Filiz Kerestecioğlu, Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Kerestecioğlu, önergesinde şunları kaydetti:
“7 Nisan 2022’de, IŞİD tarafından 2014 yılında, 15 yaşında iken kaçırılan Ezidi bir kadının Ankara’nın Kazan ilçesine bağlı Saray mahallesinde IŞİD’liye ait bir evde yaklaşık üç yıldır tutulduğu bilgisi basına yansıyan haberler ile kamuoyu tarafından duyulmuştur. Ezidi bir kadın olan Rojda, IŞİD’in 2014’te yaptığı Şengal katliamı sırasında üç kız kardeşi ve annesi ile beraber kaçırıldığını, daha sonra annesinden ve kardeşlerinden ayırılarak iki seneye yakın bir süre Musul ve Rakka’da IŞİD’liler tarafından köle olarak satıldığını belirtmiştir. Bu süreçte aralarında IŞİD’li kadınlar da olmak üzere birçok kişi tarafından tecavüz ve şiddete uğrayan Rojda, Rakka’nın Mayadin ilçesine götürülürken kendini arabadan atarak intihara kalkışmış ve ağır yaralanmıştır. Bu olaydan sonra tedavi amaçlı yine Mayadin’de bir eve götürülen Rojda, bu evin Türkiye ve Cezayirli iki kadın tarafından idare edildiğini söylemiştir.
“ROJDA ÖNCE İDLİB’DE TÜRKİYELİ BİR IŞİD’LİYE 200 DOLAR KARŞILIĞINDA SATILMIŞ DAHA SONRA GAZİANTEP’E GETİRİLMİŞTİR”
Tedavisi yapıldıktan sonra köle olarak satılmaya devam edilen Rojda, önce İdlib’de Türkiyeli bir IŞİD’liye 200 dolar karşılığında satılmış, daha sonra satıldığı Suriyeli bir IŞİD’li ve ailesiyle kaçak yollarla sınırı geçerek Türkiye’ye, Gaziantep’e getirilmiştir. Suriyeli IŞİD’linin Gaziantep İl Göç İdaresi’ne eş ve üç çocuğu için yaptığı geçici koruma başvurusunun kabul edilmesinden sonra kendisi için de sahte ‘geçici koruma belgesi’ çıkartılan Rojda, IŞİD’li ve ailesiyle beraber Ankara’ya getirilmiş ve IŞİD’li kendisini ailesine satmaya karar verinceye kadar Kazan ilçesinin Saray mahallesinde yaşamıştır.
“ROJDA IŞİD’LİLERDEN KURTARILAN VE HALEN REHABİLİTASYON GÖREN KIZ KARDEŞİNİN BULUNDUĞU ÜLKEYE ULAŞTIRILMIŞTIR”
Suriyeli IŞİD’li, Rojda’nın Kanada’ya iltica eden uzak akrabalarına sosyal medya uygulaması üzerinden ulaşmış ve akrabalarına eğer isterlerse Rojda’yı sekiz bin dolar karşılığında kendilerine teslim edebileceğini söylemiştir. Daha sonra Rojda’nın akrabaları, IŞİD’in elindeki Ezidi kadın ve çocukların satın alınmalarında etkin rol oynayan uluslararası insani yardım kuruluşları ile temasa geçmiş ve bu kuruluşlar kısa bir süre sonra Rojda’nın Türkiye’den çıkarılması için Ankara’daki bazı isimler ile temas kurmuştur. Ankara’daki ‘güvenli kişiler’in Suriyeli IŞİD’linin irtibatçıları ile temas kurmasıyla beraber Rojda alıcılara teslim edilmiştir. Geçici önlemlerle sağlık durumu güçlendirilen Rojda, birkaç gün önce yine uluslararası insani yardım kuruluşlarının çabası ile IŞİD’lilerden kurtarılan ve halen rehabilitasyon gören kız kardeşinin bulunduğu ülkeye ulaştırılmıştır.”
Kerestecioğlu, Oktay’a şu soruları yöneltti:
“Kaçırılan kadın ve çocuklara dair bilgi alabilmek için kaçırılanların aileleri ve yakınları tarafından kaç başvuru yapılmıştır? Bu başvurular ile ilgili yapılan işlemler nelerdir?
Rojda’ya sahte geçici koruma belgesi düzenleyen kişi/kişiler hakkında soruşturma başlatılmış ve yakalanmış mıdır? Rojda’nın Türkiye’den çıkarılması için temasa geçilen IŞİD’linin irtibatçıları yakalanmış mıdır? Rojda’nın Ankara’da beraber kaldığı belirtilen IŞİD’li kişi yakalanmış mıdır?
IŞİD’li ve ailesinin Gaziantep Göç İdaresi’ne yaptığı geçici koruma başvurusunun kolayca kabul edildiği bilinmektedir. Konuyla ilgili Gaziantep Göç İdaresi hakkında başlatılan bir soruşturma var mıdır?
Köle olarak satın alınmış kadınlar ve çocuklar, IŞİD’liler tarafından Türkiye’nin başkentine nasıl bu kadar kolay getirilmekte, uzun süreler boyunca Ankara’da barınmaktadırlar?
Ankaralıların gündelik yaşamında sıkça karşılaştıkları kimlik kontrolü gibi güvenlik uygulamalarına rağmen bu kişiler nasıl Suriye ile Ankara arasında kadın ve çocuk ticaretini sürdürmektedirler?
2014’ten bugüne Ankara’da kaç IŞİD’li yakalanmış, IŞİD’lilerin kaçırdığı kaç kadın kurtarılmıştır?
10 Ekim Ankara katliamı dahil olmak üzere işledikleri en vahşi insanlık suçlarına rağmen Ankara’daki IŞİD yapılanması nasıl halen varlığını korumaktadır? Hükümetinizin, emniyet teşkilatının ve adli birimlerin Başkent’teki bu tehdidi önlemekte yetersiz kalmasının nedenleri nelerdir?”
Yorumlar kapalı.