Antalya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu Melek İpek müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Melek İpek, savunmasında, ‘artık korkmadan bütün yaşadıklarını anlatmak istediğini’ söyledi.
Sürekli şiddet ve cinsel saldırı
Ramazan İpek’le lise yıllarında arkadaşlarının aracılığıyla tanıştığını belirten Melek İpek, ‘babasından tokat bile yemediğini ancak Ramazan İpek’den sürekli şiddet görmeye başladığını’ ifade etti.
‘Ramazan İpek’in kendisini konuşma bahanesiyle kimsenin olmadığı bir yere götürdüğünü’ söyleyen Melek İpek, ‘burada kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu, yardım istediğini ama etrafta kimsenin olmadığını’ aktardı.
Ramazan İpek’in, ‘nişanlıyken de şiddeti sürdürdüğünü, görünür yerlerine vurmadığını’ vurgulayan İpek, ‘yaşadığı olaydan sonra evlenmek zorunda kaldığını’ belirtti.
Üniversite sınavını kazandığını ve 1.5 yıl boyunca okula gittiğini anlatan İpek, ‘eşinin bu süreçte kendisini ailesinden, akrabalarından bile kıskandığını’ ifade etti.
‘Büyük kızına hamile olduğu sırada eşinin başka bir kadını eve getirdiğini’ aktaran Melek İpek, şunları anlattı: “Eşim, erkek kardeşinin kız kaçırdığını, kızın yaşı küçük olduğu için eve getirdiğini söyledi. Ben buna itiraz ettim ama kız bizde kaldı. Daha doğum yapmadan kızla yakınlaşmalarına şahit oldum. Öperken yakaladım ve buna bahaneler uyduruyorlardı. Doğum sonrası ben hastaneden çıktıktan sonra eve geldim ve o kız yatak odamda yatıyordu, kızı öyle görünce sinir krizi geçirdim.
Kızın evden gitmesini istedim. Bunun üzerine eşim, çocuğum daha bir kaç günlükken beni kabloyla darbetmeye başladı. Çocuğuma zarar vermekle tehdit etti, hatta çocuğumun kafası kanadı. Ben de korktuğum için sesimi çıkarmadım. Kız bizimle üç ay yaşadı, ailesinin bir televizyona çıkacağını duyunca kızı bir yere bıraktı.”
İpek, ‘eşinden ayrılmayı düşündüğü ama ailesine zarar vermekle ve çocuklarını öldürmekle tehdit edildiği için evliliğini sürdürmek zorunda kaldığını’ kaydetti.
‘Durduk yere çok şiddet gösterirdi‘
‘Eşinden korktuğu için gördüğü şiddeti hiç kimseye anlatamadığını’ belirten Melek İpek, şöyle devam etti: “Eşim durduk yere çok şiddet gösterirdi, rüya görürdü onu da bahane ederek beni döverdi. İkinci kızıma hamileyken de hiçbir şey demeden beni ayağımdan çekerek dövmeye başladı, kızım araya girdi, bu sefer onu darbetmeye başladı. Bir gün kardeşime hakaret etti. Ben eşimi alıp eve götürdüm. Biz eve gittikten sonra ‘sen niye araya giriyorsun’ diye beni ütüyle dövdü.”
Melek İpek, ‘eşinin söz konusu kadınla görüşmeye devam ettiğini, kendisinin buna tepki göstermesi üzerine yine şiddet gördüğünü ve eşinin kendisini kelepçeleyerek balkondan atmaya çalıştığını’ söyledi.
Eşi evde olduğunda çocuklarının ses çıkarmaya korktuğunu aktaran Melek İpek, şöyle devam etti: “Çocuklar ses çıkarmadığı sürece bir şey diyemiyordu. Genelde büyük kızımı dövüyordu ve kızım ağlayamıyordu. Ağladığı zaman ise daha çok dayak yiyordu. Senede 3-4 defa büyük bir şiddeti olurdu. Olay günü çocuklarla oynamaya başladım. Eşim diğer odadan bana mesaj attı. ‘Biz anlaşamıyoruz, boşanalım’ dedi.
Ben de ‘sen bilirsin’ dedim. Ardından elinde silahla çocuklarımın da bulunduğu odaya girdi, silahı bana doğrulttu. Çocukları arkama sakladım. Bana ‘son sözünü söyle, şehadet getir’ dedi. Ona yalvarmaya başladım, çocukların olduğunu söyledim. Ateş edeceğini anladım, o sırada silah ateş aldı ve mermi camı deldi. Bu sefer çocuklara doğrulttu. Sonra silahın dipçiğiyle beni darbetmeye başladı. Gördüğüm şiddet sonrası bayılmışım ve gözümü banyoda açtım.”
‘Evden dışarıya çıkmayın, geldiğimde sizi öldüreceğim’
Melek İpek, ‘eşinin kendisine banyoda da elleri, ayakları ve boğazına bağladığı iple şiddet uygulamaya devam ettiğini’ anlattı.
Eşinin, sabah olunca servis için evden çıktığını anlatan İpek şöyle devam etti: “Büyük kızım, ‘Anne sen merak etme, ben kardeşimin kulaklarını kapattım, çok bir şey duymadı’ dedi. Kızlarım ‘Anne neren acıyor, çok canın acıdı mı’ diye konuşmaya başladılar. Eşim evden çıkmadan önce ‘evden dışarıya çıkmayın, geldiğimde sizi öldüreceğim, kapıdan dışarıya adım atmayın’ dedi.”
Daha sonra komşuya gidip eşinin silah bırakıp bırakmadığını sorduğunu, olumsuz cevap alınca eve döndüğünü belirten Melek İpek, eşinin korkusundan komşusuna bir şey anlatamadığını söyledi.
Mahkeme başkanının “Şiddet sonrası neden evde oturup bekledin, polise haber vermedin” demesi üzerine Melek İpek,“Ben ölümü göze almıştım. Aileme bir şey yaparsa diye, çok korkuyordum. Beni dövdüğünde çocuklarımın sesi çıkmadığında, çocuklarımı da öldürdüğünü düşündüm ve beni de öldürmesi için çok dua ettim.” ifadelerini kullandı.
Eşinin bir süre sonra eve döndüğünü anlatan İpek, şunları aktardı: “Eşim kapıya geldiğinde ‘Evden gitmemişsiniz, beni başkalarını öldürmek zorunda bırakmayacaksınız’ şeklinde sözler söylediğini duydum. Ben de bu sırada odada bulunan silahı aldım. Eşim elimden silahı almaya çalışırken patladı, ben vurulduğumu sandım. Gözümü açtığımda onu kanlar içinde gördüm ve hemen 112’yi arayıp eşimi vurduğumu belirterek, gelmelerini istedim.”
İpek, eve gelen jandarmaların kelepçeyi çözdüğünü söyledi.
Melek İpek, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmış; hazırlanan iddianamede, 18 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Yorumlar kapalı.