındaki mezarlıkta çökmelerin gözle görülür şekilde arttığına işaret ederek, “Bir yıl içerisinde mezarlıkta bu kadar düşey atım yoktu, baya artmış gibi görünüyor. Mezarlıktaki kemikler ortaya çıkmış. Yerleşim yerinin hemen batısından geçiyor. Başka bölgelerde yerleşim yerlerini, kara yollarını tehdit ediyor. Çizgisel uzanan yapıları, elektrik direklerinde deformasyon oluşturuyor, yerleşim yerlerindeki yapılara zarar veriyor.” ifadelerini kullandı.
Adakale Muhtarı Gürsel Algül ise mahalledeki yarıkların yıllar önce oluştuğunu söyledi. Yarıkların ilk oluştuğu yıllarda da büyük tehlike arz ettiğini anlatan Algül, “Buraya koyunlar düştü, kayboldu. 5 kilometre ileriden başlıyor, eski mezarlık alanında hala göçükler var, toprak tabana oturdu. 1,5-2 metre derinlikte göçükler var. Bu bizi korkutuyor. Hala aktif göçükler var. Derin yarıklara düşen hayvanlar çıkamıyor, içerisinde ölüyor. ‘Yer yarıldı içine düştü’ misali, yarıklar çok büyük. Zamanında 1 metreden su çıkan yerde 200 metrede bile çıkmıyor.” dedi.
Yüzey faylanması caminin duvarını ikiye ayırdı
Onca tamirata rağmen risk oluşturduğu için yıkılan caminin imamı Aşır Yetişir de caminin geçen aylarda yıkılarak yenisinin güvenli yere yapıldığını dile getirdi.
Yetişir, dev yarıkların cami bahçesinin iki yakasında yaklaşık 50 santimetre çökmeye neden olduğunu belirterek, “Yarıklar yola kadar uzuyor. Her geçen gün de açılma gözle görülür şekilde ilerliyor.” dedi.