Emeklilikte Yaşa Takılanlar Derneği Genel Başkanı Gönül Boran Özüpak, asgari ücretin 5 bin 500 liranın altında olmaması gerektiğini belirtti. Özüpak, “2021 yılında asgari ücretimiz 2 bin 825 liraydı. Bu rakamın insan onuruna yaraşır bir rakamda olabilmesi adına tüm EYT’li arkadaşlar olarak, işçiler emekçiler olarak 5 bin 500 liradan aşağıya bir maaşın olmaması gerektiğini vurguluyoruz” dedi.
Emeklilikte Yaşa Takılanlar Derneği Genel Başkanı Gönül Boran Özüpak, Denizli’de EYT Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni ziyaret etti. Özüpak burada, asgari ücreti belirleme çalışmaları ile ilgili şu açıklamaları yaptı:
“Mücadelemiz her yerde evde her ilde her ilçede sonuna kadar devam edebilecek bir hak mücadelesi olduğunu biz bütün söylemlerimizde dile getiriyoruz. Anayasal hakkımızı istiyoruz. Eşitlik ilkesine aykırı davranıldığını belirtmek istiyoruz. Yasaların ön görülebilir ilkesinin emeklilikte yaşa takılanlar da ihlal edildiğinin üstüne vurgulayarak hakkımızı istiyoruz. Bugün 23 tane ilde dernekteyiz. Dernekleşmiş, örgütlenmiş topluluğumuz 47 ayrı ilde yine temsilcilikleri olan bir mücadele veriyoruz.”
BİZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIYIZ, PRİMLERİMİZİ ÖDEDİK!
Yıllarca verilen emeğin karşılıksız kaldığını belirten Özüpak, şunları söyledi:
“Sadece konumuz emeklilikte yaşa takılanların yaş haddi değil aylık bağlanma oranlarının bugün 45-50 yaş aralığında ve 58-60’a kadar çalışacak, çalışma zorunluluğu içerisinde bırakılan arkadaşlarımızın aylık bağlanma oranları ile yüzde 70’lerden 1999 öncesi oranının 2000 ile 2008 arasına yüzde 45’lere düşüşü, 2008 sonrasında da yüzde 28’lere düşürülmesi ile bu da 5510 sayılı Kanunun maalesef ki yansıtılmasıyla bugün bağlanan emekli maaşları 1500 2 bin lira aralığında.
Asgari ücret ve biraz üzerinde yatırılan bu maaşların 30 yılın karşılığında alındı. Biz soruyoruz; ‘Asgari ücret bugün 1 Ocak itibariyle değişecek. Bugünün rakamı 2825 lira. Burada da yine Asgarî Geçim İndirimi ile birlikte. Değişecek olan rakam 2825 lira. Bize bağlanan ise 2 bin lira maaşlarla. Bize yaşatılmak istenen nedir? Biz halk olarak ölüme terk edilen mi ya da yaşama öl denilen bir topluluk olarak mı görülüyoruz? 30 yıl bizden fazlasıyla emek istemişsiniz, prim yatırın demişsiniz. Verginizi ödeyin demişsiniz. Peşinen de tahsil etmişsiniz. Ama gel gelelim yaş haddi ile elimizden alınan emeklilik hakkımız ötelendi alınarak. Öteki türlü de aylık bağlanma oranlarıyla da maaştan yana mağduriyet yaşadık. Yaşama öl denilen bir çarkın içerisinde pinpon topu gibi çözülecek mi çözülmeyecek mi? Seçim yatırımı mıyız değil miyiz? Vatandaş mıyız yoksa bir mülteci gibi haklara sahip olmak isteyenler miyiz? Değiliz! Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Primlerimizi ödedik.”
“ELİMİZDEN ALINAN YASANIN İADESİNİ İSTİYORUZ”
“Vergimizi verdik alnımızın teriyle, biz bu memlekete anamızın ak sütü kadar helal hakkımızı sunduk. Sıra devletimizde. Elimizden alınan yasanın iadesini istiyoruz. 4447 sayılı kanunun geriye aleyhte işletilmesinin maddesinin iptalini istiyoruz. Aylık bağlanma oranlarıyla da insanca yaşanır bir maaş istiyoruz. 50 yaşındaki 58-60’a kadar bekleyecek ya da şu an ki yaş haddimiz 45-50 yaş aralığıyla bir çoğumuzun ekonomisi yok. İşten çıkarıldı niye? “Sen bu yaş haddi ile bize uygun değilsin” denildi. Geride de bir genç nüfusumuz var. Z kuşağı bizim çocuklarımız. Onlarda da işsiz. Ama bir baba olarak anne olarak çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamaması anlamında yaşadığı ıstırabı düşünün. Evdeki eşyalarını satan satmaya başlayan arkadaşlarımızın varlığını biliyoruz. Belki diyecekler ki ‘Konuyu çok dramatize ediyorlar’. Biz yaşadıklarımızı anlatıyoruz. Biz anayasal hakkımızı bize iade edin diyoruz. Ama bunu da yaparken sürünecek bir maaşla değil zaten yaş haddinden dolayı iş bulamazken 1700 lirayla geçinmek için ya çalacaksın ya çırpacaksın ya da çok daha farklı yollara baş vuracaksın.”
“GİDECEK MEMLEKETİMİZ YOK”
Mücadelelerinde tüm Türkiye’de sonuç alana kadar mücadele etmeye devam edeceklerini söyleyen Özüpak, “Asgari ücret bugün gündem konusu. Burada da çok farklı rakamlar var. Açıklanan açlık sınırı, yoksulluk sınırı var. Ama içerisinde özellikle vatandaşın düşünülmesi gereken ekonominin ya da yaşadığımız Türkiye ekonomisinin yansıttığı bütün kalemlerin baz alınması gerekiyor. Çünkü bizim gidecek memleketimiz yok. Biz memleketimizi seviyoruz. Ülkesini seven ve emek veren insanlarız. Hep emek kıymetli olsun” dedi.
“GELECEĞİMİZE GÜVENLE BAKMAK İSTİYORUZ”
Asgari ücretin 5 bin 500 liranın altında olmaması gerektiğini belirten Özüpak, şöyle konuştu:
“2021 yılından Ocak ayından geçerli Aralık ayına kadar asgari ücretimiz 2825 liraydı. Ocak ayında değişecek. Bu rakamın insan onuruna yaraşır bir rakamda olabilmesi adına biz emeklilikte yaşa takılanlar federasyonu olarak dernekler yönetim kurulları ve tüm EYT’li arkadaşlar olarak işçiler emekçiler olarak 5 bin 500 liradan aşağıya bir maaşın olmaması gerektiğini vurguluyoruz. Bu yeter mi? Gerçekten yetmez ama en azından ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek bir rakamsal olarak şu an ki tabii ilerleyen süreçte yaşanan ekonomik krizlerle doların ocak ayındaki hali belli. Bu tarz ekonomik krizlerde de vatandaş olarak asgari ücretle çalışan olarak iyileştirilmesi, geliştirilmesi anlamında çalışmaların varlığını görmek istiyoruz. Geleceğimize güvenle bakmak istiyoruz. Çocuklarımızın sosyal güvenlik kurumu yasalarına güvenle bakmasını istiyoruz. Çünkü şu an onlar 65 yaş haddi ile emekli olacak. Ama hangi çocuğumuza sorsanız ben o yaşa kadar yaşayabilecek miyim? Diye soruyor. Emeklilikte yaşa takılanlar kar tanesiydi. Kar topu oldu çığ oldu. Biz o koltuklarda oturup da 5 maaş 10 maaş alanlara sözümüzün varlığını da her daim dile getirenleriz. Bizim haklarımızla 10 maaşla keyif süremezler. Hiçbirimiz hakkımızı helal etmiyoruz. Değişmeli, bir şeyler değişmeli.”
“SADAKA MAAŞ İSTEMİYORUZ”
EYT Denizli Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği İl Başkanı Süleyman Ekiz de unları söyledi:
“Sadaka maaş istemiyoruz. Gerçekten hak ettiğimizi istiyoruz. Ben 34 yıldır mağdurum. 14 yaşından beri çalışıyorum. Ben hakkımı istiyorum sadece. Yıllarca vermiş olduğum vergilerin karşılığını istiyorum. Başkanım mülteci olarak nitelendirdi bizi ama onlar gerçekten bizlerden daha rahat daha konforlu yaşıyorlar. Onlara sağlanan haklardan bile biz mağdur oluyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin öz evlatları olarak haklarımızı geri istiyoruz.”
Yorumlar kapalı.