Johnson, BBC’ye yaptığı açıklamada, kadına yönelik şiddetle mücadele için ülkede çok fazla yasa olduğunu ancak birçoğunun doğru uygulanmadığını belirtti.
Kadın düşmanlığının nefret suçu haline getirilmesi için yapılan kampanyaların hatırlatılması üzerine Johnson, şu ifadeleri kullandı:
“Yeni yasalar çıkarmak yerine, mevcut yasaları uygulamak gerekiyor. Tamamen dürüst olmak gerekirse, polisten yapmasını istediğiniz şeyin kapsamını genişletirseniz, sorunu daha da büyütmüş olursunuz. Yapmanız gereken, polisin çok gerçek suçlara, birçok insanın hissettiği gerçek adaletsizlik ve ihanet duygusuna odaklanmasını sağlamak.”
Sarah Everard cinayeti sonrası polise duyulan güven tartışılıyor
Kampanyacılar, İngiltere ve Galler’de kadın düşmanlığının nefret suçu haline getirilmesi çağrısında bulunuyor. Böylelikle yargıçların ceza verme yetkilerinin artırılması ve cezanın artırılması isteniyor. İskoçya’da ise kadın düşmanlığının ayrı bir suç olup olmayacağı konusunda bir çalışma grubu şubat ayında rapor sunacak.
Konuyla ilgili uzun süredir kampanya yürüten muhalefetteki İşçi Partisi milletvekili Stella Creasy, daha önce yaptığı açıklamada, kadın düşmanlığını bir nefret suçu haline getirmenin, polise olan güveni ve polisin kadına yönelik şiddetle nasıl başa çıkılacağına ilişkin kültürü değiştirmeye yardımcı olacağını söylemişti.
Tepki çeken cinayet
Sarah Everard, 3 Mart akşamı arkadaşının evinden çıkıp kendi evine giderken kaybolmuş, Londra yakınındaki Kent’te 10 Mart’ta bulunan insan kalıntılarının Everard’a ait olduğu tespit edilmişti.
Kaçırma ve öldürme olayıyla ilgili polis memuru Wayne Couzens, 13 Mart’ta çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.
Polis memuru Couzens, 30 Eylül’de ömür boyu hapse mahkum edilmişti.
“Ülkede her 3 günde 1 kadın öldürülüyor”
Öte yandan, başkent Londra’da ilkokul öğretmeni Sabina Nessa, 18 Eylül’de evinin yakınındaki bir parkta ölü bulunmuştu. Nessa cinayeti, ülkede sokakların ne kadar güvenli olduğu tartışmasını yeniden başlatmıştı.
Muhalefetteki İşçi Partisinin Müslüman Milletvekili Apsana Begum, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, kadın cinayetlerinin bireysel olaylar olarak görülemeyeceğini ve ülkede her 3 günde 1 kadının öldürüldüğü bilgisini paylaşmıştı.
Woman Aid adlı kadın haklarını savunan kampanya grubu da yaptığı açıklamada, “Sokaklar güvenliyse Sabina neden evine dönemedi. Polisin ve hükümetin sokakların güvenli olmadığı gerçeğini anlaması için daha kaç kadını kaybetmemiz gerekiyor.” ifadesini kullanmıştı.