CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Et ve Süt Kurumu’ndan randevu istediğini belirtmiş ve saat 10.00’da kurumu ziyaret edeceğini açıklamıştı.
Twitter hesabından açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Çocukların beslenme hakkının korunmasını konuşmak üzere Et ve Süt Kurumu’ndan randevu istedim. Herhalde bir yerlerden izin alamadılar ki ses yok!” ifadelerine yer vermişti.
Kılıçdaroğlu, “Evlatlarımızın beslenme hakkını konuşmak için yarın saat 10.00’da devletimizin şerefli bürokratlarına gideceğim. Gerisi onlara kalmış” demişti.
Et ve Süt Kurumu, mart ayında kırmızı et fiyatlarına yüzde 48 zam yapmıştı. Öte yandan Kılıçdaroğlu, daha önce de Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu’na alınmamıştı.
KILIÇDAROĞLU, ET VE SÜT KURUMU’NA DA ALINMADI!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Et ve Süt Kurumu’ndan randevu istediğini belirtti. Kılıçdaroğlu, bugün saat 10.00’da kurumu ziyaret etti fakat içeri alınmadı.
Et ve Süt Kurumu’nun kapısında yaptığı açıklamada, “Daha önce TÜİK’e gitmiştim. Daha sonra MEB’e gitmiştim. Bugün Et ve Süt Kurumu’nun önündeyim. Kadın milletvekilleriyle geldim. Beslenme haktır. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi lazım. Tarım Bakanı, dün katıldığı TV programında herkesin karnı tok diye açıklama yaptı. Tarım Bakanı’nın dünyadan haberi yok. Burada bulunmamın temel nedeni çocukların haklarını savunmak, yeterli beslenmek bütün çocuklar için haktır” dedi.
Kılıçdaroğlu, “Buradan saraya çağrı yapıyorum. Beşli çeteye verilen dolarların binde birini bu ülkenin yoksul ailelerine harcasalar hiçbir çocuk yatağa aç girmez” dedi.
“‘MİLLETİN SESİ’ MİTİNGLERİ DEVAM EDECEK”
CHP lideri Kılıçdaroğlu, ‘Milletin Sesi’ mitinglerinde devam edeceklerini açıkladı.Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada, “Milletin Sesi Mitingleri’ne bayramdan sonra tekrar başlayacağız” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Daha önce TÜİK’e gitmiştim. Emeklilerin, asgari ücretlilerin, memurların, dul ve yetimlerin haklarını savunmak için. Çünkü TÜİK, enflasyonu düşük göstererek milyonlarca insanın düşük zam almasının yolunu açıyordu. Buna toplumun dikkatini çekmek için TÜİK’e gitmiştim.
“TARIM BAKANI’NIN TÜRKİYE GERÇEKLERİNDEN HABERİ YOK”
Daha sonra sözlü sınavda hakları yenen gençlerin uğradığı haksızlığı kamuoyuna duyurmak için MEB’e gitmiştim.Türkiye’de KPSS’de dereceye giren pek çok genç üzülerek ifade edeyim sözlü sınavda elenmişlerdi torpilleri olmadığı için. Bugün Et ve Süt Kurumu’nun önündeyim. Burada bulunmamın temel nedeni çocukların haklarını savunmak.Kadın milletvekilleri ile beraberim. Kadın milletvekilleri, bütün anneler çocuklarının iyi beslenmesini isterler.
Beslenme bir haktır. Yeterli beslenme bütün çocuklar için bir haktır. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi lazım. Bu çok ama çok önemlidir. Tarım Bakanı dün katıldığı bir televizyon programında ‘Türkiye’de aç ve açıkta kimse yok. Herkesin karnı tok’ diye bir açıklama yapıyor. Tarım Bakanı’nın Türkiye gerçeklerinden haberi yok.
“HER GİRDİĞİM EVDE GELİŞİM BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLAR VAR”
Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu Hacer Foggo, şu ifadeleri kullandı:
Türkiye’de yoksullukla değil artık açlıkla mücadele ediyoruz. Yetersiz beslenme ile mücadele ediyor çocuklar. Son yapılan araştırmada çocuklarda kızların yüzde 85’inin kansızlıkla yüzde 68’de erkek çocuğunun kansız olduğu ortaya çıktı. Bu yetersiz beslenme, öğrenme güçlüğü çekmek demek. Aynı zamanda kronik açlık demek ve bütün çocuklar bununla mücadele ediyor.
Yaşlılar, çocuklar derin yoksullukla açlıkla mücadele ediyor. Yapılan araştırmalarda Güney Doğu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde çocukların yüzde 5’i bodur. Kronik açlık demek. Türkiye’de yoksulluk var açlıkla mücadele ediliyor şu anda. Yoksulluk, açlık yok demek iyi bir temenni. Ben böyle bir dönem gerçekten görmedim. Her girdiğim evde gelişim bozukluğu olan çocuklar var.
Geçen hafta sosyal hizmet uzmanlarıyla görüştüm. ‘Gittiğiniz evde yetersiz beslenme nedeniyle gelişim bozukluğu olmayan bir çocukluk gördünüz mü?’ diye sordum. ‘Görmedik’ dediler. 7 yaşındaki çocuk 4 yaşındaki gibi gösteriyor. Medyada çok fazla bilir kişi çıkıyor yoksullukla ilgili ‘Balık tutmaya öğreteceğiz, sosyal yardımlar olmasın’ diyorlar. Balık tutmak demek sağlıklı yeni nesillerin ortaya çıkması demek ama maalesef benim verdiğim rakamlarda olduğu gibi değil. Açlık var.