1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Kalben: Hiçbir kadın gece sokakta yürürken, boşanmak istediğinde hayatının tehlikede olduğunu hissetmemeli

Kalben: Hiçbir kadın gece sokakta yürürken, boşanmak istediğinde hayatının tehlikede olduğunu hissetmemeli

Şarkıcı Kalben, suç işlediğinde ceza almayacağını bilenlerin suç işlemeye devam edeceğini belirterek "Kadının temel hak ve özgürlüklerinden; eğitim, üretim ve söylem haklarından korkan bir yerde yaşamanın acısı son bulmalı. Var olan eşitsiz düzenden kimse faydalanamaz. Böyle bir sistemde erkek olmak istemezdim" dedi.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Şarkıcı Kalben, kendisiyle ilgili merak edilenler ve gündemde yer alan konulara ilişkin olarak Posta gazetesinden Funda Duru‘ya açıklamalarda bulundu.

Hiçbir insanın hayatının kanun yapıcılar tarafından önemsendiğini ve değersiz hissetmesini istemediğini belirten Kalben, “İnsan türünün bir mensubu olarak istediğim ilk şey kimsenin kendini değersiz hissetmemesi. Bütün canlılar aleminde kadın ve erkeği iki keskin kutup olarak ayıran başka tür yok. Bu kutuplardan birini sürekli hor gören, yeteneklerinden, zekasından ve kapasitesinden yoksunlaştırmaya çalışan bir sistem içindeyiz” dedi. Kalben, şöyle devam etti:

  • “Benim erkeklerle ilgili bir derdim yok fakat erk olanın ataerkil bir sisteme evrildiği, kanunların ve kurumların sadece erk olanı desteklediği noktada problemim var, çünkü ben erk ya da iktidar sahibi olmak; hızla yok etmek ve yok olmak istemiyorum.
  • Bütün çocukların kadın ya da erkek ayrımı olmadan büyüdüğü, bu kültürün onlara yüklediği kimliklerden bağımsız olarak yaşayabildikleri bir düzende yaşamak istiyorum. Hiçbir kadın gece sokakta yürürken, boşanmak istediğinde hayatının tehlikede olduğunu hissetmemeli. Kanunlar, gelenek ve kültür karşısında herkesin eşit olduğu bir düzen içinde yaşamak istiyorum.”

Kalben, “Korkulardan soyunmayı istemeyecek hiçbir kadın yoktur. Ama kırık dökük adalet sisteminde hiçbirimiz güvende hissedemiyoruz ve bu çok incitici. Bilmediğimiz sokak aralarında, evlerde binlerce kadın, sırf kadın olduğu için ataerkil düzene karşı var olma savaşı veriyor. Bunun üstesinden sence nasıl geleceğiz?” şeklindeki soru üzerine de şunları kaydetti:

  • “Türkiye’nin dört bir köşesine ulaşan çevrimiçi ve saha-içi çalışma atölyeleri düzenlenerek kadının erkekten hiçbir farkının olmadığı, birbirimizle nasıl iletişim kurabileceğimiz, sevgi dilini nasıl kullanabileceğimiz anlatılabilir. İnsanlar kanunlar karşısında eşit olduğunda ve bu kanunlar layıkıyla uygulandığında suç eğilimi olan insanlar ceza alacaklarını bildiği için değişim görürüz.

‘4 milyar kadın azınlık sayılamaz’

  • Suç işlediğinde ceza almayacağını bilenler suç işlemeye devam eder. Sadece kanun yapıcıların herkesin eşit haklara sahip olduğunu açıklaması ve bunların devlet politikaları haline gelmesi gerekiyor. Bu kadar basit! Kadının temel hak ve özgürlüklerinden; eğitim, üretim ve söylem haklarından korkan bir yerde yaşamanın acısı son bulmalı. Var olan eşitsiz düzenden kimse faydalanamaz. Böyle bir sistemde erkek olmak istemezdim. Bu sadece Türkiye ekseninde olan bir şey değil. 4 milyar kadın azınlık sayılamaz.

‘Kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olması geleneğimize göreneğimize bir küfür değildir’

  • Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde dahi kadın olmanın dezavantajlı olduğu durumlar var. Bu yüzyıllardır süregelen bir yara ve bu yarayı sadece feminist kadınlar kapatamaz. Herkesin insanca yaşamasını istemek için insan olmanız kâfi. Kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olması geleneğimize göreneğimize bir küfür değildir. Önce bunu anlamak gerekiyor.”

Kalben: Hiçbir kadın gece sokakta yürürken, boşanmak istediğinde hayatının tehlikede olduğunu hissetmemeli
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.