İzmir’de yaşanan ve 116 yurttaşın yaşamını yitirmesine neden olan depremin ardından TBMM’de kurulan komisyonun toplantısında arama kurtarma alanında faaliyet gösteren kuruluşlardan uzmanlar, acil durumlarda yapılması gerekenleri anlattı.
Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Seminer Birim Sorumlusu Murat Harun Öngören, İzmir depreminden örnekler paylaştı. Arama kurtarma alanında akreditasyonu bulunmayan, uzman olmayan kişi ve kuruluşların sorunlara yol açabildiğini anlatan Öngören, “Sahaya çok fazla sayıda ekip iniyor. Saha tecrübelerimiz bize gösterdi ki herhangi bir şekilde akreditasyondan geçmemiş yapılar da sahaya geliyor. İzmir ölçeğinde çok ciddi bir rakam verilmişti, 7 bin arama kurtarma personelinin sahada çalıştığına dair. Dolayısıyla bu milli kapasitenin yönetilmesi çok önemli. Herkes yardım etme isteğiyle sahaya geldiği zaman, özellikle pandemi sürecindeyiz başka riskler doğmaya başlıyor. Üzerinize her kırmızıyı giydiğinizde, o sahaya gidebileceğinizi düşünmemelisiniz” dedi.
Başkent Gaz “küsmüş”
Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık da bağışların afetler için önemli olduğunu söyledi. Kınık, kamuoyunda büyük tartışmalara neden olan “şartlı bağışlar” konusuna da değindi.
Başkent Gaz’ın Kızılay üzerinden Ensar Vakfı’na yaptığı bağışı anımsatan Kınık, “On yıldır, sürekli bütün yardımlarını, bağışlarını Kızılay üzerinden yapan yani kamuya da vergisini veren ama o kez de zaten vergi mükellefi değildi ve bütün o operasyonlarını Kızılay üzerinden yönetmeye çalışan bir değerli bağışçımızdı, küstü biraz” dedi. Komisyonda belediyelerin kentsel dönüşüm politikaları ile ilgili de konuşan Kınık, vatandaşların evleri için yapılan emsal artışlarını eleştirdi, ‘rant’ suçlamasında bulundu. Kentsel dönüşümün ardından vatandaşların kendi evlerinden daha küçük evlerde oturmayı kabul etmesi gerektiğini savundu.
Kaynak: Birgün
Yorumlar kapalı.