‘İşçi sınıfı hükümet tarafından bir kez daha yok sayıldı, açlığa ve sefalete mahkum edildi’

Asgari ücret 2021 yılı için brüt 3 bin 577 lira 50 kuruş, net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak açıklandı. Belirlenen oran sendikaların tepkisini çekti. Bu rakamın kabul edilemeyeceğini belirten Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "İşçi sınıfı hükümet tarafından bir kez daha yok sayıldı, açlığa ve sefalete mahkum edildi" diyerek tepki gösterdi.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2021’de geçerli olacak asgari ücreti, brüt 3 bin 577 lira 50 kuruş, net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak belirledi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “Asgari ücret geçen yıla göre 500 lira artmıştır, yüzde 21,56 oranında yükselmiştir”  ifadelerini kullandı. Belirlenen rakam ise işçi konfederasyonları tarafından tepki çekti.

“Bu rakam beklentilerin çok altında, bu rakamla 2021 yılı boyunca bir işçinin ailesiyle geçinebilmesi mümkün değil” diyen Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 2021 asgari ücret rakamına ilişkin açıklamalarda bulundu.

‘BU RAKAM BEKLENTİLERİN ÇOK ALTINDA’

Cumhuriyet’ten Nagihan Yılkın’ın haberine göre, hem ekonomik kriz hem de pandeminin yarattığı  gelirlerdeki düşüş, isşizlik ve özellikle gider artışları da göz önüne alındığında, 2021 yılı asgari ücretin her zamankinden daha da önemli olduğunu belirten DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Biz o yüzden asgari ücretin gerçekten işçinin ailesiyle birlikte yaşayabileceği gerçek bir geçim ücreti olabilmesi için günlerdir bir mücadele yürütüyoruz. Üç konfederasyon ortak açıklamalar yaptık, DİSK olarak raporumuzu açıkladık ve asgari ücretin en az  3 bin 800 lira olması gerektiğini söyledik. Fakat hükümetin tercihi yine iş verenden, sermayeden yana şekillendi ve 2021 yılı boyunca işçilerin yaşaması için 2 bin 825 lira asgari ücreti reva gördüler.  Aslında bu asgari geçim indirimi dahil olan bir rakam, AGİ’de de 268 liraya denk geliyor.  Asgari geçim indirimi çıkarıldığında, ki bunu iş veren ödemez, net asgari ücret 2 bin 554 lira civarında bir rakam. Bu rakam beklentilerin çok altında. Bu rakamla 2021 yılı boyunca bir işçinin ailesiyle geçinebilmesi mümkün değil. İşçi sınıfı hükümet tarafından bir kez daha yok sayıldı, açlığa ve sefalete mahkum edildi” dedi.

‘BU AÇIKLAMALARIN GERÇEKLE BAĞDAŞIR BİR TARAFI YOK’

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı  Zehra Zümrüt Selçuk’un ‘İşçimizi enflasyona ezdirmedik’ açıklamalarına ilişkin konuşan Çerkezoğlu, ‘Bakan açıklama yaparken enflasyon vurgusunu yapmış, kasım ayı ortalama enflasyonu 14,03 olarak açıklanmıştı ama özellikle gıda enflasyonu düşünüldüğünde -ki asgari ücretin en önemli gider kaleminin başında gıda gelir- bu oran kasım ayında resmi rakamla bile yüzde 21’in üzerinde. Bunun yıl sonunda daha da yükseleceği açık. Dolayısıyla bu rakamlar üzerinden bir belirleme kabul edilebilir bir durum değil. Kaldı ki gerçek enflasyonun ne olduğunu bu ülkede yaşayan herkes bakkala, manava, pazara gittiğinde görüyor. Çok ciddi bir yoksullaşma var, fiyatlarda çok ciddi bir artış var. Dolar kurundan, altın fiyalarından bunu çok net bir biçimde zaten görüyoruz. Dolayısıyla 2 bin 825 liralık asgari ücreti açıklarken enflasyonun üzerinde artış yaptık, enflasyona ezdirmedik demenin gerçekle bağdaşır bir tarafı yok. 2021 yılı asgari ücretin insanca yaşayabilecek seviyeye yükseltilebilmesi için özellikle tümüyle vergi dışına bırakılması, kesinti yükünün hazineden karşılanması için mücadeleye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE TARİHİNİNİN EN BÜYÜK İŞ VE İSTİHDAM KAYBI YAŞANIYOR’

Pandemi döneminde geçinmenin daha da zor bir hale geldiğine değinen Çerkezoğlu, “Asgari ücret bütün bütün ücretleri belirleyen temel bir ölçü. Kısa çalışma ödeneği miktarları da, pandemi dönemindeki ödenekler de asgari ücret oranında belirleniyor. Dolayısıyla zaten Türkiye’de pandemi döneminde çok büyük bir işsizlik var. Türkiye tarihinin en büyük iş ve istihdam kaybı yaşanıyor. 2 milyonun üzerinde işçi arkadaşımız iş verenler tarafından ücretsiz izin dayatmasıyla karşı karşıya ve aylardır günde 39 lira, ayda bin 168 lirayla yaşamaya çalışıyor. Pandemiden dolayı ciddi bir istihdam kaybı var, kısa çalışma ödeneğinden yararlanan işçilerin sayısı 3 buçuk milyonun üzerine çıktı. Bu çok ciddi bir gelir kaybı demek. Dolayısıyla zaten pandeminin yarattığı çok ciddi bir yoksullaşma var, hepimizin gelirlerinde düşüş var. Hanelerin giderleri arttı. Bu nedenle asgari ücret yaşanan bu gelir dağılımı adaletsizliklerini bir nebze olsun gidermek açısından çok temel bir sosyal politika aracıdır. Bu yüzden 2021 asgari ücreti her zamankinden daha önemli diyoruz ama iktidar hiçbirini göz önüne almadan son derece düşük bir rakam açıkladı. Bu kabul edilebilir bir rakam değil. Biz bu konuda, özellikle de asgari ücretin vergi dışı bırakılması ve kesinti yükünün hazineden karşılanması konusunda  mücadele etmeye devam edeceğiz. Çünkü, pandemi sürecinde sosyal devlet olmadan, sosyal politika olmadan bu süreçle başa çıkmak mümkün değil” şeklinde konuştu.

‘İŞSİZLİK ÇOK KORKUNÇ BOYUTLARA ULAŞTI’

Mücadele edeceklerini belirterek sonraki süreç hakkında da konuşan Çerkezoğlu açıklamalarına şu şekilde devam etti;

“Sendikalarla, konfederasyonlarla ortak mücadeleyi sürdürmeyi önemsiyoruz. Ayrıca DİSK olarak yılbaşından sonra yönetim kurulumuz bu konuda somut bir program da çıkaracak. Adaletli bir vergi sistemi olmadan yani vergide adalet olmadan, ücrette adalet olmaz. Bu yüzden asgari ücretin vergi dışı bırakılması, SGK primlerinin hazineden karşılanması temel talebimiz olacak. Türkiye’de yaşayan 83 milyon insan çok küçük bir azınlık dışında herkes ücretler toplumu haline geldi. Türkiye toplumunun dörtte üçü ücretiyle hayatını sürdürüyor. Dolayısıyla asgari ücret herkesi ilgilendiriyor, milyonların meselesi. Herkes çok ciddi bir şekilde yoksullaştı, işsizlik çok korkunç boyutlara ulaştı özellikle genç işsizliği… Her evde bir işsiz var. Herkes yokluğu, açlığı, sefaleti kendi hayatında yaşıyor. Bunun çok somut bir karşılığı var. Bütün mesele, bir toplumsal talep olarak bunun örgütlenebilmesi için bir mücadeleyi yürütebilmek. Biz DİSK olarak bu konuda üzerimize düşeni yapmakta kararlıyız.”

‘İşçi sınıfı hükümet tarafından bir kez daha yok sayıldı, açlığa ve sefalete mahkum edildi’

Yorumlar kapalı.