2018 yılında evlenip, 2019’da olaylı şekilde boşanan Özcan Deniz ile Feyza Aktan’ın, oğulları Kuzey için velayet davası devam ediyor. Geçtiğimiz hafta görülen duruşma sonrası Özcan Deniz’e tokat atıp, tişörtünü yırttığı görüntüler ortaya çıkan Feyza Aktan, kavganın perde arkasını TV’de anlattı.
TV8’de yayınlanan 2. Sayfa programına telefonla bağlanan Feyza Aktan, “Bu olayın iki gün öncesi var. Planlanmış bir olay” diyerek şunları söyledi:
“Biliyorsunuz benden arabayı aldılar. Kuzey’i okula Özcan’ın şoförü getirip götürüyordu. Bir gün öncesi şoför bana mesaj attı, ‘Hastayım, yarın Kuzey’i alamayacağım’ diye. Şoföre ‘Tamam, Özcan ile hallederiz’ dedim. ‘Özcan Bey de alamayacak’ dedi. Sabah aradım açmadı, mesaj attım dönmedi. Çocuğu okula taksiyle götürdüm. Gün içinde sürekli yarını organize etmeye çalıştım. Babayla kontak kuramadığım için, yine şoförle görüştüm.”
“Şoför ‘Ben bir süre Kuzey’i okula götüremeyeceğim. Bana böyle talimat geldi. Lüften Özcan Bey ile irtibat kurun’ dedi. Özcan’a ‘Lütfen kişisel hırslarını bu konudan uzak tutalım. Taksi bulmak çok zor. Takside bebek koltuğu olmadığı için ben bunu uzun vadede kullanamam’ şeklinde mesajlar attım.”
“Olay sabahı saat 09.00’da okul başlıyor. 10.00’da da Özcan’ın görüş saati başladı ama gelen olmadı. Bu izlediğiniz görüntü sabah 10.00’da. Kapıyı açtım, bağırmaya başladı. ‘Oğlumun önlüklerini neden giydirmedin, neden çocuğun üstünde formaları yok’ dedi. Ben de gülerek ‘Saatin farkında mısın, hemen giydirip veriyorum’ dedim. Bağırmaya devam etti. O gün o kadar gözü dönmüş bir şekilde geldi ki… Çünkü velayet davamız yaklaştı ve ellerinde bir görüntü olmak zorundaydı. Çocuğun kapıya çıktığını fark ettiğim anda, kapıya yöneldim ve Kuzey’i içeri yolladım…
Şov devam etti. ‘Vurma’ diye yüklendi. Sonra yengeyi aradım. ‘Kuzey’i Özcan’a verir misin?’ dedim. ‘Özcan çıktı’ dedi. Özcan’a mesaj attım, ‘Çocuğu gel al, başıma yeni bir oyun sarma’ dedim. Cevap yok. 1-2 saat sonra polis aradı. ‘Özcan Bey’e ve çocuğunuza şiddet uyguladığınız için hakkınızda şikayet var’ dediler…”
“Polis arabası ile hastaneye gittik. Çocuk muayene edildi. Dönüş yolunda kucağımda uyudu. Özcan’a ‘Çocuğu sana bırakacağım’ dedim. İnatla beni kendi evime yönlendirdi. ‘Siz eve geçin, ben alacağım’ dedi. Tekrar bir şeyin peşinde olduğunu anladım.
Avukatım ‘Karakola dönelim, çocuğu orada alsın’ dedi. Bir saat bekledim gelen olmadı. İfade vermeye yukarı çıktım. Kuzey’i bahçede teyzesinin yanında bıraktım. Yanlarında Özcan’ın abisi de vardı. O sırada içeri polisler girdi. Beni tutuklamaya geldiler sandım. ‘Çocuğu babasına vermemişsiniz, acilen çocuğu babaya teslim etmeniz gerekiyor’ dediler.
Gönderdiğim mesajları polislere gösterdim. Çocuğu babasına vermeye çalışan benim. Akşam 20.30’a kadar karakoldaydım. Bunlar 15 Eylül’e ait görüntüler ama velayet duruşmasının yapıldığı saatte servis edildi. Bu kameralar Özcan’ın evimin önüne yerleştirdiği kameranın görüntüleri. 7×24 bizi izliyor.”
“Bunların başıma geleceğini biliyordum. O kameraların orada olduğunu bile bile bu olayı yaşadım. Hırsımla, öfkemle o tokadı attım. Bugün de olsa o tokatı atarım” diyen Aktan, “Annesi olarak, Kuzey’i korumak adına o tokat hep yapacağım bir şey. Bir daha Kuzey’in psikolojisini etkileyecek bir tavırla karşılaşırsam aynı şeyi yaparım. Olayın iki dakika önceki kısmı var, kesilen kısım. Onlar yayınlansa bugün bunları anlatmak zorunda kalmazdım. Videonun tamamı yayınlansaydı Özcan Deniz’in yaptıkları da görülürdü. Planlanan, hazırlanan bir günün sonucuydu. Hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değil. Yaşanan tüm süreçleri, neden bu noktaya geldiğimizi ve neler yaşadığımızı yakın zamanda paylaşacağım. Böyle bir şey olsa bile, çocuğunun annesi olan bir kadın için bunların yazılmayacağını herkes bilir. ‘Kredi kartı’ bana ilk söylenen şey değil ki. Bütün aile sürekli aynı şeyi söylüyor” dedi.
Özcan Deniz de suskunluğunu bozdu Show TV ekranlarında Ebru Akel ve Murat Güloğlu ile “Bu Sabah” programında bozdu.
Özcan Deniz, “O gün oğlumu alma günümdü. Fakat yasal olarak alma saatim 10.00, çocuğun okul saati ise 08.30’du. Yani okula bırakması gereken anne. Ben ise okul çıkışı alacaktım çocuğumu. Ama sabah beni okul müdürü aradı. Kuzey’in okula bırakılmadığını yazdı. Bu arada okul yürüme mesafesinde ve okuldan istemesi halinde servisi de var. Arabayı bahane etme sebebi mal talebi. Ben de okula, oğlumu saat 10.00’da alıp 10.15 gibi çocuğu okula bırakabileceğimi söyledim. Onlar da ‘Kapıda çocuğu teslim almak için bekliyoruz’ dediler. O yüzden ‘5 dakika içinde hazırla bekliyorum’ dedim ve saldırıya uğradım. ‘Babama gitmek istiyorum’ diye ağlayan oğlumun ağzını ablası sertçe kapadı, annesi de kapıyı sert bir şekilde çekince oğlumun kafası kapıya çarptı. Benim bunu görüp ‘Oğluma vurma’ dediğim kişi ablası. Ve tabii ki bana gelmeye çalışan oğlumu içeri tıkıp bana saldırmaya devam eden annesi. Kendisine dokunulmadığı halde ‘Dokunma bana’ diye bağıran da o.” ifadelerini kullandı.
Feyza Aktan’ın çocuğunu silah olarak kullandığını söyleyen Özcan Deniz, “Daha önce de yaşadığım eve gelip bakıcıya saldırdı ortada hiçbir şey yokken. Bunlar, buna benzer yaşanan onlarca olaydan sizin gördükleriniz. Yoksa ben durduk yere oğlumu annesinden almaya falan çalışmıyorum. Oğlumun velayetinin silah olarak kullanılmasını ve oğlumun geleceğinin daha fazla çalınmasını engellemeye çalışıyorum.” dedi.
Feyza Aktan tarafından şiddete uğradığını söyleyen Özcan Deniz, “Lütfen beni konuşturmayın… Olay anı ile ilgili bilgi verme sebebim o gün benim günüm değilmiş ve ben kapıya dayanmışım sananlar ve okula onun değil de benim götürmem gerekiyormuş diye fikir yürütenler için. Yeterince saçma bir süreç. Yıllardır bu ülkeye vergisini veren, istihdam sağlayan, sanat yapmaya çalışan bir adamı düşünmeden doldurmaya çalışanlar var. Onlara daha fazla fırsat vermek istemiyorum.” şeklinde sözlerini sürdürdü.
Yorumlar kapalı.