İpek Açar, 2019 yılında müzisyen Alper Kömürcü ile yeniden nikah masasına oturmuştu. Açar, Kömürcü ile evlenir evlenmez Çocuk Esirgeme Kurumu’na başvurduklarını ve prosedürlerin tamamlandığını açıkladı.
Süreçte son aşamaya geldiklerini ve bebeklerine yakında kavuşacaklarını söyleyen İpek Açar, Sabah Gazetesi’nden Sonat Bahar’a samimi açıklamalarda bulundu. İşte Açar’ın açıklamalarından satır başları…
Bir çocuk evlat ediniyorsunuz. Nereden çıktı bu fikir?
Alper’le evlendiğimiz hafta Çocuk Esirgeme Kurumu’na gittik ve başvurularımızı yaptık. Neredeyse iki yıl olacak. Büyük bir heyecanla, büyük bir istekle, karmakarışık ama çok güzel duygularla bebeğimizi bekliyoruz.
Bu kadar kısa geçmeyelim konuyu. Eşinizin çocuğu yok, sizin Aslı Gönül’ünüz var. Çocuk sahibi olacak yaştasınız, neden evlat edinmek istediniz?
Benim aslında birtakım sağlık sorunlarım var. Aslı Gönül’ü de çok zor dünyaya getirmiştim. O zaman yaşım genç olduğu için vücudum tolare etmişti. Alper’le bir evlat yetiştirmeyi, bir bebiş büyütmeyi çok istedik. Alper de kalbi muhteşem olan, çok özel bir insan. Biz öyle bir zamanda tanıştık Alper’le, ne onun aklında evlenip bir yuva kurmak vardı, ne de benim aklımdan böyle bir şey geçiyordu. Hatta her zaman derler ya, “Büyük lokma yut, büyük söz söyleme” diye. Ben de o zamanlar büyük büyük laflar ederdim. Asla inanmıyordum tekrar sevgiyi, aşkı bulabileceğime ama Allah nasip edince oluyor.
O kadar kapalı mıydınız bu fikre?
O kadar kapalıydım. Hiç ümidim yoktu. Tanıştıktan sonra o da benimle aynı şeyleri hissettiğini söyledi. O da, “Galiba ben hayatımı yalnız geçireceğim. Ailemle, sevdiklerimle hayata gözlerimi yumacağım” dermiş. Ben de benzer duygular içindeydim. 2017 yılında İyi ki Doğdun Kayahan konserini senfonik olarak yapmak istedim. Ve İskender Paydaş tanıştırdı bizi, “Bu konserin senfonik aranjelerini en iyi Alper yapar” dedi. Biz o konserde tanıştık. Benim için çok zor ve stresli bir konserdi. Her şeyi kendi başıma organize ettiğim, çok yoğun duyguların yaşandığı, duygu dünyamın darmadağın olduğu bir zamandı. Sonrasında Alper’le dostluğumuz başladı. O kadar güzel yürekli bir insan ki, zaman zaman ona, “Senin gibi insan var mı bu dünyada…” derim. Çok farklı bakar her şeye. Arkadaşlığımız ilerledi ve neticesinde evlendik. İyi ki de evlenmişiz. “Allah’ın bir hediyesi” diyorum Alper için. O da benim için aynı şeyleri söylüyor.
Ne güzel, bu zamanda böyle şeyler hissetmek. Herkes hasret böyle duygulara…
Öyle… Her zaman şükrediyorum. Hep kendimi çok şanslı görüyorum. Allah nazardan saklasın. İyi ki tanıştık, evlendik. Aslı Gönül çok seviyor Alper abisini. Alper de onu evladı gibi görüyor. Hatta Aslı Gönül ile telefonda konuşurken, “Seni annenden daha çok özleyen biri var burada, o kim biliyor musun?” der.
EVLAT EDİNME FARKLI BİR DOĞUM ŞEKLİ
Aman nazar değmesin!
– İşte bu kadar yoğun duygular yaşarken, Alper’le bir bebek büyütmeyi çok istedik. Evlat edinmek benim çok istediğim bir şeydi, ailem de de var. Teyzem ikiz bebek evlat edindi, Aslı Gönül’le birlikte büyüdüler. Ailemizin gözbebekleri. Herkes onları çok sever, üzerlerine titrer. Şimdilerde üniversite öğrencesi iki genç oldular, ikisi de maşallah çok tatlı evlatlar. Nilüfer var gözümün önünde, Ayşe Nazlı çok güzel bir genç kız oldu. Nilüfer de her fırsatta, “Hayatta yaptığım en güzel şey” der. Biz de Alper’le karar verdik ve başvurularımızı yaptık. Devletimizin Çocuk Esirgeme Kurumu’nu da çok tebrik ediyorum.
Çok ince eleyip sık dokuyorlar, değil mi?
Çok titiz bir çalışma yapıyorlar. Bir kere çok özel testlerden geçiyorsunuz, psikolojik değerlendirmeler yapılıyor. Pek çok farklı kişiyle konuşup, değerlendirmeleriniz yapılıyor. Ev ziyaretleri oluyor, yaşadığınız yer inceleniyor. Hayatınızı, ev yaşantınızı görüyorlar, defalarca kuruma gidiyorsunuz. Aslı Gönül’le bile konuştular, “Sen abla olmak istiyor musun, aranızda çok büyük bir yaş farkı olacak, hazır mısın?” dediler. Arkadaşlarımıza nasıl insanlar olduğumuzu sordular. Ve size çok net anlatıyorlar her şeyi, evlat edinme sonrası başınıza neler gelebilir, nelerle karşılaşabilirsiniz. Buna hazır mısınız diye anlamaya çalışıyorlar. Biraz da en kötüsüne hazırlamaya çalışıyorlar sizi. Keşke sadece evlat edinmek isteyenler için değil de, bebek sahibi olmak isteyen her anne baba adayı için bu sorgulamalar yapılsa. O üzüldüğümüz manzaralar yaşanmaz o zaman. Ben eskiden beri Çocuk Esirgeme Kurumu’nu ziyaret ederdim. Oradaki çocuklarla vakit geçirirdik. Devlet olağanüstü bakıyor, himayesindeki çocuklara.
Bu noktada karasızlık yaşadınız mı?
Hiç yaşamadık. Biz o kadar emindik ki, bu süre zarfında biz de çok araştırıp, çok okuduk. Psikolojik olarak kendimizi hazırladık. Şunu fark ettim ki, evlat edinme de farklı bir doğum şekli. Anne karnındayken dokuz ay onu nasıl bekliyorsunuz, bir düşünün. Biz de bebeğimizi iki senedir bekliyoruz. O bekleme süreci çok farklı hissettiriyor insana. Aslında hem anne hem de baba olarak bebeğinizi kalbinizde büyütüyorsunuz.
Yorumlar kapalı.