HDP’li Buldan: “Saraylarınızın israfı sebeptir, ülkenin topyekûn iflası ise sonuçtur”

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "Katar Dışişleri Bakanı’nın sözü, ‘Türkiye’nin ekonomik gidişatı nedeniyle ortaya çıkacak fırsatları değerlendiriyoruz.’ Bunlar nedir, bu fırsatlar… Bu ülkenin emekçi halklarının biriktirdiği kaynakların yok pahasına peşkeş çekilmesidir. İşte ülkeyi satmak diyorsanız budur. Buna dur diyecek gücümüz var" dedi. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise, bütçe üzerine aldığı sözde, "Katar’ı, Birleşik Arap Emirlikleri’ni kayyum yaptığınız ekonomi hızla çökmektedir. Haksız ve emeksiz zenginleşen iktidar düzeniniz sebeptir, emeksiz bırakılan halk ise sonuçtur. Saraylarınızın israfı sebeptir, ülkenin topyekûn iflası ise sonuçtur" diye değerlendirdi.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

TBMM Genel Kurulu’nda 2022 yılı bütçesinin tümü üzerindeki görüşmeler yapılıyor. HDP’nin bütçe ile ilgili görüşlerini Eş Genel Başkanlar Mithat Sancar ve Pervin Buldan aktardı.

İlk sözü alan Buldan, AKP iktidarını, “Halk yoksulluk içindeyken, rantın bolluğu içindeki TÜGVA’larınız, yandaş atamalarınız, çifter maaşlılarınız, bitmek tükenmek bilmeyen saray israfınız beşli çetenize vergi affınız, iktidarınızın bir özetidir” diye eleştirdi.

Daha sonra konuşan Sancar, “Bu ülkede en büyük sorun, Cumhuriyet’in demokrasi ile buluşamamış olmasıdır. Bu sorunun yarattığı tahribatları 100 yıldır yaşamaktayız. Önümüzdeki büyük hedef artık Cumhuriyet’i, demokrasi ile buluşturma hedefi olmalıdır. Kürt sorunun mutlaka demokratik yollarda çözülmesini sağlamak gerekiyor” diyerek demokrasi vurgusu yaptı.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

SAYGI VE SEVGİYLE SELAMLIYORUM

Tarihsel mücadelemizin, tutuklu mücadelemizin, cezaevlerindeki onuru olan sevgili Figen Yüksekdağ’ı, sevgili Selahattin Demirtaş’ı, Sabahat Tuncel’i, İdris Baluken’i, Gülten Kışanak’ı, Leyla Güven’i, Aysel Tuğluk’u, Ayla Akat Ata’yı ve tüm arkadaşlarımızı buradan saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

DÖNÜŞÜ OLMAYAN GİDİŞİNİZİN BÜTÇESİDİR: Burada görüştüğümüz bütçe, geçim derdindeki halkın değil, seçim derdindeki bir iktidarın bütçesidir. Halkın bütçe hakkının yok sayıldığı, katılımdan uzak, sarayın emir ve isteklerine göre hazırlanan bir bütçedir. Asgari ücret artışı olmak üzere grubumuzun bütçeye ilişkin tüm değişiklik önergeleri bir bir reddedildi. Çünkü bu bütçe retçi iktidarınızın bütçedir. Bu bütçe, ekmeği büyütme bütçesi değildir. Halkın sofrasındaki ekmeği daha da küçültme, yoksulluğu, açlığı daha da büyütme bütçesidir. Bu bütçe adaletsizliği ve eşitsizliği daha da çoğaltma bütçesidir. Saraya kemer gevşettiren, halka ise kemer sıktıran bir bütçedir. Kadınları ve eşitlik taleplerini reddeden erkek düzenin bütçesidir. Ve bu bütçe iktidarınızın son bütçesidir. Dönüşü olmayan gidişinizin bütçesidir.

KASAPLARIN SADECE CAMINDAN BAKILDIĞI BİR ÜLKE İKTİDARINIZIN ÖZETİDİR

Halkın talebi huzurdur, refahtır, gelir dağılımı eşitliğidir, toplumsal barıştır, özgürlüktür, güven duyacağı demokratik bir sistemdir. İktidarınızın hedefi ise çoğulcu kriz üreten yozlaşmış, otoriter sistemin ömrünü biraz daha uzatmaktır. Ekonomik ve sosyal olarak çökmekte olan halka, diriliş, şahlanış, uçuş hamasetini izlettirmek isteyen kitlesel açlığın karşısında iktidar yandaşlarının koltuğunu güvence altına almaya çalışan bir anlayış, bu ülkede halktan da sokaktan da sokağın gerçekliğinden de çoktan kopmuştur. Tanzim kuyruklarından sonra halkın ekmek kuyruklarına girdiği, bebek mamalarının raflara kelepçelendiği, açlığın sefaletin kol gezdiği, kasapların sadece camından bakıldığı bir ülke iktidarınızın özetidir.

SARAY İSRAFINIZ BEŞLİ ÇETENİZE VERGİ AFFINIZ, İKTİDARINIZIN BİR ÖZETİDİR

Halk yoksulluk içindeyken, rantın bolluğu içindeki TÜGVA’larınız, yandaş atamalarınız, çifter maaşlılarınız, bitmek tükenmek bilmeyen saray israfınız beşli çetenize vergi affınız, iktidarınızın bir özetidir.

KENDİNİZE GELİNCE NAS

Diliniz faiz indirmekte, eliniz ise durmadan faiz borcunu artırmaktadır. Nas ortadaysa buyurun ilk devletten başlayın; öğrenciden, çiftçiden, borçlu vatandaştan aldığınız yüksek borç faizlerini hemen şimdi silin. Nas, yurttaş için geçerli midir, değil midir? Kendinize gelince Nas, yurttaşa gelince acı reçete sunmaktan artık vazgeçin.

SARAYLARINIZIN İSRAFI SEBEPTİR, ÜLKENİN TOPYEKÛN İFLASI İSE SONUÇTUR

Katar’ı, Birleşik Arap Emirlikleri’ni kayyum yaptığınız ekonomi hızla çökmektedir. Haksız ve emeksiz zenginleşen iktidar düzeniniz sebeptir, emeksiz bırakılan halk ise sonuçtur. Saraylarınızın israfı sebeptir, ülkenin topyekûn iflası ise sonuçtur.

AMACINIZ HUKUKA UYMAK DEĞİLDİR, HUKUKU KENDİNİZE UYDURMAKTIR

Sizinki ekonomiyi değil, tek adamı kurtarma savaşıdır. Buradan söylüyorum, sizin savaşınız finali Er Ryan’ı Kurtarmak filminin finali gibi asla ve asla olmayacaktır. Çünkü sizin derdiniz vatandaşın geçimi değildir, seçimi nasıl kazanırız derdiniz. Derdiniz enflasyonu, işsizliği, hayat pahalılığını düşürmek değildir, 50 artı 1’i düşürme derdidir. Amacınız yurttaşın huzuru değildir, yandaşlarınızın huzur hakkıdır. Amacınız vatandaşın borcunu silmek değildir, beşli çetenizin vergi borçlarını sıfırlandırmaktır. Hedefiniz gençlere istihdam yaratmak değildir, eş, dost akrabalarınızı kamuya doldurmaktır. Amacınız hukuka uymak değildir, hukuku kendinize uydurmaktır.

KİŞİ BAŞI 4 BİN DOLARI SAVAŞA HARCADINIZ

Bugün yıkımın sebebi, ürün stokçuluğu değildir. İktidarınızın savaş ve kriz stokçuluğudur. Kin, nefret ve düşman stokçuluğudur. Çözüm sürecinde 12 bin dolar olan milli gelir bugün 8 bin dolara indi. Kişi başı 4 bin doları savaşa harcadınız. Oysa çözüm sürecinde ekonomi de büyüyordu, demokrasi de gelişiyordu. Barış çabaları büyürse ekonomi de büyür. İstikrar da gelişir, savaşı büyüttüğünüz ise ekonomiyi yerlerde süründürürsünüz.

7 HAZİRAN’IN, 31 MART’IN SİYASİ İNTİKAMINI ALMAYA ÇALIŞTIĞINIZI ÇOK İYİ BİLİYORUZ

Kobani kumpas davası, iktidarınızın bir seçim kampanyasıdır. Merkez Bankası Başkanı değiştirir gibi sık sık değiştirdiğiniz mahkeme üyeleri sarayınızın birer partizanıdır. IŞID’in Kobani’de kendi karanlığına gömülmesi, politikalarınızı çökertti ve siz de HDP’yi ve demokratik siyaseti tasfiye ederek intikam almak istiyorsunuz, biz bunun gayet iyi farkındayız. 7 Haziran’ın, 31 Mart’ın siyasi intikamını almaya çalıştığınızı çok iyi biliyoruz. Ortada bir hukuk yoktur, bağımsız bir yargı hiç yoktur. Engizisyon mahkemeleriniz vardır sevgili AKP’li üyeler. Ama unutmayın darbe mahkemelerinizle, siyaseti de geleceği de şekillendiremeyeceksiniz. Sandıkta, meydanlarda yenemediğiniz HDP’yi mahkeme salonlarında da asla yenemeyeceksiniz.

 

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

YAPILMAK İSTENEN BU ÜLKEYİ UCUZ EMEK CENNETİNE ÇEVİRMEKTİR

Diyorlar ki, ‘Türkiye’de büyüme şu kadar.’ Ama bu büyümenin nasıl pay edildiğini, paylaşımın nasıl gerçekleştiğini anlatmıyorlar. Bir büyüme var görünüyor. İhracata dayalı büyüme deniyor. Bu büyümede esas olan bir grup sermayedarın daha da zenginleşmesidir. Yoksulun daha da yoksul hale gelmesidir. Yeni bir ekonomi modelinden bahsediyorlar. Oysa bu ekonomi modeli yeni değil, daha önce de denendi. Asıl yapılmak istenen bu ülkeyi ucuz emek cennetine çevirmektir. Daha doğrusu küresel sermaye için ucuz emek cenneti, bu ülke halkları için ise bir cehenneme çevirmektir.

BU İKTİDAR ÜLKEYİ ÇOKLU KRİZE SOKMUŞTUR

Sefalet endeksine baktığımız zaman Türkiye bugün birinci sıradadır. Daha doğrusu en sefil ülke kategorisinde yer almaktadır. Bütün bunları yaratan bu düzendir. Bu düzenden beslenen mevcut iktidardır. Bu iktidarın siyasal, sosyal, ekonomik programları bu ülkeyi çoklu krize sokmuştur. Bu çoklu kriz her geçen gün derinleşmekte, bedeli de ağırlaşmaktadır. Ekonomik kriz bunun bir göstergesidir. Bunun temelinde siyasi çöküş ve düzenin bozukluğu yatmaktadır.

BAKANLARIN, MAFYALARLA İLİŞKİSİNE DAİR SAYISIZ BİLGİ ORTADAYKEN TEK SAVCI KILINI KIPIRDATMIYOR

Hukukun üstünlüğünde dünyada en gerilerde yar alıyorsanız, bu ülkede hukuk diye bir şey bırakmamışsanız zaten bu ülkede istikrar da olmaz güvenlik de olmaz. Kimse de kendini güvencede hissetmez. Denetimin olmadığı, hukuk devletinin işlemediği yerde yolsuzluk da organize suç da alır başını gider. İşte o nedenle bu ülke bir suç imparatorluğu haline getirilmiştir diyoruz. Bakanların, mafyalarla, çetelerle ilişkisine dair sayısız veri, bilgi, itiraf ortadayken bir tek savcı kılını kıpırdatmamakta, hükümet harekete geçmemekte, Meclis üzerine düşeni yapmamaktadır.

ÖNÜMÜZDEKİ BÜYÜK HEDEF CUMHURİYETİ, DEMOKRASİ İLE BULUŞTURMA HEDEFİ OLMALIDIR

Bu ülkede en büyük sorun, Cumhuriyet’in demokrasi ile buluşamamış olmasıdır. Bu sorunun yarattığı tahribatları 100 yıldır yaşamaktayız. Önümüzdeki büyük hedef artık Cumhuriyet’i, demokrasi ile buluşturma hedefi olmalıdır. Kürt sorununun mutlaka demokratik yollarda çözülmesini sağlamak gerekiyor.

BİR SİSTEM YOKSULLUK ÜRETİYORSA, ONDAN YOKSULLUKLA MÜCADELE ETMESİNİ BEKLEYEMEYİ

Denetimden uzak bir sistem kurarsanız bilin ki yolsuzluk da hırsızlık da alıp başını gidecektir, aynı bugünkü gibi. Gelir dağılımındaki adaletsizlik, uçurumlarla anlatılacaktır. Tıpkı şimdi yaşadığımız durum gibi. Kamu özel iş birliği projeleri adı altında yandaşlara peşkeş çekilen kamu kaynaklarının halkın mallarının haddi hesabı yoktur. Faize sadece 2020 yılı bütçesinde 240 milyar TL’dir. Sadece bu yandaşlara garanti ödemeleri adı altında ayrılan pay dövize endeksli olduğu için kurlardaki son gelişmelerle 2, 3 katına çıkmıştır. Bütün bunlar yandaşa daha fazla kaynak, halka daha fazla açlık, yoksulluk, baskı demektir. Eğer bir sistem yoksulluk üretiyorsa, ondan yoksullukla mücadele etmesini bekleyemeyiz. Bir sistem, yoksulluğun bizzat kaynağı olan politikaları uyguluyorsa, yapacağı şey yoksullarla mücadele etmektir. Yoksulların derdini, talebini dinle getirenlerle mücadele eder. Yoksullukla değil. Yoksulluğa karşı çıkanlara saldırır, şimdi yaptığı gibi.

TÜRKİYE HALKLARININ BİRİKTİRDİĞİ KAMU KAYNAKLARINI SANA UCUZA, HATTA BEDAVAYA VERELİM DEMEK İÇİN ÇAĞIRDINIZ

Dış güçler diye, dış güçlerin müdahalesi diye propaganda yürüten hükümet temsilcilerine, iktidar ortaklarına soralım. Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi buraya niye geldi? Ne için geldi? Hani büyük şeytandı bu? 15 Temmuz’un arkasındaki finansördü bu? Biz size söyleyelim. Ülkeyi içine soktuğunuz bu durumdan fırsatlar devşirmek için geldi. Çağırdınız, gel, Türkiye halklarının biriktirdiği kamu kaynaklarını sana ucuza hatta bedavaya verilim demek için çağırdınız. İşte dış aktör arıyorsanız bunlara bakın.

İŞTE ÜLKEYİ SATMAK DİYORSANIZ BUDUR, DAHA AÇIK NASIL BİR ÜLKE

Katar Dışişleri Bakanı’nın sözü, ‘Türkiye’nin ekonomik gidişatı nedeniyle ortaya çıkacak fırsatları değerlendiriyoruz.’ Bunlar nedir, bu fırsatlar… Bu ülkenin emekçi halklarının biriktirdiği kaynakların yok pahasına peşkeş çekilmesidir. İşte ülkeyi satmak diyorsanız budur. Daha açık nasıl bir ülke… Buna dur diyeceğiz. Buna dur diyecek gücümüz var.”

 

 

HDP’li Buldan: “Saraylarınızın israfı sebeptir, ülkenin topyekûn iflası ise sonuçtur”

Yorumlar kapalı.