Bursa Osmangazi Mithatpaşa Ortaokulu Müdürü Haydar Akın geçtiğimiz hafta öğretmenlere resmi yazı göndererek kız ve erkek öğrencilerin ayrı oturtulması talimatını vermişti. Okul müdürü Akın’ın talimatı kamuoyuna yansıması üzerine birçok kesimden tepki gelmiş, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevden alınmıştı.
Konuyla ilgili açıklama yapan Yıldırım Kaya, “Duydum ki bugün görevine iade edilmiş. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e soruyorum. Ben Milli Eğitim Bakanlığı’nı Mahmut Özer değil, tarikatla, cemaatleri sendikalar yönetiyor dediğimde ‘Hayır Yıldırım bey ben yönetiyorum’ diyordu. Söyle bakalım kim yönetiyormuş? Sen idare ediyorsan görevden alınan bu müdürü neden iade ettin? Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırı. Anayasaya aykırı yazılı talimat veren biri okul müdürlüğü yapamaz. Eğitim Bir-Sen istedi diye mi bunu yaptı?
Eğitim Bir-Sen size de çağrımdır. Bu ülkede sendikacılık yapacaksanız atanmayan öğretmenlere bakın. Öğretmenlik Meslek Kanunu sizin istediğinizin dışında çıktığında ayağa kalksaydınız. Hiç kimse unutmasın bu ülkede laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitim mutlaka hayat bulacaktır. Bu işin peşini bırakmayacağım Mahmut Özer.”
Eğitim Sen, bir süre önce kız ve erkek öğrencilerin ayrı oturtulması yönünde öğretmenlere talimat verdiği için görevden alınan Haydan Akın’ın yeniden göreve iade edilmesine yazılı açıklamayla tepki gösterdi. Akın’ın göreve iadesinde Eğitim Bir-Sen ve Türk Eğitim-Sen Bursa şubelerinin destek açıklamalarının etkili olduğunu belirten Eğitim Sen, şu açıklamayı yaptı:
“Yaşanan bu durum sadece bir okul müdürünün değil, eğitim sisteminin bir bütün olarak tarikatların, cemaatlerin ve bunlara destek veren ‘eğitim’ sendikalarının nasıl kontrolüne geçtiğini gözler önüne sermiştir. Öyle ki, hukuka uygun hareket etmek zorunda olan bir okul yöneticisi olan Haydar Akın’ın aleni biçimde hukuka, çocuk haklarına, anayasanın en temel hükümlerine, laik ve bilimsel eğitime meydan okuması göz göre göre ödüllendirilmiştir.
Türkiye’de Haydar Akın ve onun gibi cüretkâr yöneticiler, cemaat ve tarikatlar ile onlara destek veren tüm örgütler, laik ve bilimsel eğitimi un ufak etmeye çalışmakta, dolayısıyla da açıkça anayasal suç işlemektedir. Hepinizi tek tek, isim isim örgütsel hafızamıza kazıyor, er ya da geç hukuk önünde hesap vereceğiniz günleri getireceğimizi bilmenizi istiyoruz.
Unutmayın ki, çocuklarımızı iğrenç fantezilerinizin nesnesi yapmanızı ve her çocuğun haklarıyla var olduğu gerçeğini yok saymanızı engellemek için tüm örgütlü gücümüzü seferber etmekten vazgeçmeyeceğiz.”
Yorumlar kapalı.