“Alçak topraklar” anlamına gelen ve Hollandaca “Nederland” olarak adlandırılan ülkenin yüzde 50’si deniz seviyesinin sadece bir metre üzerinde veya altında bulunuyor.
Hollanda’nın yüzde 26’sı deniz seviyesinin altında yer alırken, nüfusun yaklaşık yarısı da deniz seviyesinin altındaki bu bölgelerde yaşamlarını sürdürüyor.
Hollanda Meteoroloji Enstitüsünün raporu
Hollanda Meteoroloji Enstitüsünün (KNMI) kısa süre önce yayımladığı rapor, Hollanda için durumun çok kritik olduğunu ortaya koydu.
Araştırmada, ülke kıyılarında deniz seviyesinin beklenenden daha hızlı yükselebileceği ve 2100 yılına kadar yükselişin 2 metreye ulaşabileceği uyarısı yapıldı.
Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) dünya genelinde deniz seviyesinde 1,2 metrelik yükseliş öngördüğü hatırlatılan raporda, Hollanda’nın bu durumdan daha fazla etkileneceğine işaret edildi.
KNMI’nın 2014’teki raporunda yüzyılın sonunda Hollanda’nın deniz seviyesinde 1 metrelik artış öngörülüyordu. Sadece 7 yıl sonra 2021 raporunda ise bu beklenti 2 metre olarak güncelledi.
Raporda, 2300’lerde de deniz seviyesinde metrelerce yükselişin beklendiği uyarısında bulunuldu.
Hollanda Altyapı ve Sudan Sorumlu Bakanlık Sekreteri Steven Weyenberg rapor için “Eğlenceli olmasa da okunması gerekir. İklim değişikliğiyle mücadeleden çocuklarımız için yaptığımız bir şey olarak bahsetmek, durumun aciliyetini önemsizleştiriyor.” ifadesini kullandı.
Hollanda’yı neler bekliyor?
KNMI, sera gazı emisyonunun azaltılmaması durumunda Hollanda kıyılarında deniz seviyesindeki yükselişin önüne geçilemeyeceğine işaret etti.
Raporda, Güney Kutbu ve Antarktika’daki buzulların hızla erimesinin bu sürece katkıda bulunacağına ve deniz seviyelerinin yüzyılın sonunda mevcudun 2 metre üzerine çıkacağına dikkat çekildi.
Enstitü şiddetli yaz fırtınaları ve kuraklık konusunda uyardı.
“2 metre sorun olacak”
Deniz seviyesindeki yükselme konusunda belgesel çeken ve resim sergileri açan fotoğrafçı Kadir van Lohuizen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öngörülenden daha fazla sular altında kalması durumunda bunun Hollanda için büyük bir sorun olacağını söyledi.
Van Lohuizen, “Bir metre yükselmeyle belki başa çıkabiliriz ama 2 metrelik yükseliş olursa bu bir problem oluşturacak. Denizin mevcut durumdan 3 metre daha yükselmesi ise tam bir felaket olacak.” dedi.
Kadir van Lohuizen, Amsterdam ve diğer birçok liman kentinin, sular altında kalma tehdidine karşı yeni bir bölgeye taşınması ihtimaline dikkati çekti.
Hollanda’da yükselen deniz seviyesinin, en çok batı ve kuzey sahil kentlerini tehdit edeceği belirtiliyor. Alınan tedbirlerin ise ne kadar etkili olacağı henüz kestirilemiyor.
Ülkenin sahilleri ve nehirleri binlerce kilometrelik setlerle korunurken, oluşturulan delta fonu ile iyileştirme ve bakım için her yıl yüz milyonlarca avroluk yatırım yapılıyor.
Afsluitdijk Köprüsü
Hollanda’nın kuzeyinde Wadden Denizi ile Ijssel Gölü’nün arasında inşa edilen 32 kilometrelik Afsluitdijk Köprüsü yükselen deniz seviyesine karşı en önemli yapı olarak dikkati çekiyor.
Afsluitdijk Wadden Denizi Merkezi yetkilisi Richard Bijstra, deniz seviyesindeki yükselişle başa çıkmak için inşa edilen köprünün yapımının 1932’da tamamlandığını belirtti.
Bijstra, “Medcezirde köprünün kuzeyi ile güneyi arasındaki seviye farkı, deniz yükseldiğinde 2,6 metre olurken, sular geri çekildiğinde 20 santimetreye kadar iniyor. Afsluitdijk Köprüsü, tüm bu suların iç kısımlara girmesini engelliyor ve bizi koruyor.” dedi.
Köprü üzerinde bakım ve yenileme çalışmaları devam ederken, deniz seviyesindeki farkın artması durumunda köprünün ne kadar etkili olacağı bilinmiyor.
Köprü üzerinde ayrıca 2 pompa istasyonu bulunuyor.
Pompa istasyonları
“Gemaal” adı verilen binlerce pompa istasyonu da Hollanda’nın suyla mücadelesinde önemli yer tutuyor.
Sahil şehirlerinde kurulan pompa istasyonları iç kısımlardaki suyu denize pompalayarak kanallardaki su seviyesinin yükselmesini ve taşkınları engelliyor.
Hollanda’nın Katwijk şehrinde 1881’de yapılan Willem Alexander pompa istasyonunun yetkilisi Brigitte van Veen, “Bu devasa pompalar çok güçlü şekilde çalışıyor ve çok fazla ses çıkarıyor.” ifadelerini kullandı.
Afsluitdijk üzerindeki 6 pompanın her biri, saniyede 235 metreküp suyu Ijssel Gölü’nden Wadden Denizi’ne boşaltıyor.
Deniz setleri
Pompaların farklı büyüklüklerde ve kapasitelerde olduğunu belirten Veen, pompa istasyonunun hemen önündeki Katwijk Plajı’na yapılan deniz setinin, kullanılan mimari tekniklerle hoş bir görünümü olduğunu söyledi. Veen, “İnsanlar buranın set olduğu fark etmiyor.” dedi.
Lahey kentindeki Scheveningen Plajı’nda yapılan çalışmalar da devam ediyor. Ülkenin birçok noktasına yapılan deniz setleri, periyodik olarak kontrol ediliyor ve yenileniyor.
Maeslant Bariyeri
Deniz seviyesini yanında su baskınları ve fırtınaların da önüne geçmek isteyen Hollanda, 1953 yılında tecrübe ettiği sel felaketinden sonra Rotterdam’da dünyanın en büyük fırtına önleme bariyeri olan Maeslant’ı inşa etti.
Çelikten yapılan ve yüksekliği 22 metre olan iki kollu bariyerin kolları fırtına tehlikesi durumunda kapanıyor.
Bariyerin bulunduğu Keringhuis Bilgi Merkezi yetkilisi Jeroen Kramer, Dünya’nın en büyük bariyerine sahip olduklarını belirterek “Maeslant Bariyeri’nin her bir kolu 210 metre ve toplamda Eyfel Kulesi’nden daha uzun bir alanı kaplıyor.” dedi.
Suyun yükselmesi diğer canlıları da tehdit ediyor
Deniz seviyesinin yükselmesi insanların yanı sıra diğer canlıların yaşamını da tehdit ediyor.
Avrupa’daki en büyük kaşık gagalı sürüsünün (Lepelaar) yaşadığı Hollanda’nın Den Oever köyü, deniz seviyesinin altında kalması durumunda burada yaşayan diğer canlılara artık ev sahipliği yapamayacak.
Sera gazı salınımının azaltılması ve yenilenebilir enerji
Hollanda, iklim değişikliği ve deniz seviyesinin yükselmesine karşı birçok noktada farklı tedbirler alıyor.
Hükümetin son yıllarda iklim değişikliği için tarım ve hayvancılıkta yaptığı düzenlemeler ise sık sık çiftçiler tarafından protesto ediliyor.
Doğaya salınan amonyak miktarını azaltmak ve kirliliği önlemek isteyen Hollanda hükümeti, hayvancılık üretimini yüzde 30 azaltmayı hedefliyor.
Öte yandan Hollanda, doğaya zarar vermeyen yenilenebilir enerji üretiminde Avrupa’da başı çekiyor.
Hollanda’nın Fryslan bölgesindeki Ijssel Gölü üzerine yer alan Windpark Fryslan, Dünya’nın en büyük rüzgar enerjisi tesisi olarak dikkati çekiyor.
Bu yıl hizmete açılan ve 89 rüzgar türbininden oluşan tesis, bir yılda ürettiği elektrikle 500 bin hanenin yıllık ihtiyacına denk gelen enerjiyi karşılıyor.
Hükümetin yeterince önlem aldığını düşünen bazı Hollandalılar, deniz seviyesindeki yükseliş öngörülebildiği için durumun korkutucu olmadığını düşünüyor.
Yorumlar kapalı.