Günlük hayatta, doktora başvuru sebepleri arasında en sık görülen sorunlardan biri idrar yolu enfeksiyonlarıdır. Her bireyin hayatının bir döneminde karşılaştığı, ağrılı ve günlük hayatı olumsuz etkileyen bir durum olan idrar yolu enfeksiyonu, kadınlarda erkeklere oranla 4 kat daha fazla görülmektedir. Birçok kadın hayatı boyunca bir veya iki kez idrar yolu enfeksiyonu geçirirken, bazı kadınlarda bu durum tekrarlayabilen ya da kalıcı olan şikayetlere dönüşebilmektedir. Araştırmalara göre, her on erkekten biri yaşamı boyunca idrar yolu enfeksiyonuna yakalanıyor. İleri yaş gruplarında ve özellikle çocuklarda, idrar yolu enfeksiyonları ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Peki, idrar yolu enfeksiyonlarından korunmak için nelere dikkat etmek gerekiyor? Acıbadem Ankara Hastanesi Profesör Doktor Beril Akman, idrar yolu enfeksiyonları ile ilgili merak edilenleri anlatıyor.
İdrar yolu enfeksiyonlarında risk faktörleri
“İdrar yolu enfeksiyonunda bakteri aşağıdan yukarıya doğru yol alarak önce üretra ve mesaneye sonra da elverişli durum var ise böbreklere ulaşıp ağır enfeksiyon tablosuna yol açabilmektedir. Kadınlarda üretra daha kısa ve makata daha yakın olmasından dolayı idrar yolu enfeksiyon sıklığı daha sık görülmektedir. Yaşlılarda artan idrar yolu enfeksiyonunun sebeplerinden bir tanesi mesanenin yeterince boşalamıyor olmasıdır. Bu duruma erkeklerde büyümüş prostat bezi, kadınlarda ise gebelikler sonrasında ortaya çıkabilen mesane sarkması sebep olabilmektedir. Ayrıca altta yatan diyabet, genetik hastalıklar, idrar yollarının doğuştan farklı olması, böbrek taşı, bağışıklık sisteminin zayıf olması ve vitamin eksiklikleri idrar yolu enfeksiyonu yatkınlığını arttırmaktadır.’’ diyen Akman, hijyen ve epilasyon amacıyla yapılan hatalı davranışların da enfeksiyon riski yarattığını belirterek “Bazen aşırı temizlik ve epilasyon amacıyla genital bölge ve vajina florasının ve PH değerinin bozulması temizlik sırasında yapılan birtakım hatalar ile kişi kendi kendini enfekte edebilmektedir.’’ dedi.
Cinsel hayatın ve doğum kontrol yöntemlerinin de idrar yolu enfeksiyonlarına sebep olduğunun altın çizen Akman “Yoğun cinsel ilişki yaşayan ve farklı partnerleri olan kişilerde enfeksiyon riski yüksek olmaktadır. Doğum kontrol yöntemi olarak diyafram kullanımı spermisit içeren ajanların tercih edilmesi, menopoz sonrası östrojen seviyesinin düşmesi ve ortaya çıkan vajina kuruluğu enfeksiyon riskini yükseltmektedir.’’ ifadelerini kullandı. Mevsimlere bağlı olarak da idrar yolu enfeksiyonlarının görülme ihtimalinin değişiklik gösterdiğini belirten Akman” Yaz aylarında seyahatlerin artması, su sporlarının yapılması deniz havuz kullanımının artması, cinsel aktivitede artış olması özellikle kadınlarda daha fazla olmak üzere idrar yolu enfeksiyonlarının ihtimalini arttırır. Ayrıca artan hava sıcaklığı ile sıvı kayıpları artar ve idrar miktarı azalır, bakteriler azalan idrar nedeniyle daha uzun süre kalarak kolay idrar yolu enfeksiyonuna yol açar. Buna yetersiz sıvı alımı ve seyahat sırasında idrar tutmakta eklenince bakterilerin işi kolaylaşır’’ açıklamasında bulundu.
Bu belirtilere dikkat!
“Ağrılı ve sık idrar yapma isteği, idrar yaparken yanma, sık ve az miktarda idrar yapma, idrar renginde bulanıklık, idrarın kırmızı pembe ya da kola renginde olması, idrarda koku olması, idrar kaçırma, sırt/yan ağrısı, karnın alt bölümünde ağrı, cinsel ilişki sırasında ağrı, penis bölgesinde ağrı, halsizlik, yorgunluk, uyku hali, yüksek ateş, üşüme ve titreme, mide bulantısı gibi pek çok sebeple doktora başvuran hastada idrar yolu enfeksiyonu saptanabilmektedir’’ ifadelerini kullanan Prof. Dr. Beril Akman, şikâyetlerin bölgesel olabildiği gibi çok genel de olabileceğini ve bu şikâyetlerden mustarip olan kişilerin, sorunun adını koymak adına doktora erken başvurmalarını tavsiye etti. Hem tedavinin hızlı ve kolay olabilmesi hem de ileride başka sorunlara yol açmaması açısından belirtilerin büyük önem taşıdığının altını çizdi.
İdrar yolu enfeksiyonlarında tanı nasıl konulur?
“Uygun şekilde alınan idrar örneğinin incelenmesi mümkünse bakterinin mikrobiyolojik olarak kültür ortamında üretilerek tipinin ve duyarlı olduğu antibiyotiklerin belirlenmesi ilk kuraldır. Bunun devamında kan tetkikleri ile aktif enfeksiyon varlığının desteklenmesi ve buna yol açan ya da bağışıklığın düşmesine sebep olan durumların saptanması gerekir.’’ açıklamasında bulunan Akman ”Radyolojik olarak idrar yollarının gözden geçirilmesi ile tanı konulabilmektedir burada öncelikle üriner sistem ultrasonografi yada bilgisayarlı tomografi ile değerlendirme yapılır tekrarlayan sistit hastalarında enfeksiyonun olmadığı dönemde sistoskopi ile idrar kesesinin içi görüntülenebilir ayrıca mesane boşalmasını etkileyen durumların tanısı için üroflowmetri adı verilen ve halk arasında işeme testi olarak bilinen yöntem kullanılır, mesanede idrar kalıp kalmadığı ultrasonografi ile rezidü idrar ölçümü yapılarak belirlenir‘’ dedi. Tanı koyma sürecinde hassas davranılmasının önemli olduğunun altını çizen Prof, hastaların durumun muhakkak takipçisi olması gerektiğinin belirtti.
Doğru tedavinin önemi!
En sık karşılaşılan sorunun hayat kalitesini olumsuz etkileyen ve tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları olduğunu söyleyen Prof. Dr. Beril Akman’’Eğer 6 ay içerisinde iki yada daha fazla yada yılda 4 kereden fazla idrar yolu enfeksiyonu yaşanıyorsa buna tekrarlayan idrar yolu enfeksiyon adı verilir’’ dedi. Bu durumların günlük yaşamı olumsuz etkilemek ile kalmayıp, kalıcı böbrek hasarına yol açarak böbrek yetmezliğine sebep olabildiğini ifade eden Akman, Erkeklerde de üretra darlığına sebep olan ve kan dolaşımına enfeksiyonun karışması ile sepsis adı verilen ve hayati tehlike arz eden durum ortaya çıkabilir, gebelik sırasında meydana gelen idrar yolu enfeksiyonları düşük, erken doğum, düşük doğum ağırlığı/prematüre bebek doğumuna yol açabilmektedir’’ açıklamasında bulundu.
İdrar yolu enfeksiyonları tedavisinde neler yapılmalı
“İdrar yolları enfeksiyonların tedavisinde idrar kültür ve antibiyogram sonucuna göre uygun antibiyotik tedavisinin verilmesi altın kuraldır. Hangi ilacın seçileceği ve tedavinin süresi hastanın yaşı ve mevcut hastalıkların durumuna göre hekim tarafından ayarlanmalıdır. Tekrarlayan enfeksiyonlar için uzun dönem koruyucu antibiyotik tedavisi, cinsel ilişki öncesi tek doz koruyucu antibiyotik kullanılması, menopoz dönemindeki kadınlar için vajinal östrojen tedavileri önerilir. Ağır enfeksiyon tablosunda ise hastaneye yatarak damardan sıvı ve antibiyotik tedavisi gerekir’’ diyen Akman; ”İdrar yollarının enfeksiyonlarının önlenmesi ve tekrarlamaması açısından günlük hayatta dikkat edilmesi gereken basit kurallar vardır. Bunların başında bol su içilmesi gelir, su idrarın daha sulu hale gelmesi ve idrar yollarından bakterinin yıkanmasını sağlar. Mesaneyi tahriş edecek kahve alkol gazlı içecekler, asitli içeceklerden uzak durulmalıdır bu içecekler mesaneyi uyararak sık ve acele idrar çıkmaya yol açabilir. İdrarı yapmayıp bekletmek, mesanede kalan idrarda bakterilerin üreyerek enfeksiyona yol açmasına sebep olur. Bu sebeple iş yoğunluğu ya da hijyen endişesi ile idrarın uzun süre tutulması kesinlikle önerilmez. Üretra ile kalın bağırsağın son bölümü komşu olduğu için kabızlık mesanenin boşalmasını geciktirebilir idrar mesanede tam boşalamayıp kalarak enfeksiyona yol açabilir aynı mantıkla prostat bezinin büyümesi de idrar yolu enfeksiyonunun sıklığını arttırır kabızlık ve prostat büyümesinin ilaçlarla tedavisi idrar yolu enfeksiyondan korur. İdrar yolu enfeksiyonlarında temizlik her ne kadar önemli olsa da temizlik kuralları daha büyük önem taşımaktadır’’ ifadelerini kullandı.
Temizlik çok önemli
Temizlikle ilgili doğru teknikleri anlatan Prof. Dr. Beril Akman, “Temizlik sırasında su akışının ve temizlik yönünün önden arakaya olması gerekmektedir aksi takdirde makat bölgesinde yaşayan koli basili özelliklerde kadınlarda arkadan öne taşıyarak kişinin kendisini enfekte etmesine yol açar aynı mantıkla alafranga tuvaletlerde arka tarafta yer alan taharet musluğunun kullanılması suyun ters yönde akması nedeniyle önerilmez. Temizliğin sık ve yoğun yapılması genital bölgenin PH dengesini bozacağından bakterilerin kolay üremesini sebep olacaktır. Bu sebeple PH Nötr olarak genital bölge için özel üretilen şampuanların kullanılması daha doğru olur cinsel ilişki öncesinde genital bölgenin sabun ve su ile temizlenmesi, kayganlaştırıcı kullanılmaması önerilir. Vajina ve üretra birbirine paralel seyrettiğinden cinsel ilişki sırasında dışarıda yer alan bakteriler masaj etkisiyle mesaneye taşınır ve enfeksiyona yol açabilir’’ dedi. Akman;” Cinsel ilişki sonrasında bir damla dahi idrar yapmak üretrayı yıkayarak ve bakteriyi uzaklaştırarak enfeksiyon riskini yarı yarıya azaltır. Kullanılan doğum kontrol yöntemlerinin gözden geçirilmesi ve daha az riskli yöntemlerin tercih edilmesi önerilir. Menopoz dönemindeki kadınlarda vajinal kuruluğun giderilmesi için östrojen içeren vajinal fitil ve kremler doktor kontrolünde kullanılabilir. Pamuklu iç çamaşırı kullanımı, dar tayt benzeri kıyafetlerden kaçınılması öneriler arasındadır. Ayakta duş almak banyo sırasında altta suyun birikmemesi, oturarak yıkanılıyorsa delikli tabure kullanılması önerilir. İdrar yolu enfeksiyonlarından korunma amaçlı internet ortamında yer alan ürünler ve bitkisel tedaviler doktora danışılmadan kullanılmamalıdır. Gebelik sırasında tedavi vermeden önce tedavi ihtiyacının belirlenmesi ve uygun antibiyotik seçimi için mutlaka doktor ile görüşülmelidir’’dedi.
Yorumlar kapalı.