AFAD’ın 5.7, Kandilli Rasathanesi’nin 5.8 olarak, Reuters’ın ise 6.5 olarak duyurduğu Yunanistan (Girit Adası) depremi sonrası Prof. Dr. Şükrü Ersoy’dan kritik açıklamalar geldi. Bölgeye ilişkin beklentilerini sabah.com.tr ile paylaşan uzman isim Rodos ve Girit bölgesinin Marmara’dan daha tehlikeli olduğunu vurguladı.
Sabah’tan Tuba Fıçıcı’nın haberine göre Datça ilçe merkezi ile Yazıköy, Cumalı, Sındı, Yakaköy ve Mesudiye gibi kırsal mahallelerinde hafif şekilde hissedilen ve merkez üssünün Girit Adası olduğu deprem bölge halkında da tedirginliğe yol açtı.
Yunan devlet ajansı AMNA’nın haberine göre, Girit’teki Arkalohori köyünde bulunan Profitis İlias kilisesinin bakım çalışmalarında görevli bir kişinin cesedi, depremde yıkılan kilisenin enkazından çıkarıldı. Enkaz altında kalan bir başka işçinin ise kurtarıldığı kaydedildi.
Öte yandan Patsideros köyünde yıkılan evinin enkazı altında kalan bir kişinin daha kurtarıldığı bildirildi. Bölgede yıkılan başka binalar ve dokuz yaralı olduğu da aktarıldı. İklim Krizi ve Sivil Koruma Bakanı Hristos Stilianidis başta olmak üzere yetkililer ve kurtarma ekiplerinin bölgeye gideceği kaydedildi.
Prof. Dr. Şükrü Ersoy konuyla ilgili SABAH’a konuştu. İşte o açıklamalar;
“Girit’te birkaç yıldan beri sürekli olarak depremler meydana geliyor. Bugün gerçekleşen 6.5 büyüklüğündeki deprem de “kritik” diyebileceğimiz seviyede bir deprem. Çünkü 6.0 büyüklüğünü geçen her depremden sonra yapı stoğu kötüyse hasarlar meydana gelebiliyor. Ama Bu bölgenin, Ege Denizi’nin en tehlikeli yeri Girit ve Rodos’un olduğu bölgedir.”
“Marmara’dan daha tehlikeli bir yer burası. Çünkü bu bölgede 8.0’den büyük 9.0 büyüklüğüne varan depremler meydana gelebilir. Böyle bir risk taşımaktadır. Aynı Japonya’da, Şili’de, Hindistan’daki gibi şiddetli sarsıntıların yaşanabileceği bir potansiyele sahiptir. Dolayısıyla Muğla ve Antalya arasındaki bölge yakın olması münasebetiyle buradan etkilenir.”
“Bugün (27 Eylül 2021) meydana gelen 6.5 şiddetindeki deprem burada meydana gelen en büyük deprem değil. Bölgenin tarihine baktığımızda 1303 yılında, 1365 yılında büyük depremler ve tsunamiler gerçekleşmiştir. 9.0’a varan büyüklükte depremler bu yıllarda meydana gelmiştir.”
“O bakımdan tabii bu depremlerden daha büyüğü de olabilir. Şuanda değil belki hemen ardından gelir demek istemiyorum ancak bölgenin potansiyali açısından değerlendirdiğimizde bu bölgede Türkiye’de olmayan depremler bekleyebiliriz.”
“Tsunami riski var, hatta güçlü tehlike olarak volkanizma patlamaları bile tarihte olmuştur. Şu an yaşanan deprem kara üzerinde yaşandığından bölge bir durum söz konusu değildir. Tsunami, mutlaka deniz içerisinde gerçekleşen sarsıntılar sonucunda meydana gelmektedir. Bu nedenle 6.5 şiddetinde bugün gerçekleşen Yunanistan depreminde bu durum söz konusu değildir.”
“Burada tarihsel dönem içerisinde bakıldığında Mısır’a kadar gitmiş dalgalar. Çok büyük ve yıkıcı dalgalar olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bunun için daha önce de söylediğim gibi sarsıntının denizin iç kısmında gerçekleşmesi gerekmektedir.”
Yorumlar kapalı.