Cezaevine yakın bir tesiste açıklama yapan Barış Pehlivan, bu davada suç ve suçlunun olmadığını belirterek, “Bütün gazetecilik yaşamımızı cezalandırma amacı vardı. Evet belki tahliye olduk. Ama adalet arayışımızda, gazetecilik de sevdamız bitmedi. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Gazeteciliğe ve adil bir gelecek için yazmaya aynen devam edeceğiz. Hayal ettiğimiz adil bir ülkeye kavuşacağız. Bizlere destek veren herkese teşekkür ederim” dedi.
‘BOYUN EĞMEDEN ÇIKTIK’
Hülya Kılınç’da, sadece gazetecilik yaptıkları için cezalandırıldıklarını vurgulayarak, “Ama boyun eğmeden dışarıya çıktık. Bundan sonra da kararlı ve cesur bir şekilde gazeteciliğe devam edeceğiz. Suç işlemediğimiz için tahliye olacağımızı biliyorduk” açıklamasında bulundu.
‘İHTİYACIMIZ OLAN ŞEY ADALET’
Murat Ağırel ise, ilk günden itibaren hep adaletin tecelli etmesini beklediklerini söyleyerek, “Mahkeme salonunda da bağırdım. Büyük İslenderin çok güçlü olduğu dönemlerde diyojen elinde gündüz vakti elinde fenerle gezerken adalet arıyorum benzetmesini yaptım. Diyojen o zamanlarda da insan arıyorum demişti. Ben de bugün(dün) mahkemede dedim ki sadece adalet istiyorum. Ve ben adalet aradım. Tabi bu konu daha çok tartışılacak. Tahliye olduğum için çok mutluyum. Ama mutluluğumu yaşayamıyorum. Ben gazeteciyim, gazetecilik asla suç değildir. Gazetecilik yapmaya devam edeceğim. Yaptığım haberlerden dolayı da yargılanacaksam da yargılanırım, cezamı da çekerim. Ama bu ülkede ihtiyacımız olan şey adalettir. Bizlere gerek olan şey hukukun üstünlüğü, üstünlerin hukuku değil. Ülkemi ve gazeteciliği seviyorum. Gazeteciliğe devam edeceğim” diye konuştu.
Yorumlar kapalı.