Sancar, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “iktidarın çürüdüğünü, düzenin kokuştuğunu, son örneğinin Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA)” olduğunu iddia etti.
Türkiye’nin hakikatlerini göstermek, bu hakikatleri görüp geleceği nasıl inşa edeceklerini bilmek için bunları tek tek anlatmaları, her birinin peşine düşmeleri gerektiğini belirten Sancar, “Pandora belgelerinden sonra TÜGVA ile ilgili olarak kamuoyuna sızan belgeler, dönen dolapların, yürütülen gayrimeşru işlerin geldiği boyutları, bir kez daha gözler önüne sermektedir.” diye konuştu.
“İktidar, kamu kurumlarını, halkın kaynaklarını ve tüm imkanlarını kontrollerindeki vakıflar, cemaatler ve SADAT gibi paramiliter organizasyonlar ile beşli çete gibi ihaleci, rantçı cenah arasında pay etmektedir” görüşünü ileri süren Sancar, halkın sofrasında kuru ekmeğin bile kalmadığını söyledi.
“Sanki Merkez Bankası değil, vardiyalı gece çalışanları”
“Hiçbir ülkenin, bu kadar kirlenmeyi, çürümeyi kaldıramayacağını, hiçbir toplumun bu kadar kokuşmuşluğu hak etmediğini” kaydeden Sancar, iktidarın ekonomide de benzer bir düzen kurduğunu savundu.
HDP Eş Genel Başkanı Sancar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir başka ekonomi yarattılar. Kayıtsız, kara ekonomi… Bu iktidarın zenginleri arttıkça bu ülkenin yoksulları ve bu ülkede yoksulluk büyümektedir. İktidarın yandaşları arttıkça bu ülkede işsizlik artmaktadır. İktidar ekonomiyi talan ettikçe halkın sofrası boşalmaktadır. Gece yarısı iktidar yine bir kararname yayımlıyor; Merkez Bankasından üç kişiyi görevden alıyor. Sanki Merkez Bankası değil mübarek, vardiyalı gece çalışanları gibi sürekli yeni bir kararname ve sürekli yeni görevlendirmeler. Oysa düzenin kendisi bozuk. Öyle müdahalelerle, gece yarısı kararnameleriyle, başkan, başkan yardımcısı değiştirmekle siz bu gidişatı durduramazsınız. Daha doğrusu ancak daha fazla çöküşe yol açarsınız. Değişmesi gereken bu iktidar politikalarıdır.”
“Müzakereyi siyasi pazarlık değil, diyalog olarak anlıyoruz”
Sancar, “bütçe buluşmaları” gerçekleştirdiklerini, Türkiye’nin her bölgesinde çalışmalar yürüttüklerini anlatarak, halkın bütçesini oluşturmak için halka birlikte çalışma yaptıklarını dile getirdi.
Halktan her kesime danıştıklarını, onların dertlerini dinlediklerini vurgulayan Sancar, “Alternatif bütçemizi de halkın bütçesi olarak yine bu çalışmalarla oluşturacağız. Bu iktidarın bütçesi sömürü, talan ve savaş bütçesidir. Biz de bu ülkeye demokrasi, adalet, hakça bölüşüm ve barış bütçesi getireceğiz. Şimdiden bunun hazırlıklarını yapıyoruz. İnşallah yakın zamanda bu ülkenin yönetimine ortak olduğumuzda bunları yine halkın desteğiyle ve halkın gücüyle hayata geçireceğiz.” ifadesini kullandı.
HDP’nin, günü geldiğinde ülkenin yönetiminde en güçlü şekilde yerini alacağını ve o günlerin uzak olmadığını savunan Sancar, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Biz bunları söylediğimizde ‘yok efendim şununla pazarlık niyeti mi var?’ geçin bunları. O bizim işimiz değil. Biz, toplumsal diyalog ve müzakereyi esas almışız. Toplumun bütün kesimlerine seslenmeye çalışıyoruz. Çünkü gerilim ve çatışma siyaseti değil; müzakere ve mutabakat yöntemleriyle yürümek istiyoruz ve bize en uzak, belki bizden hiç hoşlanmayan, hatta nefret eden toplum kesimleri varsa onlarla da temas için elimizden gelen her şeyi yapacağız, konuşmak için elimizdeki bütün imkanları seferber edeceğiz. Türkiye toplumunun bütün kesimleriyle müzakere, diyalog bizim yöntemimizdir. Kin, nefret, çatışma, gerilim değil. Müzakere ve diyalog, mutabakat ve uzlaşmayla bu ülkenin temel sorunlarını çözmek için yolumuzda yürüyoruz. O nedenle yolumuz büyüyor, kervanımız büyüyerek yola devam ediyor. Biz, müzakereyi siyasi pazarlık olarak değil; toplumsal temas ve kapsamlı diyalog olarak anlıyoruz. Bütün toplum kesimleriyle köprüler inşa etmek istiyoruz.”
Yorumlar kapalı.