Bağcılar, Esenyurt, Küçükçekmece, Sultanbeyli, Zeytinburnu, Avcılar gibi göçmen nüfusun yoğun olarak yaşadığı 14 belediye ve ulusal ve uluslararası çalışma yürüten 13 sivil toplum kuruluşu ile yapılan görüşmeler sonucunda Kentsel Hizmetlere Göç Perspektifinden Bakmak: Pandemi Döneminde İstanbul Örneği Raporu’nu hazırlandı. Rapor Gaziantep, İzmir, Eskişehir, Konya, Denizli, Bursa Büyükşehir, il ve ilçe belediyeleri dahil 24 belediyenin görüşüne sunuldu.
Rapor, pandeminin göçmenler üzerindeki sağlık ve sosyal alandaki etkilerine dair çarpıcı bulgular içeriyor. Raporda Kızılay ile yapılan görüşmeler sonucunda enfeksiyon riskinin, Adana, Adıyaman, Gaziantep, Hatay, Kilis, İstanbul, İzmir, Mardin, Şanlıurfa, Ankara yerel halka oranla göçmen nüfusta 5 kat daha fazla olduğu ifade edildi.
Mülteciler arasında işsizlik oranının yüzde 80’ne çıktığı ve mülteci çocukların yüzde 20-50 arasında değişen oranlarda eğitimden uzaklaştığı görülmekte.
Sunulan veriler ışığında yerel yönetimlerin göçmen sorunları hakkında acilen adım atması gerektiği belirtilen raporda, belediyelerden yeni bir göç reformu talep edildi.
Raporda sunulan acil adılar şöyle:
“Uyum Strateji Belgesi ve Ulusal Eylem Planı’nın belediyelere yönelik öngördüğü bütçe ve yetkiyi de içeren çalışmaların tamamlanması,
Tüm kentsel hizmetlerin göçmenleri de kapsayacak şekilde planlanarak belediyelerin bu sürece personel, kaynak vb. yatırımlar ile hazırlanması,
Göç Birimi/müdürlüğü vb. yerel düzeyde politika ve uygulama süreçlerinin yürütülmesi amacıyla birimler oluşturulması için gerekli alt yapının hazırlanması; bu birimlerde görev alacak personelin niteliğine yönelik norm kadro planlamalarının yapılması,
Özellikle en çok mülteci ve göçmene ev sahipliği yapan kentlerin mali ve teknik desteklere erişimlerinin kolaylaştırılması,
Belediyelerin göç ile artan ihtiyaçlar karşısında finansal ve kurumsal altyapısının güçlendirilmesi,
Göç İdaresi teşkilatının merkezi yönetim birimleri ve yerel yönetimler arasındaki koordinasyonu daha etkin biçimde yürütülmesi,
Göç yönetişiminin, sürdürülebilir bir kamu politikası ile kamusal hizmet odaklı olarak sürdürülmesi, uygulamaların dış kaynağa bağımlı ve proje bazlı olmaktan çıkarılması,
Belediyeler, STK’ların alandaki uzmanlığından yararlanarak, hizmet sunumunda işbirlikleri kurmasının kolaylaştırılması,
2022 yılı sonrasında hazırlanacak olan Ulusal Uyum Planında Yerel Yönetimlerin Etkin Katılımı ile planlanması ve tüm süreçte izleme/etki değerlendirme mekanizmalarının oluşturulması,
Belediyelerin göçmen çalışan istihdam etmesi önündeki engellerin kaldırılması,
Birlikte yaşam kültürü yaygınlaştırılması amacıyla belediyelerin bu alandaki hizmetlerinde standardizasyona gidilmesidir.”