Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ), rüşvetle 10 bin terör şüphelisinin soruşturma bilgilerinin sızdırdığının ortaya çıkmasının ardından aynı yöntemle ByLock kullanıcı havuzuna da ulaştığı ortaya çıktı.
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in avukatı Adnan Şeker ile 6 sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün gerekçesi taraflara tebliğ edildi.
Gerekçede yer alan tespitlere göre, Şeker’in başında bulunduğu şebeke, rüşvetle UYAP’tan sızdırdığı 10 bin terör suçlusunun soruşturma bilgileri gibi, emniyetin ByLock havuzundaki kullanıcı bilgilerine de ulaştı.
Bilgileri satın alan ve ByLock kullanıcı listesinde olduğunu öğrenen bazı örgüt mensupları yurt dışına kaçtı.
Örgütün bu şekilde bilgileri sızdırdığı, Yaşar Şeker ile örgüt üyesi M.O’nun yazışmalarının deşifre edilmesiyle ortaya çıktı.
M.O, 17 Ocak 2019’da Şeker’den, isim ve kimlik numarası verdiği kişinin ByLock kullanıcı listesinde olup olmadığını sorgulamasını istedi.
Yaşar Şeker de ağabeyi Adnan Şeker’e WhatsApp üzerinden, “Abi, bir arkadaşın lock kaydı var mı öğreneceğiz de siz bakıyor musunuz buna? Bu ne nasıl oluyor?” diye sordu.
Adnan Şeker de usulsüz sorgulama yaptırabileceği örgüt mensubunu işaret ederek, “Lock kaydı dediği ByLock listesinde olup olmadığı. Bakılabiliyor, ‘top sakallı hıyar’ bakıyor.” cevabını verdi.
Bunun üzerine Yaşar Şeker, ByLock sorgusu yaptırabildiklerini, bunun sonucunda kullanıcı ID’si ve irtibat bilgilerini görebildiklerini M.O’ya bildirdi.
Bunun ardından örgüt mensubunun listede yer alıp almadığına ilişkin sorgulama, 230 lira rüşvet karşılığında kimliği henüz tespit edilemeyen bir kamu görevlisi aracılığıyla yaptırıldı.
Şeker kardeşler, havuzdan ulaştıkları bu bilgileri örgüt mensuplarına kimi zaman 300 avro karşılığında sattı.
ByLock sorgusu yapılmasına aracılık eden ve yazışmalarda “top sakallı” olarak anılan kişinin Murat B. isimli Whatsapp kullanıcısı olduğu bildirilen gerekçeli kararda, “Ayrıca, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yazısında, ByLock sorgusunu yapan şüphelinin (kamu görevlisinin) tespiti için ByLock sorgu kayıtlarının incelenmesi hususunda izin talep edildiği, bu amaçla ilgili kurumlardan yazışma yapılmasının talep edildiği belirtilmiştir.” tespiti yapıldı.
Kardeşini de sorgulatmış
Yaşar Şeker’in yazışmalarında, ByLock sorgulamaları için “top sakallı”nın her seferinde para istediği bilgisine yer verilen kararda, “Yaşar Şeker, şahsın kendisine sorgulamaları 230 TL karşılığında yaptırabileceğinden bahsettiği ve Yaşar Şeker’in Murat B. isimli şahsa yaptırdığı sorgulamalar karşılığında verdiği paraları ajandaya not ettiği görülmüştür.” ifadeleri kullanıldı.
Yaşar Şeker’in aynı şekilde kardeşi Mustafa Şeker’i de sorgulattığı aktarılan kararda, “Sorgulama sonucunda, Mustafa Şeker’in ByLock kullanıcı listesinde yer aldığı ve ByLock kullanım yoğunluğunun kırmızı kategoride olduğu sonucunun iletildiği, bu şekilde sanıkların örgüt mensupları vasıtasıyla kişilerin ByLock listesinde olup olmadıklarını öğrendikleri anlaşılmıştır.” ifadeleri kullanıldı.
Bir başka yazışmada ise Yaşar Şeker ağabeyine, “Bu iddianamelere ulaşma konusu vardı ya sanırım ulaşabiliriz gibi. Birisini bulduk da bağlantı kurabilirsek onun aracılığıyla” mesajını gönderdi.
Adnan Şeker’in, “Öyle mi? Harika olur. Ayrıca yakalama ve tutuklama kararlarına da ulaşılabilirse çok büyük bir rant ve iş olur.” cevabını vererek söz konusu bilgilere ulaşmaları halinde usulsüz sorgulama içinde yüklü miktarda para elde edeceklerini kaydetti.
Karar
Bir dönem örgüt elebaşı Gülen’in avukatlığını da üstlenen Adnan Şeker’in başında olduğu şebeke, rüşvet verdiği katip aracılığıyla FETÖ’cülerin yanı sıra PKK, DHKP-C ve MKP’li yaklaşık 10 bin terör şüphelisinin soruşturma ve yakalama bilgilerini sızdırdığı ortaya çıkmıştı.
Şeker’in bu işlem için yurtdışındaki firari örgüt mensuplarından 300 avro, yurt içindeki şüphelilerden ise 400 lira aldığı, UYAP üzerinden usulsüz işlem yaptırdığı katibe ise sorguladığı her kişi için 50 lira verdiği tespit edilmişti.
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama sonucunda Adnan Şeker, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 10 yıl, “zincirleme şekilde rüşvet vermekten” 17 yıl 6 ay, “gizliliği ihlalden” 2 yıl 6 ay ve “suçluyu kayırmadan” ise 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.