İsmail Tatlıoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında sağlık çalışanların Tıp Bayramı’nı kutladı.
Bütün çalışanların, haklarıyla ilgili ülke yöneticilerini eleştirebileceğine işaret eden Tatlıoğlu, “Ancak bu şikayetleri dile getirenlerin azar işitmeleri ve adeta kovulmaları devlet yönetimine ve vatandaşlığa uyan bir davranış tarzı değildir. Millet ev sahibi, iktidar emanetçidir. Mülkün sahibi millettir.” diye konuştu.
AK Parti ve MHP’nin ortak hazırladığı Seçim Kanunu Teklifi’ne değinen Tatlıoğlu, seçim kanunları açısından AK Parti döneminin siyaseten Meral Akşener öncesi ve sonrası olmak üzere ikiye ayrıldığını savundu.
İYİ Parti’nin Türk siyasi hayatına girmesiyle önce ittifaklar döneminin başladığını sonra da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin getirildiğini belirten Tatlıoğlu, Cumhur İttifakı’nın süreç içerisinde bu sistemi yasal bir zemine oturttuğunu kaydetti.
Tatlıoğlu, İYİ Parti’nin, Meral Akşener liderliğinde Türk siyasi hayatına girmesiyle AK Parti’nin 2018 yılındaki seçimde TBMM’deki gücünü kaybettiğini savunarak, “AK Parti 2019 yılında ise büyükşehirlerdeki siyasal gücünü kaybetmiştir. Şimdi sıra Cumhur İttifakı’nın Türkiye’deki siyasal iktidarının tasfiyesindedir. Bu görülmektedir. Tam da bu nedenle yeni bir seçim teklifi yapmışlardır.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin çok partili sisteme geçtiği 1946 yılından itibaren farklı seçim sistemlerini uyguladığına dikkati çeken Tatlıoğlu, şunları söyledi:
“Seçime giderken Seçim Kanunu’nu değiştiren bütün siyasi iktidarlar seçimi kaybetmiştir. Bu değişikliğin neticesinde de akıbetin aynı olacağı kesindir. ‘Oyun başladıktan sonra kurallar değişmez’ sözü Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a aittir. 2018’deki başkanlık sistemini düzenleyen seçim kanunu bizzat bu iki partinin düzenlemesidir. Şimdi görülüyor ki bu ittifak sistemi tasfiye edilmek istenmektedir. Kendi oy oranlarını taban alarak bir baraj düzenlemesi yapıp ittifaklar sistemini tasfiye etme amacını taşımaktadır. Belki birkaç ay sonra ‘bu da olmaz, iktidar ve Tayyip Erdoğan’a verilmeyen oylar geçersizdir’ teklifiyle gelseler şaşmamak gerekir.”
İYİ Parti olarak 2017 yılından beri “tek adam” iradesi yerine “güçlendirilmiş parlamenter sistemine” yönelik bir mücadele içerisinde olduklarını belirten Tatlıoğlu, gelinen noktada bu mücadelelerinin önemli bir etkisinin olduğunu kaydetti.
Teklifteki muhtar seçimiyle ilgili düzenlemeye değinen Tatlıoğlu, “Bu kanun teklifinin arızaları çoktur. Adeta muhtarlar ikili sistemle seçilecek. Önce seçilecek, sonra muhtar kendisinin yeterli olduğunu ispat edecek, edemeyenler tasfiye edilecektir. Öyle bir dünya var mı? Kimin aday olup olmayacağı konusunda devlet olarak hukuki düzenlemeniz olur, aday olanlar kazanırsa o andan itibaren suç işlemedikleri sürece görevlerini yaparlar. Hukukun tasfiye edildiği bir düzen İYİ Parti’nin mevcudiyetinde olmayacaktır. Bu düzenlerin Türkiye’ye bir faydası olmayacaktır.” diye konuştu.
Rusya-Ukrayna savaşına değinen Tatlıoğlu, diplomatik çözüm arayışlarını memnuniyetle karşıladıklarını vurguladı.
Sorunun uluslararası hukuka riayet edilerek çözülmesini arzu ettiklerini belirten Tatlıoğlu, “Rusya’yı Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ve egemenlik haklarına saygıya ve işgal ettiği topraklardan bir an önce çıkmaya davet ediyoruz.” dedi.
Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi kararı
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Cumhurbaşkanlığı kararıyla kaldırılan İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin yürütmenin durdurulması için Danıştay’a başvurduğunu hatırlatan Tatlıoğlu, “Danıştay, yürütmeyi durdurma talebini reddetti ancak usulen gündemine alacaktır. Geçen hafta Danıştay Savcısının mütalaası kamuoyuyla paylaşıldı. Uluslararası hukuka uygun bir mütalaa verilmiştir. Bu sevindiricidir. Türkiye bir hukuk devletidir ve öyle kabul edilmelidir. Milletin iradesiyle kabul edilen bu uluslararası sözleşmenin Cumhurbaşkanı kararıyla iptal edilmesi mümkün değildir. Bu hukuki değildir, siyasi teamüllere aykırıdır. Savcı, bu sözleşmenin Cumhurbaşkanı kararıyla iptal edilemeyeceğini, eğer iptal edilecekse bunun TBMM kararıyla olmasını not etmiştir. Bunu olumlu bir karar olarak görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Tatlıoğlu, bu hafta, Türk Telekom’un Türkiye Varlık Fonu tarafından alınması ve Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projelerine ilişkin Meclis araştırma önergesi vereceklerini bildirdi.