EZOGELİN ÇORBASININ DOKUNAKLI HİKAYESİ
Ezogelin çorbasının hikayesi eski yıllara kadar dayanır. “Ezo gelin” olarak bilinen Zöhre, Gaziantep’in Oğuzeli’nin Uruş köyünde doğar. Zöhre o kadar güzeldir ki adına “Ezo” derler. Ezo köyde güzel anlamına gelir. Zöhre’nin isteyeni çok olur. Zöhre’nin ailesi töre gereği Hanefi ile berdel evlilik yapmasını ister.
Berdel evlilik, ailelerin karşılıklı olarak kızlarını birbirine gelin vermeleri ya da evlenecek iki erkeğin, ailelerindeki kızları karşılıklı olarak kendilerine eş olarak seçmesidir.
TÖRE GEREĞİ EŞİNDEN VE MEMLEKETİNDEN AYRILMAK ZORUNDA KALIR
Ezo kız evlendikten sonra Ezo gelin olarak anılmaya başlar. Ezo’nun abisi eşinden ayrılınca berdel evilik olduğu için töre gereği Hanefi ve Ezo da ayrılmak zorunda kalır. Hanefi, Ezo’nun arkasından çok ağıtlar yakar ancak altı yıl sonra Ezo Suriye’nin Cerablus köyünden teyze oğluyla evlendirilir.
Ezo’nun tek şartı yılda bir memleketine gitmektir. Çeyizine bir avuç da toprak koyar ancak memleketine gidemez. Yokluktan ve fakirlikten asla şikayet etmez ama vatan hasreti hiçbir zaman eksilmez. Ezo bir süre sonra vereme yakalanır ve 47 yaşında vefat eder.
YAPTIĞI EZOGELİN ÇORBASI GÜNÜMÜZE KADAR GELİR
Ezo’dan geriye güzelliği, vatan özlemi ve evdeki malzemelerden yaptığı meşhur çorbası kalır. Çorbanın adı da zamanla Ezogelin olarak günümüze kadar gelir. Vasiyeti gereğince uzak kaldığı vatanının sınırı Bozöyük’ün en yüksek tepesine gömülür.
Türk yetkililer 1999 yılında mezarı Türkiye’ye getirir ve memleketine defin eder.