Eski başbakanlardan Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım’ın yeni uyuşturucu güzergahını oluşturmak için Venezüella’ya gittiğini ileri süren, organize suç örgütü kurduğu gerekçesiyle hüküm giyen ve hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker’e, hakaret ve iftira davası açıldı.
Sedat Peker, Youtube’daki yayınında, eski Başbakan Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım’ın yeni uyuşturucu güzergahını kurmak için 2021 yılının ocak ve şubat aylarında Venezüella’ya gittiğini ileri sürdü. Yıldırım’ın bahisçi Halil Falyalı ile Kuzey Kıbrıs’ı uyuşturucu trafiğinin merkezi yapmak için çalıştıklarını savundu.
Halk TV’den İsmail Saymaz’ın haberine göre iki gün sonra Yıldırım, avukatı aracılığıyla şikayetçi oldu.
Dilekçede şöyle denildi:
“Müvekkilimin uluslararası uyuşturucu sevkiyatının içinde olduğu ve birtakım ağların eline düştüğü, siyasi nüfuzu sebebiyle hukuk dışı bu sürecin devam ettirildiği algısı ustaca ve planlıca yürütülmüştür. Müvekkilimin deniz ticaretinde çalışıyor olması ve babası Binali Yıldırım’ın AK Parti’de aktif siyasette olması sebebiyle hakkında mesnetsiz iftiralara yer verilmekte, sanki gayrı yasal işlemler yapıyor algısı yürütülmektedir”
Yıldırım’ın Falyalı’yı tanımadığı, Kıbrıs’a beş yıl önce gittiği ve bu kişinin otelinde kalmadığı ifade edildi.
Yıldırım’ın avukatı 7 Temmuz’da bir dilekçe daha sundu.
Yeni dilekçede, İstanbul Hudut Kapıları Büro Amirliği’nden alınan bilgiye yer verildi. Buna göre Yıldırım’ın Ocak ve Şubat 2021’de Venezüella’ya gitmediği belirtildi.
8 Ocak’ta Umman’ın başkenti Muskat’a, 31 Ocak’ta Belarus’un başkenti Minsk’e, 16 Şubat’ta Katar’ın başkenti Doha’ya, 20 Şubat’ta Dubai’ye gittiği anlatıldı.
Ancak Yıldırım’ın 4-8 Aralık 2020’de iş seyahati için Venezüella’ya gittiği, aynı tarihte bu ülkede olan TBMM Venezüella Dostluk Grubu ile bir araya geldiği kaydedildi.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı şikayet üzerine Yıldırım’a hakaret ettiği ve iftira attığı iddiasıyla Peker’e dava açtı.
İddianamede şöyle denildi:
“Şüpheli tarafından müştekinin illegal ilişkiler kurup uluslararası uyuşturucu madde ticaretinin güzergahını belirlediğine dair soyut iddiada bulunulduğu, yurtdışındaki zamanı içeren kurgunun gerçek dışılığının resmi kayıtlarla sabit olduğu, rüşvet vb. eylemlerle ilgili kasetler sebebiyle uyuşturucu ticaretine yönlendirildiğine dair tahkir edici mahiyette ifadeler içerdiği, beyanların hiçbir veriye dayanmadığı, ifade özgürlüğü kapsamında korunmasının mümkün olmayacağı.”
Yorumlar kapalı.