Geç Kalkolitik, Roma ve Erken Bizans dönemlerinde yerleşim yeri olarak kullanıldığı tahmin edilen Hadrianaupolis Antik Kenti, ortaya çıkarılan mozaikler dolayısıyla Karadeniz’in Zeugması olarak biliniyor.
İlçenin 3 kilometre batısında bulunan antik kentteki yüzey araştırmalarında belirlenen 2 hamam, 2 kilise yapısı, savunma yapısı, kaya mezarları, tiyatro, kemerli ve kubbeli yapı, anıtsal kültik niş, sur, villa, diğer anıtsal binalar ile bazı kült alanları gibi 14 dağınık yapıda 2003’te başlatılan kazı çalışmaları bu yıl da sürdürülüyor.
Karabük Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ersin Çelikbaş başkanlığında sürdürülen kazılarda, daha önce antik döneme ait para, kemik toka, unguentarium (gözyaşı şişesi), 2. yüzyıla ait mezarlar, adak levhası, Geç Kalkolitik döneme ait seramik ve sunu çukurlarına rastlandı.
Bu yıl gerçekleştirilen kazılarda ise açılan bir kadın mezarından kandil, tıp aleti (sonda), yüzük ve aynadan oluşan 1800 yıllık ölü hediyeleri (mezar sunuları) çıkarıldı.
At, fil, panter, geyik ve sanat tarihinde görülen grifon gibi birçok hayvanın tasvir edildiği mozaiklerle ünlenen Hadrianaupolis’teki çalışmalarda elde edilen ve kazı evinde incelenen bulgulardan taşınabilir olanlar, çevre illerdeki müzelere götürülüyor, taşınmazlar ise bulunduğu yerde korunuyor.
Kazı Başkanı Doç. Dr. Ersin Çelikbaş, yeniden başlayan 2021 yılı kazılarında 45 kişilik ekibin yer aldığını söyledi.
Bu yıl restorasyon çalışmalarına yoğunlaştıklarını belirten Çelikbaş, “8 restoratörümüz görev yapıyor. Arkeologlarımız, sanat tarihçilerimiz, epigraflarımız, metal ve cam uzmanları ve antropologlarımız var. Bizler interdisipliner çalışmalara önem veren bir kazı ekibiyiz” dedi.
Çelikbaş, “Ekibimizde birçok bilim dalına ait uzmanımız mevcut. Kazı çalışmaları aralık ayına kadar devam edecek. 12 ay boyunca kazı yapılabilen bir statüdeyiz. Hadrianaupolis’te çalışmaların uzun soluklu devam edeceğini belirtmek isterim. diye konuştu.
Kazıların üç noktada yoğunlaştığını vurgulayan Çelikbaş “Bunlardan birincisi Güney Nekropol. Güney Nekropol’de kaya mezarlarından oluşan bir alan olduğunu söyleyebiliriz. Kaya mezarları, bölgenin ölü gömme geleneklerini yansıtması açısından bize güzel veriler sunuyor” dedi.
Doç. Dr. Ersin Çelikbaş “Diğer bir kazı noktamız, kare planlı bir yapı. Henüz fonksiyonunu tam çözemedik. İlerleyen kazı çalışmalarında yapının fonksiyonunu çözeceğiz” diye konuştu.
Üçüncü kazı alanının ise Kuzey Batı Nekropol Kilisesi olarak adlandırılan yapıda olduğunu belirten Çelikbaş “Buradaki kazı 3 yıldır devam ediyor. Bu yıl muhtemelen tamamlanacak ve artık koruma önlemlerine geçeriz” dedi.
Çelikbaş, restorasyonun sadece araziyle sınırlı olmadığının altını çizdi.
Çelikbaş “Küçük buluntular ve mimari parçalar da restoratör eşliğinde burada birleştirilerek orijinal yerlerine yerleştiriliyor. Küçük eserler ise laboratuvarımızda restorasyon ve konservasyonu yapılıp tamamlandıktan sonra müzelerimize teslim ediliyor” dedi.
Yorumlar kapalı.